Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Arkadaslar merhaba. Gecen gun basima, daha onceden ne duydugum ne de gordugum bir olay geldi.
Icerisinde alkol de alinabilen bir kafedeydik. O sirada polisler kafeye gelip rutin bir uygulama yapacaklarini, herkesin kimliklerini hazirlamalarini soyledi.
Kimliklerimizi hazirladik, gosterdik. Ardindan ustumuz arandi. Sonrasinda da bir polis memuru elinde kamera ile tum mekani ve icindeki insanlari (yani bizi) kameraya kaydetti.Bazi insanlarin kimlik numaralari da telefonla merkeze bildirildi. Tamam, alkol alinan bir mekan, kimlik kontrolu yapilmasini normal karsilayalim. Polisin bizimle olan kaba ve sert diyalogunu da normal karsilayalim(!) . Fakat herkesin goruntusunun kameraya kaydedilmesi ne oluyor? Polisin boyle bir yetkisi ne zamandan beri var? Fislendik mi yoksa :DD
Aklima takilan diger husus, goruntulerdeki benin, Murat Burak Aydin oldugunun anlasilmasi bildigim kadariyla mumkun degil(eger henuz emniyet boyle bi teknoloji gelistirmedi ise :) ). O halde neden kameraya cekildik?
Cevap: Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Bulunduğunuz ortamda sigara içen varmıydı
Cevap: Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Hayir. Mekanda sigara sadece teras kisminda icilebiliyor. Bizim oturdugumuz kapali yerde icilmiyor.
Cevap: Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Kamerasını yeni almış, yeni bi heves olabilir.:)
Şakası bir yana, prosedür çerçevesinde temellendirilebilecek bir nedeni olup olmadığını ben de merak ettim.
Cevap: Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Biz de polisiye dizilerde baskin goruntulerinde kullanabilecegimizi dusunmustuk :)
Eger polis boyle bir yetkiye sahipse, hepimizin tek tek resimlerini cekip saklayabilir de. Sebebi? O saatte, o mekanda bulunmak.
Cevap: Polisin kimlik kontrolü yaptığı mekanı kameraya alması
Ilgilinenen varsa, yaptigim bilgi edinme basvurusu sonucunu asagi yaziyorum:
1. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in, “kolluk denetimi” başlıklı 37’nci maddesine göre kolluk kuvvetlerinin, alkol alınan yerleri de içeren umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleme yetkisi bulunmaktadır. Denetimler sırasında tespit edilen mevzuata aykırı hususların, yetkili idarelere gereği yapılmak üzere bildirilmesi gerekmektedir.
2. Diğer yandan, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 4/A maddesine göre polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usûlü bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
3. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 18’inci maddesinde hiçbir karar veya onaya gerek olmaksızın polis tarafından kendiliğinden yapılabilecek denetimler sıralanmıştır. Bunlar arasında umuma açık istirahat ve eğlence yerleri ile ilgili olarak maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde;
“a) Umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılan, kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zekâ geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri yerler ile sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarındaki bu tür yerlerin genel güvenlik ve asayiş yönünden denetimi,
b) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmî kurum ve kuruluşlara ait lokaller, mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kullanılan, bulundurulan yerler, mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan evler ve yerler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler, derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenlerin denetimi,(…)” hükümleri yer almaktadır.
Bu çerçevede ilgili mevzuat incelendiğinde, kamuya açık veya denetlemeye konu bu yerlerde yapılan kolluk işlemlerinin icrası sırasında, kolluk tarafından sesli ve görüntülü cihazlar ile kayıt yapılmasının açıkça düzenlenmediği, bununla birlikte bu şekilde kolluk işlemlerinin ve umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde yapılan denetlemelerin kaydedilmesini engelleyen bir yasa hükmünün de bulunmadığı bilinmektedir.
4. Polis, burada yaptığı işlemleri, bu işlemler sonrasında ortaya çıkması muhtemel kişi haklarını ihlal iddialarının önlenmesi bakımından ve yaptığı işlemleri delillendirmek maksadıyla kayıt altına almaktadır. Buradaki kayıtlarda kişilerin kaydedilmesi değil, yapılan işlemlerin kaydedilmesi söz konusudur. Başvuruda belirtildiği şekilde kişi görüntülerinin kaydedilmesi söz konusu olsaydı, kişi kimlik bilgilerinin de beraberinde tek tek kayıt altına alınması ve görüntülerden tespit edilmesi gerekirdi.
Bilgi edinme başvurusunda belirtilen şekilde bir kişi hakkı ihlalinin olabilmesi için, kişilerin görüntülerini içeren kayıtların ve verilerin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun öngördüğü şekilde kaydedilmesi veya bu kayıtların yasa dışı veya yasada öngörülen şekilde kullanılması gerekmektedir. TCK’nın 135 ve 136’ncı maddeleri ise;
“Madde 135 - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Madde 136 - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerini amir bulunmaktadır.
TCK Madde 135’in gerekçesinde; “Çağımızda kişilerle ilgili kayıtların bilgisayar ortamlarına geçirilip muhafaza edilmesi uygulamasına bazı kurum ve kuruluşlar tarafından başvurulmaktadır; hastanelerde hastalara, sigorta şirketlerinde sigortalılara, bankaların ve kredili alış veriş yapılan mağazaların müşterilerine ilişkin kayıtlar, böylece tutulmaktadır. Bu bilgilerin amaçları dışında kullanılmasından veya herhangi bir şekilde üçüncü şahısların eline geçerek hukuka aykırı olarak yararlanılmasından dolayı hakkında bilgi toplanan kişiler büyük zararlara uğrayabilmektedirler. Bu bakımdan, kişilerle ilgili bilgilerin hukuka aykırı olarak kayda alınması suç olarak tanımlanmıştır. (…) Bu suçun oluşabilmesi için, kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kayda alınması gerekir. (…)” denilmektedir.
5. Dolayısıyla kamuya açık bir alanda kişinin görüntülerinin, hiçbir tanımlayıcı bilgi ile ilişkilendirilmeksizin kolluğun denetim işlemleri sırasında kayda alınmasının kişisel verilerin kaydı olmadığı değerlendirilmektedir. Bahse konu kayıtlar, şahsınızın kimlik bilgisi ile birlikte polis tarafından ilişkilendirilerek kaydedilmiş ve yasada belirtilen hukuka aykırı amaçlar için kullanılmış ise suç söz konusu olabilecektir.
Bunun yanında, kamuya açık bu gibi alanlarda polis dışında birçok yayın organı tarafından görüntü alınabilmekte, fotoğraf da çekilebilmektedir. Bu durumda bu nitelikte görüntü almaların da suç teşkil etmesi gerekmektedir. Ayrıca birçok işletme, güvenliğini sağlamak amacıyla düzenli olarak kameralı gözetleme sistemleri ile günlük işlemlerini kayda alabilmektedir. Bununla ilgili de açık bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Bu veriler de aynı kapsamdadır.
Sonuç olarak; hukukumuzda bu konuda açık bir mevzuat hükmü bulunmamakta, ancak polisin yaptığı denetleme ve kimlik sorma işlemlerinin görüntülü kaydının işlemi yapan polis birimlerince alınmasını engelleyen bir düzenleme de ilgili mevzuatta yer almamaktadır. Polis uygulamalarının geliştirilmesi ve delillendirilmesi bakımından bu şekilde görüntülü ve sesli kayıtlar alınabilmektedir.
Bahse konu işlemlerde, 5237 sayılı TCK’nın 135 ve 136’ncı maddelerinde belirtilen fiiller işlenmediği sürece bir hak ihlali bulunmadığı değerlendirilmekte ise de; konuya ilişkin haklarınızın ihlal edildiğini değerlendirmeniz halinde yetkili Cumhuriyet savcılığına başvuru hakkınız bulunmaktadır.
Bilgilerinize rica ederim.11.02.2010