İş yerinin haksız aldığı senet
Son çalıştığım iş yeri beni bir kursa gönderdi. bunun karşılığında benden senet aldılar. Senetler sadece ben işten ayrıldığım takdirde kullanılması üzerine sözlü anlaşma yaptık. Kurs bitiminde belirli bir maaş içinde anlaşma yaptık. Fakat kurs bittikten sonra 1 yıl kadar maaşım anlaştığımız seviyeye getirilmedi. Bir süre sonrada maaşım ile yatan sigortam arasında fark olduğunu öğrendim. Bu durumun düzeltilmesini istediğimde beni yöneticiye karşı davranışlarda sınırları aşmak gibi bir nedenle işten çıkardılar. Hiçbir tazminat hakkımı ödemediler. Daha sonra öğrendiğime göre beni işten çıkardıkları halde üretim yapabilmeleri için gerekli olan sertifikayı verecek olan denetleme ekibine benim hasta olduğum için işe gelemediğimi söyleyerek hala çalışıyormuşum gibi göstermişler. Şimdi işe girerken aldıkları senetleri işleme sokacaklarını söyleyerek tehdit ediyorlar. Senetlerin üzerinde sadece ismim (ismim hatalı yazılmış) miktar ve imza var. Bir avukattan duyduğum kadarıyla senet şekil olarak hatalıymış. bu senetin üzerine daha sonradan herhangi bir ekleme yaptıkları takdirde bunu adli tıpta ispatlama şansımız var. Çalışma bakanlığı bölge müdürlüğünde şikayet kısmında çalışan memura durumu anlattığımda bana hiçbir şirketin çalışanına bu şekilde senet imzalatamayacağını senetlerin geçersiz olduğunu söyledi. Fakat ben hala bu durumun başıma bir sorun açmasından korkuyorum.Senetleri sadece ben işten çıkarsam işleme sokabileceklerine dair sözlü anlaşma yaptığıma dair o şirkette o sırada yönetici seviyesinde çalışan ve hala çalışmakta olan şahitlerim var.
Bu durumda ne yapmam gerektiği ve hangi alanda uzman bir avukata başvurmam gerektiği hakkında bana bilgi verebilir misiniz? İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
Cevap: iş yerinin haksız aldığı senet
Senede işten çarılınca gecerlidir diye elinde belge olduğunu söyledin zaten buda senedin icraya konulamıyacağı anlamına gelir senet davalık olur hakimin vereceği karar artık neyi gösterir bilmem ama bence böyle bir senet olamaz olsa bile gecersizdir senetler şartsız bir bedeli ihtiva etmek zorundadır bir avukat ile bu işten sıyrılaçağına inanıyorum.
Senin işyerindeki hakların için bir suç durusu yapman gerek sosyal güvanlik il kurumuna giderek bir dilekçe ile işyerindeki haklarımı alamadım tek tek alaçaklarını belirtip şikayet etmen gerek daha sonra sana teftiş raporu geleçek alaçağın var ise o rapora göre istersin ginede vermezler ise sana gelen rapor ile sosyal güvenlik il kurumuna gider ve ben alaçağımı alamadım bizi mahkemeye sevkedin dersiniz ve mahkemede alaçağınızı yasal faizleri ile birlikte alırsınız.
Cevap: iş yerinin haksız aldığı senet
Ramazan Bey ilginiz için teşekkür ederim. Sanırım anlatımımda bir hata olmuş. Elimde bu senetlerin sadece işten kendi isteğimle çıkarsam geçerli olduğuna dair bir belge yok. Yaptığımız anlaşma sözlü bir anlaşma ama şahitlerim var. Bu şahitler şirkette üst düzey yönetici konumundalar. Bu durumda bir değişiklik olur mu? Yine bir avukat ile bu sorunu halledebilirmiyim. Bir de avukaların uzmanlık alanı gibi bir durum varmı? Bizim mesleğimizde (mühendisim) olduğu gibi.
Cevap: iş yerinin haksız aldığı senet
Alıntı:
redrua rumuzlu üyeden alıntı
Ramazan Bey ilginiz için teşekkür ederim. Sanırım anlatımımda bir hata olmuş. Elimde bu senetlerin sadece işten kendi isteğimle çıkarsam geçerli olduğuna dair bir belge yok. Yaptığımız anlaşma sözlü bir anlaşma ama şahitlerim var. Bu şahitler şirkette üst düzey yönetici konumundalar. Bu durumda bir değişiklik olur mu? Yine bir avukat ile bu sorunu halledebilirmiyim. Bir de avukaların uzmanlık alanı gibi bir durum varmı? Bizim mesleğimizde (mühendisim) olduğu gibi.
Dava konusu olur tanıkların doğruyu söylerse senedin iptali olabilir ama tanıklar konuşmazsa siz o senedi ödersiniz.yani sizin bir şekilde senedin işden kıkarılma tehdidi ile alındığını belgelemeniz gerek
Cevap: iş yerinin haksız aldığı senet
aşşağıdaki dava sonucunu emsal dava olarak gösterip bu durumdan kendimi kurtarabilirmiyim?
9. Hukuk Dairesi 2008/27689 E.N , 2008/27683 K.N.
İlgili Kavramlar
TEMİNAT SENEDİ
İŞ SÖZLEŞMESİ
HAKSIZ FESİH
İçtihat Metni
Davacı vekili müvekkilinin işe başvurduğunda işe alınma şartı olarak diğer işçiler gibi boş senet imzalayıp davalı şirkete teslim etmek zorunda kaldığını, daha sonra iş sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile davacı ve arkadaşlarının davalı şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili için dava açtığını, davanın kabul edildiğini, ancak bu aşamada davacının hiç tanımadığı ve alacak verecek ilişkisi olmayan diğer davalının müvekkil işçi aleyhine boş senedi doldurarak icra takibi yaptığını, senet üzerinde iki ayrı yazı olduğunu, senetlerin teminat senedi olarak verildiğini ve davalı işveren şirket tarafından ciro edilmeksizin boş kısımları doldurularak işleme koyulduğunu, bu boş senetlerin işçilik alacakları davası açıldığında feragat etmeleri için baskı aracı olarak kullanıldığını, şirketin diğer davalıya senetleri vererek takip yaptırdığını belirterek takibin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece takip dayanağı senedin işçilik alacakları ile ilgisi olduğunun senet metninden anlaşılamadığı, senedin alacaklı ve borçlusu itibari ile taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığı, iş mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek olsun vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır.
Diğer taraftan, İş Hukuku; işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımından güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak, sözleşme hukuku alanında ayrılmış ve farklı kurallar getirerek gelişmiştir.
Bu nedenle iş hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilmektedir.
Dosya içeriğine göre, davacı gibi birden fazla işçinin davalılardan şirket aleyhine işçilik alacakları için dava açtıkları, açılan davaların işçiler lehine sonuçlandığı, bu aşamada dava açan davacı dahil diğer işçiler aleyhine işveren olmayan diğer davalı gerçek şahıs tarafından işçilik alacağı davasına yakın miktar içeren senetle icra takibine geçildiği ve davacı ve diğer işçilerin işçilik alacaklarına haciz uygulaması yapıldığı, davacı dahil diğer işçiler aleyhine yapılan icra takibinde senetlerdeki yazıların iki ayrı kalemle yazıldığı ve özellikle kriminal rapora göre işçilerden alınan senetlerin işçi adı ve adresi dışında kalan vade tarihi, alacaklı ismi, alacak miktarı ve vade tarihinin aynı kalemle yazıldığının sabit olduğu, icra takibine geçen davalı gerçek şahsın Bursa iline yaklaşık 1.000 km uzaklıkta bir mesafede ikamet eden biri olduğu anlaşılmaktadır. Aynı işyerinde çalışan birçok işçinin tanımadıkları kişilerle alacak verecek ilişkisine girmeleri ve hiç yokken senet vermeleri hayatın olağan akışına uygun değildir. Kriminal rapor, davacı ve diğer işçilerin davalı şirket aleyhine işçilik alacakları için açtıkları dava dosyası, bu davanın bitmesi aşamasında diğer gerçek kişi davalı tarafından işçilik alacağı miktarına yakın miktar içeren senetle icra takibi yaptığı dosya ve işçilik alacağına haciz uygulanması ile tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde, davacı aleyhine icra takibine konu edilen senedin işe girerken, ad ve adres hanesi doldurulmuş, diğer kısımları boş bırakılmış şekilde davalı işveren şirket tarafından teminat amacı ile alındığı anlaşılmaktadır. İşçilik alacakları ile ilgili davadan sonra senedin diğer kısımları doldurularak ve alacaklı diğer davalı gerçek şahıs gösterilerek icra takibi yapılmıştır. Senet teminat senedi olduğundan geçersizdir. Davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği iş mahkemesi görevlidir. Davacı işçinin davalılara borçlu olmadığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek davanın kabulü yerine yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.