Krediye Uygun Olmayan gayrimenkule konut kredisi??

2005 yılında Türkiye'nin en büyük bankalarından birinden konut kredisi ile daire satın aldık. Bu sene tesadüf eseri satın aldığımız dairenin birden çok nedenden dolayı aslında krediye uygun olmadığını öğrendik. Nedenlere gelince; oturduğumuz daire fiziki olarak 11 numara, tapuda bize ait olan daire 9 numara, şu anda oturduğumuz daire ise projede 5 ve 6 numaralı dairelerin birleşiminden oluşuyor. Bu ilk nedendi. Diğerlerine gelince bina 19 daireden oluşuyor, projeye göre ise 12 daire yani 7 daire kaçak. Ayrıca bina ruhsatsız olarak inşaata başladığı ve kaçak daireleri olduğu için yıkım kararı almış. Ve komik ama gerçek biz bu daireyi konut kredisiyle aldık ve üstüne üstlük banka tarafından ekspertiz yapıldı. Krediyi aldığımız esnada banka bu problemlerin birinden bahsetseydi biiz budaireyi satın almazdık. Şuan oturduğumuz daire 115 m2 ancak tapu sahibi gözüktüğümüz daire 90 m2. Her açıdan zarardayız. Hem yanlış daire, hem daha küçük m2, hem de yıkım kararı. Size soruyorum bu durumda suç kimde? Bankaya güvendiğimiz için bizde mi?
Ayrıca bizimle birlikte karşı dairemizde oturan komşumuzda mağdur oldu. Neden mi? Biz daireyi satın alırken banka bize tapuda bir hisse daha gözüktüğünü bu hisseninde karşı komşuya ait olduğunu belirtti. Satıcı durumu komşuya aktarmış. Komşumuzda bir yanlışlık olduğunu düşünerek hisseyi devretmiş. Halbuki o hisse komşumuzun apartmanda sahip olduğu tek şeymiş. Şu anda hiçbirşeye sahip değil. Çünkü 12 tapu ve 19 daire var. Evinde oturuyor ama başkasının üzerine. Bunu da daha yeni öğrendik.
Bu garip durumlar sonucunda bize yol göstermenizi rica ediyorum. Bankaya ve ekspertiz firmasına dava açmak istiyorum. Çünkü 30 yıllık emek heba olmuş durumda. Ve bir daha aynı şartlarda bir eve sahip olma şansımız sıfır. Tazminat davası açabilir miyim? Yardımlarınızı bekliyorum. Gerçekten çok zor durumdayım.

Neden kimse cevap vermiyor? Bu konuda uzman yardımcı olabilecek kimse yok mu?

Ruhsatsız olarak inşaata başlayamaz.

Ruhsat olmadan ,proje olmaz.

Sizin müteahhit sonradan proje dışına mı çıkmış?

Yoksa Ruhsat olmadan,kat irtifakı kurulması mümkün değildir.

İnşaat ruhsatsızken başlamış sonra mühürlenmiş. Bu para cezasına çevrilmiş. Sonra kaçak dairelerden dolayı yıkım kararı verilmiş 1994 yılında. Herşey karmakarışık.

Selamlar,

Hukukçu olmadığımı belirtmekle birlikte , yaşadığım benzer bir sorun sırasında bende kendi hakkımı arayabilmek için davalar açtım ve araştırmalar yaptım.
Yaşadığım durumda elde ettiğim bilgilerden bir kısmını aktarmaya çalışayım.

Bir binaya Ruhsatsız olarak başlanmışsa ve belediye bu konuda bazı işlemler tesis etmiş ama Ruhsatlandırılması yada yıkımı yönünde herhangi bir aktif eylemde bulunmamışsa bu konuda belediyeden zararınızın tazminini isteyebilirsiniz. Bu tazmin talebi bilirkişiler aracılığı ile belirlenen zarar bedelinin ihtarname ile belediyeden istenmesi ve 2 ay içerisinde cevap verilmezse yada kabul edildiği bildirilmezse İdare mahkemesine açılacak bir dava ile talep tekrarlanarak yapılıyor bildiğim kadarıyla ,
İhtarnamede manevi tazminatta talep edilebiliyor mu? bunu bende henüz bilmiyorum.
Bu konuda yorum yapmanıza yardımcı olabilecek 2 adet danıştay kararını okumanızı tavsiye ediyorum. Size fikir edinmeniz açısından yardımcı olabileceğini düşünüyorum.
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
ALTINCI DAİRE 2006 6675 2004 4177 29/12/2006
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
ALTINCI DAİRE 2006 6661 2006 931 30/12/2006

Ruhsatsız bir binanın kat irtifakının kurulabilmesi için Belediyenin kendisine sunulan projeyi Kat İrtifakı kuracak şekilde ( kat irtifak projesi olacak şekilde ) onaylamış olması gerekir.
Bahsettiğiniz işlem safahatlerini incelendiğinde ; burada belediye ve müteahhidin iyi niyetli kişileri zarar uğratmak saikiyle hareket ettiği sonucuna ulaştırmaktadır.
Onaylanmaması gereken bir projenin onaylanması suretiyle , kat irtifakının kurulması , dairelerin sanki sorunu yokmuş , mevzuata uygun safahatler sonucunda yapılmış imajı vermek dışında , Kat İrtifak Tapusu oluşturularak dairelere normal şartlarda tahsis edilmemesi gereken bir kredininde açılmasını sağlamak amacını taşır. Bu durum 5237 Sayılı T.C.K. nın 158. maddesi ve madde gerekçesi bağlamında uyumluluk göstermektedir.

Aynı zamanda Onay için belediyeye sunulan Tadilat Projesinin , Belediye ilgili ve yetkilileri tarafından onaylanması ile bu proje artık resmi bir evrak haline gelmiştir. Bu projenin onaylanmaması gerekirken kasten onaylanması resmi bir evrakın sahte olarak düzenlenmesi sonucunu doğuran bir eylemdir. Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen kişinin hapis cezası ile cezalandırılması yasa gereğidir.

Tavsiyem : Durumu İçişleri bakanlığına bildirerek , gerekli soruşturmanın yapılmasını talep edin. Aynı zamanda Adalet Bakanlığına müracat ederek " Nitelikli Dolandırıcılık " suç duyurusunda bulunun , inceleme sonucunda çıkanlara çok şaşıracağınızı sanıyorum.

Hukuk yoluna gitme konusunda kararlı ve ısrarcı olacaksanız , haklarınızı kaybetmemek için , kendisine karşı hukuk yoluna başvuracağınız kişi ve kurumlara ( uzman tarafından hazırlanmış ) bir ihtarname göndererek borcun muaccel hale gelmesini sağlamanız gerekmektedir. Başlangıcı bu şekilde yapmanızın sizi dava sürecinde çok rahatlatacağını söyleyebilirim.
Maalisef biz bu konuyu ( bilgisizlikten ) atladığımız için bazı ahklarımızı ispat etmekte zorlandık ve bazılarını da kaybettik.

Saygılar..