Yeni yıl başlarken yine benzer sohbetlere tanık olmaya başladım. Bazı konuşmaları dinlerken sanki geçen yıl aynı zamana dönmüş gibi hissediyorum kendimi. Sigara tiryakileri, yeni yılla birlikte sigarayı bırakmayı bilmem kaçıncı kez denemeye karar verdiler. Hamur işi sever fakat kilo sevmez Türk Hanımları, yeni yılla birlikte başlayacakları diyetler konusunda görüş alış verişinde bulunuyorlar en nafilesinden. Yeni yılda yapılacaklar uzun uzun listelenmek istenir gibi bir hal var adeta...
Hatalar ve kusurların bir daha tekrarlanmaması ve yeni bir milat için yılbaşı bekleniyor sabırsızlıkla. Bir çoğumuzun gönlünde yeni yılda artık kimsenin kalbini kırmak yok, yeni bir başlangıç, temiz bir sayfa açmak var.
Sanırım ki gelecek 2010 yılının aralık ayındada benzer sohbetlerle karşılaşacağım. Yine sigaralar tüttürülmeye devam ederken, mantılar, pastalar götürülecek 5 çaylarında... Zira değişim beklentisi içerisinde olunmasının takvim dönümüyle gerçekleşmesi öyle kolay birşey olmaması gerek. Değişimin olabilmesi, sahiden, samimiyetle gerçekleşe bilmesi için adı üzerinde öncelikle birşeylerin değişmesi gerek.
Herşey aynı tas aynı hamam iken nasıl, nereye kadar değişebilir ki?
Gelecek umut demektir. Umutsuz yaşanmıyor ya(!) ondandır. Hayal kurdukça o ulaşılmaz sanılan ideallere bir vesile ile ulaşmayı hayal ettikçe mutlu olabiliyoruzdur. Belki değişim ve gelişim arzumuzun bir motivasyon ihtiyacı vardır. Bilmiyorum sonuçsuzda olsa zararlı olduğunu sanmıyorum. Durmak yok(!) 2010 yılında da hayale devam.