Beden ve ruh sağlığının bozulması 102/5
merhaba...29 yaşında 8 aydır arkadaşlıgımız süren kız arkadasım ona cinsel saldırıda bulundugum,evine zorla girdiğim,darp ettiğim ve zorla alıkoyduğum iddalarıyla hakkımda şikayetçi oldu.ancak;darp raporu temiz,olay yeri inceleme etrafın düzgün ve kapıda zorlama olmadıgına dair rapor verdi.benim ev arkadaslarım ve onun ev arkadası sürekli birbirimizin evinde kaldığımızı el ele tutuştugumuzu ve öpüştüğümüzü gördüklerini mahkeme huzurunda ifade ettiler.olay günü kızın bana cektiği mesaj tespit edildi mesajda"aşkım seni seviyorum artık senin oldum lütfen beni üzme seni seviyorum aşkım" yazıyor.tabi kız bakire oldugunu birleşme manasında bir ilişkimiz olmadıgını sölüyor bende tersini sölemiyorum.zaten bu yüzden mahkemenin adli tıp a git bekaret kontrolu yaptır demesine karşın kız böle bi idiasının olmadıgını ve gitmek istemediğini söledi.29 yaşında olan 8 ay boyunca birbirimizn evinde kaldık ancak;mahkeme ilk duruşmada 102/5 adli tıp a gönderilip ruh ve beden saglıgının bozulup bozulmadıgının arastırlamsını istemişti ve 6.durusmadada bu karardan vazgecmedi ve adli tıp a gönderdi.bu agırlastırıcı bir neden,kızın adli tıp'a gönderilmesi benim kesin ceza alcagım anlamına mı geliyor?
Cevap: Beden ve ruh sağlığının bozulması 102/5
streslerdeyim kötü de olsa fikirlerinizi bekliyorum
Cevap: Beden ve ruh sağlığının bozulması 102/5
Olayın ayrıntılarını bilmediğim için sadece burada yazılanları düşünerek şunları söyleyebilirim:
4 ayrı suçtan bahsediliyor.
"Cinsel saldırı" suçununu gerçekleşmesi için, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlali gerekli(m. 102). Birleşmenin gerçekleşmemesi, suçun var olmadığını göstermez. Birleşme yok denmiş. Geriye, diğer davranışlar kalıyor. İspat yükümlülüğü diğer tarafındır. Ancak bu davranışların ispatı, aradan zaman geçmesi nedeniyle kolay olmayacaktır. Darp raporunun temiz olması da, sizin savınızı doğrular nitelikte olacaktır.
Eve zorla girme, konut dokunulmazlığının ihlalidir. Bu suçun varlığı için, kişinin konutuna veya eklentilerine rızası olmadan girmeniz gerekiyor. Olay yeri incelemesinin temiz olması, yine sizin işinize yarayacaktır ama tek başına yeterli olmaz. Diğer taraf, yine ispat etmek zorundadır. Bunu, tanıklarla, vb ile ispatlayabilir.
Darp etmek, kasten yaralama suçu kapsamındadır. Darp raporunun temiz olması, sizin savınızı güçlendirmektedir ancak hakim, raporla belirlenemeyecek davranışları da değerlendirecektir. Yani, kişinin kolunu sıkmışsınızdır ancak rapor alındığı zaman, bu farkedilememiş olabilir. Mahkeme, diğer delillerle, yaralamanın bulunup bulunmadığını inceleyecektir.
Zorla alıkoyma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçudur. Yine hakim, delillerle bunu değerlendirecektir. Bu bilgilerle bir varsayımda bulunmaya imkan yok.
Sorunuza gelince, Adli Tıp'tan bilgi istenmesi, olayı anlamak için yapılmıştır. Sırf bunu baz alarak, hükmün ne olacağını söylemeye imkan yok. Adli Tıp'tan gelecek yanıt, kasten yaralama suçunun işlenip işlenmediğini anlamaya yarayacaktır. Ayrıca, bu, cinsel saldırının boyutunu anlamak için de kullanılacaktır. Tabii, cinsel saldırının öncelikle ispatlanması gereklidir.
Özet olarak: Adli Tıp'tan bilgi istenmesi, sıradan bir prosedürdür. Amaç, olayı aydınlatmaktır. Sadece buna bakarak hükmü tahmin etmeye çalışmayın. Önemli olan, Adli Tıp'tan gelecek rapordur. Hatta, Adli Tıp'tan kişinin ruh sağlının bozuk olduğuna yönelik bir rapor gönderilmesi, sizin işinizi kolaylaştırabilir de. Çünkü, eğer bu bozukluk, suçun varlığını ispatlamazsa veya buna yönelik fikir uyandırmazsa, açılan davanın temelden yoksun, ruh sağlının bozuk olması nedeniyle doğru kararlar veremeyen kişi tarafından ileri sürüldüğü de düşündürebilir.
Cevap: Beden ve ruh sağlığının bozulması 102/5
çok teşekkür ederim sayın izavukat.eksik kalan yanlar olmuştu anlattıklarımda sanırım beraber birleşme harıcınde cinsel yakınlaşmalarımız oluyordu son günde sürtünme yoluyla bi ilişkimiz oldu bende kabul ettim.ancak tamamen rızaya dayalıydı.daha sonra büyük iddialar ortaya atıldı zorla oral seks yaptırdıgım,bıçak çekip iç<çamaşırlarını yırttığım ancak;ne çamasırlarında bana ait iz bulundu nede bıçak var ortada sadece kızın anlatımları.ayrıca olay gecesi dışarı çıkıp yemek alıp geldik.mahkeme heyetide kız devlet memuru neden yalan sölesin gibi konusuyor.eger adli tıp ta böle düşünürse hiç bir suçum yokken ceza alacagım tek korkum bu!8 ay boyunca aynı yatakta yatmamız aynı evde kalmamız bunun zorla olmadıgının kanıtı deilmi?ya da kız 8 ay aynı yatakta yattık ama hiçbir cinsel yakınlaşmamız olmadı diyor!bu bile yalan sölediğinin kanıtı olamazmı?saygılarımla