Soğuk havalarda nasıl beslenmeli?
Soğuk havalarda nasıl beslenmeli?
Soğuk havaların bastırmasıyla birlikte pek çok kişide de hastalık belirtileri görülmeye başladı. Özellikle vücut direncinin düştüğü soğuk havalarda iyi beslenmek hastalıklardan korunmada en etkin yöntem.
Kış mevsimini yaşamaya başladığımız şu günlerde havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artar. Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerdir. Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır.
Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, soğuk algınlığından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Üşüme ile birlikte enerji ihtiyacımız artar. Bu enerji açığı genelde yağlı ve karbonhidratlı besinlerin günlük beslenmede artması ile karşılanır. Tabi tatlıların ve hamur işi besinlerin, çerez ve atıştırmalıkların arttığı bu dönemde tartılarda bu durum hep hüsranla biter. Kış döneminde enerji ihtiyacımızın arttığı bir gerçek olsa da bu enerjiyi doğru besinlerden seçmek gerekmektedir. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu dönemde çok önem kazanmaktadır. Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir. Güçlü bir savunma mekanizması oluşturmanın temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme ve antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi ki öncelik bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır.
(Hürriyet/25.01.2010)
Cevap: Soğuk havalarda nasıl beslenmeli?
Kışın tüketilmesi gereken 10 besin:
Kabak
En verimli etkiyi ekim-kasım aralığında gösteriyor. Kabağın en önemli özelliği, her türlü pişirme usulüyle tüketilebilmesi ve etkisini koruması. Beta-karoten ve antioksidan kaynağı olan kabağın, kalp hastalıkları ve yaygın kanser türleriyle savaşabildiği biliniyor.
Brüksel lahanası
Lif, K vitamini ve magzenyum deposu. Eylül-şubat ayları arasında taze bulunabiliyor. Günde 4 ile 6 adet tüketmek C vitamini ihtiyacını karşılıyor.
Greyfurt
Likopen ve C vitamini kaynağı olan greyfurtlar, özellikle prostat başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı koruyor.
Lahana
Yılın her dönemi bulunan ve A, B6, C ve K vitaminleri yönünden zengin lahanaların, özellikle kışın kırmızı çeşitlerini tüketerek de, kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmanın mümkün olduğunun altı çiziliyor.
Kestane
B vitamini, potasyum, bakır ve magnezyum deposu olarak gribe karşı etkili bir silah görevini üstleniyor.
Brokoli
Yılın her mevsimi bulunması mümkün olan brokoli, A, C, K vitaminleri ve kalsiyum, demir ve magnezyum içeren mineralleri sayesinde, mükemmel bir antioksidan kaynağı ve göz dostu.
Tatlı patates
Doğada en taze haliyle kasım-aralık veya nisan-mayıs aylarında bulmak mümkün. Düşük kalorisine rağmen besin değeri hayli yüksek olan patatesler müthiş bir lif deposu.
Pırasa
Vitamin ve mineral yönünden en zengin sebze. Kan değerleri düşük kimselere önerilen pırasanın kolon ve prostat kanserine karşı kanıtlanmış etkisi de biliniyor.
Turp
Sadece kabuğu bile günlük A ve K vitaminleri ihtiyacını yüzde 100 karşılayan turp, C vitamini, potasyum ve kalsiyum zenginliğiyle en güçlü antioksidanlardan.
Sarmısak
Sadece kışın tüketilmese de, kışın yakalanma riski artan enfeksiyon hastalıklarına karşı sarmısak tüm menülerle tüketilmesi önerilen bir mucize besin olarak öneriliyor.