Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Merhabalar
eşim ile halen boşanma davamız devam etmektedir, evliliğimiz sürecinde eşim 2 bankadan kredi çekti ve bende kefil oldum, ayrılırken eşim bankaya olan borçları ödeyeceğini sözlü olarak bana beyan etti ve bende bu şartlarda ayrılmayı kabul ettim. Şimdi ise eşim bankaya olan borçların evliliğimiz sürecinde oluştuğundan borçları paylaştırmak için dava açağını söyledi. Boyle bir dava açılması mümkünmüdür.
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Alıntı:
nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar
eşim ile halen boşanma davamız devam etmektedir, evliliğimiz sürecinde eşim 2 bankadan kredi çekti ve bende kefil oldum, ayrılırken eşim bankaya olan borçları ödeyeceğini sözlü olarak bana beyan etti ve bende bu şartlarda ayrılmayı kabul ettim. Şimdi ise eşim bankaya olan borçların evliliğimiz sürecinde oluştuğundan borçları paylaştırmak için dava açağını söyledi. Boyle bir dava açılması mümkünmüdür.
Çekilen kredi ile ev-araba vs. ne alındı ise boşanmadan sonra ancak bu mallardaki katkısı için katkı payı davası açabilir. Borçların paylaştırılması için dava açıldığını duymadım. Eklediğim karar konunuzun tersi olmakla birlikte biraz fikir vereibilir sanırım.
---
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: KARAR NO:
2007/19321 2008/17090
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ :İzmir 7.Aile Mahkemesi
TARİHİ :22.6.2007
NUMARASI :Esas no:2005/619 Karar no:2007/474
DAVACI :Edibe Aksoy (Benli)
DAVALI :Galip Uğur Benli
DAVA TÜRÜ :Tazminat, Katkı Payı Alacağı, Eşya İadesi
TEMYİZ EDEN :Taraflar
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * duruşmalı temyiz eden davacı vekili Av. Sema Pekdaş ve karşı taraf temyiz eden davalı Galip Uğur Benli geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı tarafından “katkı payı alacağına” yönelik usulüne uygun harcı yatırılarak açılan bir dava ve karşılık dava bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların boşanmalarına ilişkin karar, 30.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Aralarında 1.1.2002 tarihine kadar “mal ayrılığı” (TKM. m.186-190), bu tarihten boşanma davasının açıldığı 4.9.2002 tarihine kadar “edinilmiş mallara katılma rejimi”nin geçerli olduğu tartışmasızdır. (4722 s. Yürürlük K. m.10/1)
Katkıya dayanan alacak davasına konu olan taşınmazın, tarafların evlenmelerinden önce ipotekli konut kredisi kullanılarak davalı tarafından satın alındığı, konuta ilişkin kredi borcunun en son 27.6.2002 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalının bankaya olan kredi borçlarının ödenmesine katkıda bulunduğunu ileri sürdüğüne göre, bankadan alınan bu kredi ilgili sözleşme örneği ve geri ödemelere ilişkin ödeme kayıtları getirtilerek, ödemenin ne kadarlık bölümünün evlilik birliği içinde yapıldığının tespiti ve 1.1.2002 tarihine kadar yapılan ödemelere, taşınmazın edinilme tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 152. maddesinde yer alan kocanın iaşe yükümlülüğü de gözetilerek davacının geliri ile sağlayabileceği katkı miktarı yönünden bilirkişiden yeniden rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre “katkı payı alacağına” ilişkin diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki kısımların yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.12.2008 (Salı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Necdet Gürbüztürk Necati Söz A.Vehbi Aksoy Ö.Uğur Gençcan Mahmut Kamacı
2-MŞ/DÖ/EG Aslı Gibidir
Karşılaştırıldı 16.12. 2008
Y.İşl.Müd.S.Karakoca A.Vehbi Aksoy
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
teşekkür ederim, biraz fikir edindim ancak benimki farklı tabiki.
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Alıntı:
nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı
teşekkür ederim, biraz fikir edindim ancak benimki farklı tabiki.
Peki birazcık daha fikir vereyim o zaman;
Evlilikte her eş kendi adına yaptığı borçtan sorumludur. Sizin durumunuza ise eşinizin kredi borcunda sizin kefilliğiniz söz konusu, bu tarafı sakat işte. Borçları eşiniz ödemesse sizi bulur banka.
Avukat olmadığım için sizi yanıltmak istemem, bir avukattan yardım alın ve yargıtay kararlarını araştırın derim.
Kolay gelsin.
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Peki birazcık daha fikir vereyim o zaman;
Evlilikte her eş kendi adına yaptığı borçtan sorumludur. Sizin durumunuza ise eşinizin kredi borcunda sizin kefilliğiniz söz konusu, bu tarafı sakat işte. Borçları eşiniz ödemesse sizi bulur banka.
Avukat olmadığım için sizi yanıltmak istemem, bir avukattan yardım alın ve yargıtay kararlarını araştırın derim.
Kolay gelsin.
Yukarıdaki karar, kararın metninden de anlaşılacağı gibi, eski eşimin boşandıktan 365 gün sonra bana açmış olduğu, maddi tazminat, ziynet eşyası ve konuta katkı payı şeklinde açılmış bir davadır. Başlangıçta "konutu birlikte aldık" şeklinde (aldatıcı biçimde)açılmış bir dava olduğu için konutun bulunduğu "İzmir" kentinde açılmıştır.
Dava sonradan, bilirkişi tespitleri doğrultusunda, "bir borcun ödenmesine katkı" biçimine dönüşmüştür.
Dosya Yargıtay'dan geri geldikten sonra, Banka ile yazışmalar başlamış, Emlak Kredi Bankası ortadan kaldırılmış olduğu için, dosyaları devir alan Ziraat Bankasından istenilen ekstrelerin ve yıllar önce 1965 yılında yapılmış olan kredi sözleşmesinin temini mümkün olmamıştır. İşin aslına bakarsanız, zaten bir ödeme söz konusu olmadığından, böyle bir ekstreye ulaşmak mümkün de değildir. Ayrıca, Emlak Kredi Bankası'nın evi olmayanlara düşük faizli ( % 5 ) kredi ile konut sahibi yapmak gibi GERÇEK bir işlevi de vardı. (Şimdiki mortgage'nin işlevleri sadece KANDIRMACAdır.)
2009 yılı içinde en az üç aylık aralar verildiği için üç duruşma yapılabilmiş, sözün özü dosya her yönüyle istismar edilir olmuştur.
Benim üç celsedir talebim, dava konusunun bir taşınmaz olmaması, bir borcun ödenmesine katkı olması görüşü öne çıktığına göre, İzmir Mahkemelerinin yetkisiz olduğu yönündedir. Ancak hiçbir ara kararında mahkemenin yetkili veya yetkisiz olduğu konusunda karar bulunmamaktadır. Öyle ya, kendisinin benim adıma bir para ödemesi yaptığını iddia eden kişi, herhalde davayı benim ikametgahımda açmalıdır. (HUMK) Ve buna da her aşamada mahkemece karar verilebilir. (HUMK)
Son celsede hakim, "Sözlü ifadeleriniz, yazılı ifadelerinizin aynı, bizim zamanımız kıymetli, zamanı israf etmeyin!" şeklinde beni uyaracağına, davacıya yönelip, "iddialarınızı ispat edecek bir deliliniz varsa onu getirin, görüşelim. Yoksa mahkemeyi boşuna işgal etmeyin!" demesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bu dosya daha çoook istismar edilecektir, görüşünü tekrarlıyorum.
Her duruşma için Çanakkale'den İzmir'e gitmem davacıyı mutlu etmektedir.
İlgilenenler için karara ek olarak bir bilgi vereyim: Söz konusu ipotekli kredinin miktarı, 1968 yılı bazında 34.000 TL (yani 3 kuruştan biraz fazla) 27.06.2002 tarihinde benim tarafımdan ödenen meblağ 100.500.000,00 TL (yani, 100,50 TL) dir. Bu meblağlar bile tek başına, uzun yıllar borcun ödenmesi için hiçbir katkı yapılmadığını göstermektedir. (dosyadaki bilgiler belgelere dayalı olup, daha ayrıntılı ve açıklayıcıdır.) "Buna rağmen bu dava herhalde daha uzun bir süre devam eder ve asla Çanakkale'ye gitmez." daha da kötüsü, "bana kimbilir ne kadar diyet borcu çıkarılacaktır" diye düşünüyorum.
Gerçekten alevler bacayı sardı.
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Peki birazcık daha fikir vereyim o zaman;
Evlilikte her eş kendi adına yaptığı borçtan sorumludur. Sizin durumunuza ise eşinizin kredi borcunda sizin kefilliğiniz söz konusu, bu tarafı sakat işte. Borçları eşiniz ödemesse sizi bulur banka.
Avukat olmadığım için sizi yanıltmak istemem, bir avukattan yardım alın ve yargıtay kararlarını araştırın derim.
Kolay gelsin.
Teşekkür ederim bilgilendirmeniz için, eşime kefil olduğum için eşim borcu ödemez ise banka beni bulur demişsiniz, bankanın beni bulmasında bir sakınca görmüyorum çünkü şuanda maaşım hacizde ve bu haciz tahminen 15 yıl sürecek, dolayısıyla eşimin maaşında haciz olmadığı için banka öncelikle eşimden haciz yoluyla tahsil edecektir. Ama eşim bunun bilincinde olduğu için bu durumu kabullenemiyor yani evlilikte oluşan borçları paylaşmak için dava açacağım falan diyor, bende aç dedim ama bunu derken boyle bir dava açılıp-açılamayacağının bilgisini sormuştum, tabiki çok örneği olmadığı için kimse burda net bir bilgi veya fikir veremiyor.
Cevap: Evlilik sürecinde oluşan borçlar hakkında dava açılabilirmi
Benim esimle suan bosanma davam var fakat evlilik birligi icerisinde esime kendi adima bireysel kredi kullanarak bir arac aldim para benim hesabimdan cikti aliciya havale ile iste oldugumuzdan dolayi gidemedim annesigil gitti arac annesinin uzerine oldu fakat esim her ay hesabima eft yapiyordu dava sureci basladi baslayali odemiyor ne yapmaliyim nasil yol izlerim?