Katibe Derya'nın kalbine 6 bıçak- konunun tamamını okuyun - İlginç
ADANA Adliyesi'nde görevli zabıt katibi 34 yaşındaki Derya Boğa, cezaevindeki iyi hali nedeniyle adliyenin çay ocağında çalıştırılan ve 3 gün önce cezasını tamamlayıp, tahliye edilen Deniz Çulhaoğulları tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.
CENAZE TÖRENİNDEN FOTOĞRAFLAR
Çulhaoğulları’nın adliyede çalışırken tanıdığı Boğa’ya ilgi duyduğu, ancak aşkına karşılık almadığı öğrenildi.
Eşini ve kayınbabasını bıçakla yaralama suçlaması ile cezaevinde hükümlü olan Deniz Çulhaoğulları, iyi hali nedeniyle bir süre önce açık cezaevi olarak da kullanılan adliyenin çay ocağında çalışmaya başladı. Sabahları cezaevinden alınıp, adliyeye getirilen, gün boyu burada çalışıp, akşam yine cezaevine götürülen Çulhaoğulları, iddiaya göre, çay servisi yaptığı sırada tanıdığı Adana 3’üncü İş Mahkemesi’nde zabıt katibi olan Derya Boğa’ya ilgi duydu, ancak, aşkına karşılık bulamadı.
3 gün önce tahliye edilen Çulhaoğulları, bugün iş çıkışı takip ettiği Derya Boğa ile evine girerken konuşmak istedi. Adliyeden tanıdığı ve iş çıkışı kahve içmek için evine davet ettiği Avukat İlkay Özakın ile birlikte evinin bulunduğu apartmana girmek isterken Derya Boğa, kendisiyle konuşmak isteyen Çulhaoğulları ile tartıştı. Çulhaoğulları, yanında getirdiği bıçakla Boğa’yı 2’si kalbine olmak üzere 6 yerinden bıçakladı.
Şüpheli olay yerinden kaçarken, çağrılan ambulansla Adana Numune Hastanesi’ne kaldırılan Derya Boğa, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Boğa’nın cenazesi, yapılan işlemlerinin ardından otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Olayın şokunu yaşayan ve meslek gereği sık görüştüğü Boğa gözleri önünde bıçaklanan kadın avukat İlkay Özakın, ifadesine başvurulmak üzere polis merkezine götürüldü.
CİNAYET MESELESİ DEĞİL BAŞKA OLAYLAR DA VAR
Adana Adliyesinde çaycılık yapan hükümlü tarafından aşkına karşılık vermediği için öldürülen 3. İş Mahkemesi katibi genç kadının cenazesi, adliye binasında ailesi ve yakınlarıyla Cumhuriyet Başsavcısı ve mesai arkadaşlarının katıldığı törenin ardından toprağa verildi.
Adana Adliyesindeki tören için cenaze aracıyla getirilen Derya Boğa'nın (33) cenazesi, teyzesi Nezihe Ardıç ve kardeşleri Tülin, Semra, Ferayi ve Berra Boğa ile adliye personeli tarafından karşılandı. Binaya getirilen tabuta sarılıp ağlayan bazı yakınları, “Bizi bırakıp nereye gittin” diyerek, gözyaşı döktü.
Adalet Komisyonu Müdürü İbrahim Şeker, törendeki konuşmasında, Boğa'nın, göreve başladığı 2005 yılından bu yana tavırlarıyla göz doldurduğunu belirterek, “Her zaman davranışlarıyla örnek insandı. Ahlaklıydı, güler yüzlüydü, insanlara saygılıydı. Onu devamlı bu özellikleriyle anacağım. Merhuma Allah'tan rahmet, başta ailesine ve adliye camiasına olmak üzere tanıyanlara baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun, acımız büyüktür” dedi.
Törene, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Sabri Kumsal ve Adana Barosu Başkanı Aziz Erbek, hakimler, savcılar ve Adliye personeli katıldı.
Daha sonra cenaze, gözyaşları arasında cenaze aracına konularak, Havuzlubahçe Mahallesi'ndeki bir türbeye getirildi. Burada bir yatağın üstüne konulan Boğa'nın tabutunun üzerine gelinlik ve kırmızı eşarp serildi.
Burada, genç katibin annesi Müzeyyen Boğa, yakınları tarafından teskin edilmeye çalışıldı. Tabutun üzerindeki gelinliği öperek ağıtlar yakan teyzeleri Nezihe ve Selvi Ardıç, “Çocuklarımızı ölsün diye okutmuyoruz. Bugün bana, yarın sana olacak. Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyoruz. Cezalar daha da artırılmalı. İdam geri gelmeli. ABD'de olsa bunlar idam edilirdi. 1 ayda aynı mahalleden iki genç kızımızı kaybettik. Bu ders ve örnek olmalı” dedi.
Daha sonra cenaze, Küçük Oba Mezarlığı'na götürülerek kılınan namazın ardından toprağa verildi.
ADLİYE PERSONELİ TEPKİLİ
Adana Barosu Başkanı Aziz Erbek, törenin ardından yaptığı açıklamada, cinayeti şiddetle kınadıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kınamak da yetmez. Adalet Bakanlığını görev çağırıyoruz. Kendisini mahkum eden, yargılayan hakim ve savcılarla hükümlünün aynı ortamda bulunması son derece yanlıştır. Bir suç nedeniyle kendisine ceza verilen, savcı ve hakime çay servisi yapıyor. Bu kabullenilebilecek bir şey değil. Eski odacılık sistemi yerine şimdi 3 ayda bir yeni hükümlü geliyor.”
Adalet Bakanlığına konuyla ilgili daha önce yazı yazdıklarını bildiren Erbek, şöyle devam etti:
“Bu tip uygulamaları bir an önce kaldırılmak gerekiyor. Çünkü bu yaşanan ilk olay değil. Belki böyle sonuçlanmadı, ama benzer sıkıntılar görüldü. Bu kişileri adliye sokmamak gerekiyor. Cinsel ve duygusal dürtülerini hayvani şekilde sergiliyorlar. Sadece cinayet meselesi değil, başka olaylar da var.”
Bu arada, Derya Boğa'nın bazı mesai arkadaşlarının, adliyede hükümlülerin çaycı ve hizmetli olarak görevlendirilmesini protesto için çay almadıkları ve odalarını temizletmedikleri öğrenildi.
Bazı çalışanlar, “Katillerle hırsızlarla bir arada çalışmak istemiyoruz. Yarın bize ne yapacakları belli değil “ diye tepki gösterdiler.
Cevap: Katibe Derya'nın kalbine 6 bıçak- konunun tamamını okuyun. İlginç
Derya, Adana 3. İş Mahkemesi kaleminde görev yapan sessiz, sakin, çalışkan, kendi halindebir memurdu.
Böyle bir cinayete kurban gitmesi tümadliye camiasını üzdü.
Allah rahmet etsin.
Aşağıdaki linkte haber ve fotoğraflar mevcut.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13449034.asp
Cevap: Katibe Derya'nın kalbine 6 bıçak- konunun tamamını okuyun. İlginç
Eşini ve kaynanasını bıçaklamış bir kişinin mahkemelerde takındığı iyi haline mahkemelerin neden kandığına anlam veremediğimi aynı haberin yer aldığı başka bir başlıkta yazmıştım.
Bilimsel bir açıklamasının olup olmadığı soruldu, burada yanıt vermek daha uygun olur galiba.
Hiç bir bilimsel ve mantıksal açıklaması yoktur bana göre. Suçlunun iyi halini toplum içinde göstermesi gerekir. Binlerce insanın ölümüne sebep olan uyuşturucu kaçaklılarının da iyi halden cezalarının indirildiğini çok gördük. Dışarıda azılı bir haydut olan sanıkların tv'de DGM'ye duruşmaya götürülürken grand tuvalet giyinip en iyi rollerini oynadıklarına da hepimiz her gün şahit oluyoruz. Bunu firmalarımız bünyesinde çalışan çok sayıda hukukçumuza da sordum cevapları "Yargıtay takdiri hafifletici sebeplerin uygulanmayışını bozma sebebi sayıyor vs." gibisinden oldu. Siz belki bir çok insanı tatmin edecek bilimsel açıklamayı getirebilirsiniz ama hiç birinin merhume Derya'nın "kızıım kızıım" diye hayat boyu kahrolup gidecek ana babasına inandırabileceğinizi düşünmüyorum.
Şimdi bu katil yakalanıp yargı önüne getirildiğinde metroseksüel görüntüsü, sinir bozucu pişmanlık ifadeleri kısaca "iyi hali" nedeniyle cezasında indirim yapılırmı veya yapılmalıdır?