İzinsiz il dışına çıkma ve maaştan kesme cezası

Yeni göreve başlamış bir doktor olarak gece gündüz hastalara ve devlete hizmet için çalışırken, basit bir nedenden ötürü sicilim bozulmak üzere.

Bir ilçe hastanesinde başhekim olarak görev yaptığım bir dönemde, acil bir işim çıktığı için resmi tatil günü olan Pazar günü il dışına çıkıp aynı gün geri döndüm. Pazar günü olması nedeniyle amirimden (kaymakam) izin alamadım. Olay bir şekilde ortaya çıktı ben de inkar etmedim.

Sonuç olarak 1/20 maaştan kesme cezası verildi.

İdari mahkemede dava açacağım. Bu il dışına izinsiz çıkma meselesi bu forum dahil bir çok yerde tartışılıyor, ama net bir bilgi elde edemedim. bir kaç sorum olacak;

1- 2008 yılında değiştirilmesi için kanun teklifi bile verilmiş çağın gereklerine uymuyor diye, internette bir çok sayfada " memur izin almadan il dışına çıkabilecek yazıyor" ama teklifin akibeti ile ilgili doyurucu bir bilgi yok, sanırım kabul edilmiş böyle bir kanun ya da yönetmelik yok! Bu teklifin yapılmış olmasını idari mahkemede leyhime kullanabilir miyim?

2- 25 yıl önce alınmış, Danıştay beşinci dairesinin 13/10/1983 tarih 6784 karar no ve 5187 esas nolu kararı var. Orada memurların hafta sonları izinsiz il dışına çıkmasını engelleyen bir yasa yok deniyor ama 657.ye göre bir memur haftasonu dahi olsa amirinin iznini almalı diyor. Hangisi geçerli acaba? 25 yıl önce alınmış danıştay kararı bugün de geçerli olabilir mi, o tarihten sonra mı çıktı bu izinsiz il dışına çıkılmaz kanunu?

3- Haftasonu il dışına çıkmayı planlamıyordum, planlasaydım cuma gününden iznimi alırdım, Pazar günü Kaymakamlığı açtıramayacağım ve dilekçe veremeyeceğime göre, bu durum idare mehkemece dikkate alınır mı?

4- Seyahat özgürlüğü gibi bir uluslararası geçerli bir kavramı dilekçeme eklesem faydası olur mu?

5- Daha önce disiplin cezası almamış olmamdan dolayı, maaştan kesilme yerine bir alt ceza olan kınama cezası verilmeliydi diye bir itiraz hakkım var mıdır?

6- Henüz asaletim onaylanmadı, olay tarihinde 6 aylık memurdum, davayı kaybedersem ve maaştan kesme cezası sicilimde kalırsa, asalet onaylanmasında sorun olur mu? ya da bundan sonraki atama ve tercih durumlarında ne gibi handikaplar olabilir?

Şimdiden her türlü yorumunuz ve bilginiz için teşekkür ediyorum.. Saygılar, sevgiler

Sorularınıza cevap olarak;

1- Kanunlaşmamış kanun teklifi mahkemeyi maalesef bağlamaz.

2- 657 sayılı DMK geçerlidir. Kanun o tarihlerde de vardı. Bahsettiğiniz Danıştay kararının mahiyeti farklıdır. Mevzuatta il dışına izinsiz çıkılmaz diye bir hüküm yok ancak maalesef aylıktan kesme disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller arasında bu ibare sayılmış. İptal davası açarsanız söz konusu Danıştay kararını örnek karar olarak mahkemeye sunabilirsiniz.

3- Dilekçenizde bahsettiğiniz hususları da mutlaka anlatmalısınız.

4- Seyahat özgürlüğü kavramını dilekçenizde belirtebilirsiniz ancak maalesef bunun iptal davanıza pek fazla faydasının olacağını düşünmüyorum.

5- Aldığınız aylıktan kesme disiplin cezası kesindir. İtiraz hakkınız yoktur ancak bu disiplin cezasının size tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilirsiniz. Başkaca da çare yok zaten.

6- Aldığınız aylıktan kesme cezası asaletinizin tasdikine engel değildir ancak belki asaletinizi 1 yıl yerine 1,5 veya 2 yılda tasdik edebilirler. Aylıktan kesme cezası sicilinizde bulunduğu sürece daire başkanlığı, genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük ve daha üst görevlere atanamazsınız. Bu disiplin cezası herhangi bir sicil affı olmazsa 10 yıl sicilinizde kalacaktır ve bu süre sonunda yetkili amire müracaatta bulunarak disiplin cezasını sicilinizden sildirebilirsiniz.

Sayın Çobanoğlu, verdiğiniz bilgiler ve ayırdığınız vakit için çok teşekkür ederim, saygılar.

başbakanlık konu ile ilgili yeni bir genelge yayınladı,30 ocak tarihli onu bir inceleyin istersen

Genelge'deki hüküm...

9 - İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve ulaşım kolaylıkları göz önüne alınarak hizmetine ihtiyaç duyularak kendisine bildirilenler dışında kalan memurların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 20 nci maddesi uygulaması açısından, hafta sonu ve resmi tatil günlerinde ikamet etmekte oldukları il hudutlarını terk edebilmeleri konusunda gerekli uygulama kolaylıkları sağlanacaktır.


Bu hükme göre, kurum amirlerinin, hizmet gerekleri bakımından, hangi memurların il dışına çıkamayacakları konusunda bir liste hazırlamaları ve bu listenin ilgilelere duyurulması gerekiyor...

"İKAMET MECBURİYETİ:

Ek Madde 20 - Devlet memurlarının görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde (mücavir alanları dahil belediye ve köy hudutları içerisinde) ikamet etmeleri esastır.

Devlet memurlarının görevini aksatmamak kayıt ve şartıyla birinci fıkrada belirlenen hudutlar dışında ikamet etmelerine mensup oldukları kurumun yetkili amirince izin verilebilir.

Devlet memurları, ikamet ettikleri il hudutlarını tatillerde ancak yetkili amirin izniyle terkedebilirler."

DMK 125-C-g bendi de ikamet ettikleri il hudutlarını izinsiz terke aylıktan kesme cezası getiriyor. Bu Kanun hükümleri olduğu sürece Başbakanlık Genelgesi bence birşey ifade etmiyor. Aksine hizmetine ihtiyaç duyulanlar diye durumu daha da karmaşıklaştırıyor.

Sn. Kantaroncu "kurum amirlerinin, hizmet gerekleri bakımından, hangi memurların il dışına çıkamayacakları konusunda bir liste hazırlamaları ve bu listenin ilgilelere duyurulması gerekiyor." demiş ancak böyle bir listenin hazırlanması Kanunun mevcut haline göre liste dışında kalan memurların haftasonu tatilleri ve diğer tatillerinde izinsiz olarak ikamet ettikleri il hudutlarını terkedebilecekleri manası taşımaz diye düşünüyorum. Yani söz konusu Başbakanlık Genelgesi olsa bile memur yetkili amirinden izin almak zorundadır. Olsa olsa belki hafta sonları ve diğer tatillerde hizmetine ihtiyaç duyulmayan memurların listesi hazırlanabilir ve bu memurlara belki belli bir süre için örneğin yıl boyu yetkili amir tarafından izin verilebilir. Bunun da kolay olduğunu düşünmüyorum.

bence başbakanlığın yayınladığı o genelgeden murat,hizmetine haftasonu ihtiyaç duyulmayan örneğin öğretmenler,haftasonu ildışına çıkan memurla uğraşmayın,ceza vermeye çalışmayın,rahatsızlık vermeyin..çünkü genelgenin diğer maddlerinde de bu ruh var,kamerayla öneğin personeli izlmeyin gibi bir maddede var...

DMK'nın ilgili hükümleri mevcut olduğu sürece Kanunun hilafına olan Başbakanlık Genelgesinin bir hüküm ifade etmeyeceğini düşünüyorum.

doktorsun rapor al kimin yanına gittiysen acil yanına gitmek zorundaydım diye vs.. kendinde yaz, olayın ahlaki boyutunu önemseme, çünkü onların yaptığı terbiyesiliği sen temizlemeye çalışırken onlar uğraşır senin yaptığınla :)

Konu ile ilgili olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek Madde 20 vardır. Ancak bu madde, 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete'de kaldırılmıştır (bkz. 6111/117 md). Siz kanun maddesi kaldırılmadan önce izinsiz olarak şehir dışına çıkmışsınız.