Bilgi Edinme Yasası ve Görevi Kötüye Kullanma (lütfen fikirlerinizi esirgemeyin)
aşağıdaki dilekçeyi verecem ve işlem başlatılmasını isteyeceğim sizce doğrumudur.
Genel Sekreterlik Bilgi Edinme Biriminize verdiğim dilekçe sonucunda soruşturma raporlarının 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında tarafıma verilmesi isteğime rağmen İlgili Fakülte yöneticileri belgeleri ilgili yasanın 19.maddesine istinaden ” “kişilerin ve soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak bilgiler kanun kapsam dışındadır ” vermemiş verilmesinin zorunlu olduğuyla ilgili yazdığım ve gerekçelerini açıkladığım (Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti ” başlıklı 36. Maddesi ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ Adil Yargılanma Hakkı” başlıklı 6. Maddesi çervesinde soruşturma raporlarının davacıya verilmesi gerektiği aynı doğrultuda “Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 12 Haziran 2008 tarihinde verdiği kararda (2005/3292 E. Ve 2008/1633 K.); “2577 sayılı Yasanın 20. maddesinde öngörülen istisnai durum dışında, davacılara dava konusu işlemin dayanağı olan her türlü bilgi ve belgeyi, bu bağlamda disiplin soruşturma raporlarını istemeleri halinde inceleyebilme olanağının tanınmasının hukuk devletinin, adil yargılanma hakkının ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin gereği olduğu, Davacılar ancak soruşturma raporunda yer verilen maddi olayı, tanık ifadelerini, inceleme yapanın görüş ve kanaatini, işlemin hukuki dayanağını, soruşturmacının önerilerini açık ve etraflı bir biçimde öğrenme suretiyle adil yargılanma hakkını kullanabilecektir.) Değerlendirmesiyle uygulamanın hukuka aykırı olduğunu kişinin karşılaştığı bir suçlamaya karşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir eylem veya işleme karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin en etkili ve güvenceli yolu, yargı mercileri önünde dava hakkını kullanmak ve bu davada kullanılabilecek kanıtları mahkeme önüne getirebilme olanağına sahip olması gerektiği halde belgeler verilmemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 4928 Sayılı Bilgi Edinme Yasası, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hiçe sayılmış ve burda tek kanun vardır oda biziz denilmiştir.
Şu an mahkemeden ilgili belgeleri almış bulunuyorum, soruşturmayı açanlara, soruşturmayı yürütenlere hayati bir tehlikesi nede başka bir tehlikede olmadıkları ortaya çıkmış ve ileri sürdükleri 4982 sayılı yasanın 19.maddesiyle ilgili savların çürütülmüş olduğu ispatlanmıştır. ve belgelerin verilmemesi konusunda ilgililerin bilinçli kastı ve art niyeti ortaya çıkmıştır. Şahsıma ilgili belgelerin verilmemesi için öne sürülen maddelerin soruşturmanın tarafı olarak benimle en ufak bir alakası olmadığı halde şahsımı küçük düşürmek pahasına yüzüme gülerek yapılan bu uygulama sonucu olarak 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunun aşağıdaki maddesinin işletilmesini;
4982 Sayılı Kanunun 29.maddesinde .- Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.
Bilgi edinme yasasının 29.maddesi uyarınca gereğinin yapılmasını gereğinin yapılmaması halinde 5237 sayılı TCK'nın 121.maddesinde "Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur."Uyarınca Genel Sekreterliğe verdiğim bu dilekçeyi ilgi tutarak ilgili Fakülte Yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağımı belirtirim.
Cevap: Bilgi Edinme Yasası ve Görevi Kötüye Kullanma (lütfen fikirlerinizi esirgemeyin)
Lütfen aynı konuyu tekrar tekrar açarak forum kirliliğine ve konu bütünlüğünün bozulmasına neden olmayın.