Parçası mıdır? Neden?
Değil midir? Neden?
Printable View
Parçası mıdır? Neden?
Değil midir? Neden?
Sanırım çok zor bir soru sordum cevap alamadığıma göre!
Tüm iletilerinize bir bütün olarak yanıt vermem gerekirse demokratik laik sosyal hukuk devleti vatandaşı olarak sınırlarımı zorluyorsunuz.
Tüm iletilerinize bir bütün olarak yanıt vermem gerekirse demokratik laik sosyal hukuk devleti vatandaşı olarak sınırlarımı zorluyorsunuz.
bir yönetici olarak iletilerime teker teker cevap vermenizi beklerdim ama canınız sağolsun cevap içermeyen bir ileti yazacağınıza en azından hiç yazmasaydınız daha makbule gecerdi.
Size en kibar şekilde yanıt vermeye çalıştım ama anlamadınız. o zaman çok açık yanıt vereyim.
Size bugünlük bu kadar demokrasi yeterde artar bile fazla geldi bünyeniz kaldırmadı. Ne zaman ki demokrasinin veya etnik bir kimliğe sahip olmanın bölücülük yapmaya neden olmadığını anlarsınız o zaman tekrar bekleriz.
Size iyi günler iyi uykular dilerim.
Türk devletinin bugünkü adı Türkiye Cumhuriyetidir.
Ancak bu ada bakıp da Türklerin 1923 yılında devlet kurmuş bir toplum veya millet olduğu sanılmamalıdır. Türkler yazılı tarihin bilinen en eski çağlarından bu yana devlet halinde yaşamış bir topluluktur.
Türkler devletsiz yaşayamazlar. Tarihin bize öğrettiği budur. Fakat Türkiye'de yerleşmiş bütüncü bir tarih anlayışı ve tarih felsefesi bulunmadığından, sanki Türkiye Cumhuriyeti ve Tüek milleti gökten zembille inmiş gibi, 1923'den öncesi adeta yok sayılır.
Halbuki, Türkiye Cumhuriyetini kuran irade son Osmanlı Meclisi-i Mebusanında tecelli etmiş; orada alınan. ve adına "Misak-ı Milli" denilen bir kararla. milli sınırlar içinde yeni bir Türk devletinin hukuki temelleri atılmıştır.
Böylelikle bir imparatorluk devletinden milli devlete geçilmiş; Osmanlı İmparatorluğu, yerini milli ve moderen Türkiye Cumhuriyetine bırakmıştır.
Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın almış olduğu 28 Ocak 1920 tarihli bu kararda Türklük esas alınmış ve Türklerin çoğunlukta oldukları yerler Türk vatanı olarak tanımlanmıştır. Bu kararın metninde Kürt sözüne raslayamazsınız. Dolayısıyla milli ve moderen Türk devletini kuran irade içinde Kürtlerin veye Kürtlük fikrinin en küçük bir izi yoktur.
Olmamıştır ve olamazdı da!
Bu konuyu defalarca yazdık. Birkez daha tekrar edelim: Türkiye Cumhuriyetini kuran fikrin adı Türkçülüktür. Türkiye Cumhuriyeti bir Mozaik Anonim Şirketi olarak kurulmamıştır.
Ama son yirmi yılda "Türkiye bir mozaiktir", "bu vatan hepimizin" gibi safsataların arkasından milli kimliğimiz red ve inkar yoluna gidilmiş; Türk yerine Türkiyeli üst kimliğinin kullanılması gerktiği Başbakanların ağzından ileri sürülebilmiştir.
Oysaki Türkiye Cumhuriyeti kelimenin her anlamıyla Türklerin kurduğu bir devlettir ve Türklerin devleti olduğu gerçeğini unutmadığu sürece de yaşayacaktır.
Kendisini kuran düşünceye aykırı yolara saptığında da Türkiye Cumhuriyetini çözülme ve çöküşten başka bir sonun beklemediğini herkes bilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti ya özüne dönecek ve özüne uygun davranacak ya da yok olacaktır.
Nitekim Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin onuncu kuruluş yıl dönümünde verdiği nutkun en başında TÜRK devletinin nasıl ve ne ile kurulmuş olduğunu şöyle anlatır:
"Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir."
Alıntı: AV. Hanifi ALTAŞ Yeni Hayat dergisi.
Bu başlığı açmadan önce, daha önceki başlıktaki soruma neden cevap vermediniz?
Bizden toprak mı istiyorsunuz diye sormuştum.. Zor geldi soru herhalde cevaplayamadığınıza göre...
Ne dersiniz olabilir mi?
Ya da durun cevaplamayın. Bünyemiz kaldırmıyor cidden. Bahane, bahane, bahane...
Bak D!NO34 biz sizin niyetinizi bilen insanlarız. Bizi ikna edemezsiniz. Hiç boşuna nefesinizi yormayın zira bıktım düzeltme yapmaktan iletilerinize! Saygımdan her iletinizi sabırla düzelttim ama artık yazmayın derim. Siz Kürtçeyi de böyle kuralsız, düzensiz yazıp konuşuyorsanız ''dilimizi isteriz,dilimizi isteriz'' diye yırtınmayın!
Hadi selametle...
Siteden uzaklaştırılmış birisinin iletisine yanıt vermeyiniz. Hiç bir şekilde söz hakkı doğmasını gerektirmeyiniz.
Bakınız en kısa tanımıyla: Milliyetçilik , Halkçılık + Devletçilik...
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=26379
Ayrıca;
http://img15.imageshack.us/img15/718...7012328640.jpg
(Prof. Dr. A. ÂFET İNAN, Medeni Bilgiler ve M. Kemal ATATÜRK'ün El Yazıları, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2000, s. 435)
Ve yine;
Org. Başbuğ'un en son açıklaması da şöyle:
"Herzaman onu ifade ediyoruz. Halkımızı, milletimizi provakö etmek istiyenler, çatışma ortamına çekmek isteyenler olabilir. Bu konuda herşeyden evvel sağduyulu hareket etmemiz lazım. İnsanlarımız provakatif olaylara girmemeli, ama toplumumuzun bütün kesimleri de, karşılıklı provakasyona neden olabilecek hareketlerden de kaçınması lazım." dedi. Hürriyet - 25 Aralık 2009
Demek ki neymiş;
Irkçılık yapmanın gereği yok yararı olmadığı gibi zararı da çok ÇOK.
Onun için; boşuna gürültü yapıp durmayın lütfen!
çoban