Duruşmaların aynı saate konulması zaman kaybı ve mağduriyete neden olur

DURUŞMALARIN AYNI SAATE KONULMASI ZAMAN KAYBI VE MAĞDURİYETE NEDEN OLUR


İstanbul Barosu Başkanlığınca, İstanbul 3. İdare Mahkemesi Başkanlığına yazılan yazıda, mahkemece aynı saate, makulü aşan dosya tayin edilmesinin yargılamanın taraflarını mağdur ettiği belirtildi.

Başkanlığın, İstanbul 3. İdare Mahkemesi Başkanlığına yazdığı 18 Ocak 2010 tarih ve 63991 A.B. sayılı yazısı şöyle:

“İstanbul 3. İdare Mahkemesi Başkanlığı'nın ekte bir örneği sunulan 23.12.2009 tarihli duruşma listesinde de görüleceği üzere 26 dosyanın duruşma saati 09.30 olarak belirlenmiştir.

Yargının iş yükü bilinen bir gerçektir. Baro Başkanlığımız da gerek personel, hâkim-savcı ve altyapı eksikliği, gerekse de yargıda iş yükü yaratan diğer konularla ilgili kamuoyuna ve ilgili mercilere durumu çözüm önerisi ile birlikte sunmuştur. Fakat bu süreçte mahkemelerimizin alacağı tedbirlerle de sorunun çözümüne katkı sağlanması mümkündür. Tüm dosyalara aynı duruşma saatinin verilmemesi, ya da aynı saat ve dakikaya birden fazla duruşma verilmemesi, duruşmaların ortalama görülebilme zamanı dikkate alınarak duruşma saatlerinin dakikalandırılarak duruşma zamanının tayin ve tespiti sorunun çözümü için yeterli olacaktır.

Mahkemelerce aynı saate, makulü aşan dosyanın duruşmasının tayin edilmesi, gerek yargılamanın tarafları gerekse de taraf vekillerinin uzun süren beklemeleri sonucunu doğurmaktadır. Kişilerin ve vekillerin ne zaman girebilecekleri belirli olmayan bir duruşmayı beklemeleri mağduriyetlere neden olduğu gibi adil yargılanmanın ihlali sonucunu da doğurmaktadır.

Bu nedenle günlük görülebilecek kadar dosyanın duruşmasının yapılması, duruşmaların aynı saate verilmemesi ve dakikalandırılması hususlarını bilgi ve takdirlerinize sunarım”.

Saygılarımla.

Av. Muammer AYDIN
İstanbul Barosu Başkanı

Evet yargının iş yükü gerçekten de kanayan bir yara.
Kanımca bu sorun, ülkemizin, bir türlü hak ettiği önceliği alamayan, oysa ki derhal çözüme kavuşturulması gereken başlıca sorunlarından birisi.

Bu sorunun bir uzantısı da, aynı gün ve saate kelimenin tam anlamı ile olağanüstü sayıda dosyanın duruşmasının görülmesi. (Hakim, Savcı, Avukat ve Memurları ile Yargının tüm mensuplarının her gün imkansızı başardığını söylemek abartı sayılmamalı.)
Ancak Baro tarafından da ifade edildiği üzere, bu soruna en azından küçük bir çözüm getirilmesi mümkündür ve gereklidir.
Zira, duruşma saatinde Mahkemede hazır bulunmak zorunda olan biz avukatların, kimi zaman 3 saate kadar varabilen süre boyunca duruşma sırası beklemek zorunda kalmamız en önemli mağduriyetlerimizden birisi.
Özellikle İstanbul'da, adliyelerin konumları ve sayısı göz önünde tutulduğunda, aynı gün içerisinde birden çok adliyedeki duruşmalarında hazır bulunmak neredeyse olanaksız.
Aynı dakika içerisinde değil 26, 2 dosyanın dahi duruşmasının görülmesinin mümkün olmadığı açıkken, 26 avukatın aynı dakikada hazır bulunmak zorunda bırakılmasının mağduriyete yol açacağı açık.
Her ne kadar, "günlük görülebilecek kadar dosyanın duruşmasının yapılması talebimizin gerçekleşmesi fiziken imkansız da olsa, en azından duruşmaların aynı saat ve dakikaya verilmemesi hepimizin dileğidir.

Mahkemelerin aynı saat ve dakikaya duruşma saati vermesini ben yargının iş yüküyle açıklayamam. Bu tamamen ihmaldir, kolaycılığa kaçmaktır başka birşey değil.

Burada mağdur olan ise sadece meslektaşlar ve duruşmasını bekleyen vatandaşlardır.
10 dk. arayla uyap'ta duruşma saati vermek hiç zor bir şey değil.