Aldatma nedir

Sayın üyeler,
Hukuksal anlamda "aldatma" nedir tam olarak?
Eğer "aldatma"dan kasıt zina ise, zinanın hukuki tanımı şu:

Zinanın söz konusu olabilmesi için cinsel ilişkinin karşı cinsle yapılmış olması gerekir. Ayni cinsten kişilerle ilişkiye girmek zina sayılmaz. Hayvanlarla yapılan temaslar da zina olarak nitelendirilemez. Cinsel ilişkinin zina sayılması için bir kere gerçekleşmiş olması yeterlidir.

Yani cinsel ilişkiyi şart koşuyor. Cinsel ilişki yoksa zina yani aldatma da mı yoktur diye düşünmeliyiz hukuk mantığına göre?

Alıntı:

---

lektem71 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın üyeler,
Hukuksal anlamda "aldatma" nedir tam olarak?
Eğer "aldatma"dan kasıt zina ise, zinanın hukuki tanımı şu:

Zinanın söz konusu olabilmesi için cinsel ilişkinin karşı cinsle yapılmış olması gerekir. Ayni cinsten kişilerle ilişkiye girmek zina sayılmaz. Hayvanlarla yapılan temaslar da zina olarak nitelendirilemez. Cinsel ilişkinin zina sayılması için bir kere gerçekleşmiş olması yeterlidir.

Yani cinsel ilişkiyi şart koşuyor. Cinsel ilişki yoksa zina yani aldatma da mı yoktur diye düşünmeliyiz hukuk mantığına göre?

---

Hukukta zina : evli bir erkek yada kadının eşi dışında bir başka erkek yada kadınla cinsel ilişki yaşamasıdır.
Zina ile aldatma farklı şeyler. BU nedenle medeni hukukta sadakat den bahsediliyor. Cinsel ilişki olmasa bile duygusal düşünsel anlamda yaşanan beraberlik evlilik birliğinin bozulmasına neden oluyorsa, eşler arasında güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet veriyorsa sadakatszilik olarak nitelendiriliyor ve boşanma nedeni sayılıyor.
Kimi hukukçulara göre kendi evinde yatak odasında yasal eşi bir başka kişi ile aynı yatakta çıplak yakalayan eşin dühulun da olduğunu ispatlaması gerektiği savunulmaktadır. Eğer dühul (yani cinsel anlamda beraberlik) yoksa bu zina değil sadakatsizlik sayılmalı diyorlar.
Yani eylemin mekanik yanının da ispatı gerekiyor deniliyor. Tabi uygulamada bunun mümkün olmayacağı kesin. En azından yasal eş elinde fotograf makinası yada kamera ile "rica etsem kıpırdamasanız ben bir kare resim almalıyım dava için şart" demeyecektir.
Aile mahkemelerinde savcılık makamı olmadığından, davanın özel hayata ilişkin dava olmasından, toplumsal teyammüller ve fiziksel özelliklerden dolayı ispat için kullanılan bir çok öge zinaya atıfta bulunuyorsa en kötü ihtimalle sadakatszilik ve buna bağlı güven bunalımı düşünülerek evlilik birliği hakim tarafından sonlandırılıyor.
Zina ispatı zor hatta neredeyse imkansız bir durum.

Alıntı:

---

dardayım rumuzlu üyeden alıntı

Hukukta zina : evli bir erkek yada kadının eşi dışında bir başka erkek yada kadınla cinsel ilişki yaşamasıdır.
Zina ile aldatma farklı şeyler. BU nedenle medeni hukukta sadakat den bahsediliyor. Cinsel ilişki olmasa bile duygusal düşünsel anlamda yaşanan beraberlik evlilik birliğinin bozulmasına neden oluyorsa, eşler arasında güven bunalımı yaşanmasına sebebiyet veriyorsa sadakatszilik olarak nitelendiriliyor ve boşanma nedeni sayılıyor.
Kimi hukukçulara göre kendi evinde yatak odasında yasal eşi bir başka kişi ile aynı yatakta çıplak yakalayan eşin dühulun da olduğunu ispatlaması gerektiği savunulmaktadır. Eğer dühul (yani cinsel anlamda beraberlik) yoksa bu zina değil sadakatsizlik sayılmalı diyorlar.
Yani eylemin mekanik yanının da ispatı gerekiyor deniliyor. Tabi uygulamada bunun mümkün olmayacağı kesin. En azından yasal eş elinde fotograf makinası yada kamera ile "rica etsem kıpırdamasanız ben bir kare resim almalıyım dava için şart" demeyecektir.
Aile mahkemelerinde savcılık makamı olmadığından, davanın özel hayata ilişkin dava olmasından, toplumsal teyammüller ve fiziksel özelliklerden dolayı ispat için kullanılan bir çok öge zinaya atıfta bulunuyorsa en kötü ihtimalle sadakatszilik ve buna bağlı güven bunalımı düşünülerek evlilik birliği hakim tarafından sonlandırılıyor.
Zina ispatı zor hatta neredeyse imkansız bir durum.

---

Teşekkürler Sayın Dardayım. Her zamanki gibi çok detaylı ve doyurucu bir cevap.

Bu durumda, "aldatma" kavramının hukuki-teknik anlamda çerçevesi çizilmiş, net bir tanımı olmadığı sonucunu çıkarıyorum. Biriyle sanal ortamda bir şeyler yazılıp çizilmesi bir hakim için aldatma olabileceği gibi başka bir hakim için aldatma olmayabilir diye düşünüyorum. Veya biriyle telefonlaşma bir hakime göre aldatmaya girerken bir başkası için bu çerçevede değerlendirilmeyebilir.

Alıntı:

---

lektem71 rumuzlu üyeden alıntı

Teşekkürler Sayın Dardayım. Her zamanki gibi çok detaylı ve doyurucu bir cevap.

Bu durumda, "aldatma" kavramının hukuki-teknik anlamda çerçevesi çizilmiş, net bir tanımı olmadığı sonucunu çıkarıyorum. Biriyle sanal ortamda bir şeyler yazılıp çizilmesi bir hakim için aldatma olabileceği gibi başka bir hakim için aldatma olmayabilir diye düşünüyorum. Veya biriyle telefonlaşma bir hakime göre aldatmaya girerken bir başkası için bu çerçevede değerlendirilmeyebilir.

---

Kısmen öyle. Bu durumda da karine devreye giriyor. Eğer bu görüşmeler konuşmalar ve aralarındaki ilişki hayatın olağan akışına aykırılık taşıyorsa, şüphe uyandırıyorsa, ve açıklaması zor hatta imkansız sıklık ve saattlerde ise hakimin karar vermesi kolaylaşıyor. tabii hakimlerde insan sonuçta karar aşamasında bazı gerçekler unsurlar atlanabilir. İşte bu durumda da beyanlar devreye giriyor. Hukuka aykırı olduğu bilinen ve ispatlanmış olan olay ve delillerin hakime kusurun tesbiti anlamında doğru sunulması, iddialar beyanlar ile gerçekler arasındaki çelişkilerin ortaya konması hele hele hakimin değil sokaktaki insanın bile anlayabileceği yalınlıkta anlatılması çok önemli.
Davasında başarı sağlayamayan bir çok kişinin hatası belkide doğru ifade edemeyiş, doğru sunumda bulunamayış problemi olmuştur.