İkinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
Merhaba, müvekkil kendisine karşı yapılan örnek 10 ödeme emirli icta takibine karşı menfi tespit davası açmıştır ve kaybetmiştir. ancak kendisi takip ettiğinden delillerinde eksilik olduğundan davayı kaybetmiştir. örneğin senedin adli tıp kurumunca incelenmesini istememiştir. şimdi ikinci bir menfi tespit davası açabilirmiyiz? ya da açabileceğimiz başka bir davamız var mı?
Müvekkilin iddiası boş senet imzaladığı, 5 bin için senet imzalamasına rağmen 50 bin üzerinden takibe konduğu iddiası.
Cevap: Ikinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
5 bin 50 bin oldu iddiası zaten adli tıp ,bilirkişi incelemesini gerektirir.
Adam daha ne desin, Mahkeme bilirkişi incelemesi yapmak zorundaydı.
FAKAT diğer deliller ve dosya durumu acaba Bu iddiayı cürüt tü demi Hakim böyle bir talebin gereğini yapmadı?
Cevap: Ikinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
sebepsiz zenginleşem davası açsak nasıl olur acaba?
Cevap: Ikinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
Alıntı:
alamut rumuzlu üyeden alıntı
sebepsiz zenginleşem davası açsak nasıl olur acaba?
Önceki menfi tespit davası kesinleşti mi? Zira kesinleşme söz konusu değil ise dava konusuna esastan etki edecek delillerin sunulması yolu ile davanın ıslahı talep edilebilir. Ancak davaya ilişkin kararın yargıtayca bozulması halinde genel kural olarak ıslah yapılamaz. Davanın kesinleşmiş olması halinde HUMK md. 237 gereğince artık menfi tespit davası açılamaz.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. : 2004/8756
KARAR NO. : 2005/7468
TARİH : 04.07.2005
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı hazine vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... Bankası A.Ş. vek. Av.N. ile ihbar olunan Hazine vek. Av. G. gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı bankanın icra takibine dayanak yaptığı 25.12.1987 tarihli 7611 yevmiye nolu resmi ipotek senedi ile 25.12.1987 tarihli Genel Kredi taahhütnamesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek resmi ipotek senedi ve genel kredi taahhütnamesinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacının aynı konuda İ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1988/441 esas sayılı dosyasında dava açtığını davanın reddolunarak kesinleşmiş olduğunu bu nedenle tekrar aynı iddiaya dayalı olarak dava açılamayacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu ipotek belgesi ve genel kredi taahhütnamesindeki imzaların davacının eli mahsulü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili ile ihbar olunan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipotek akit tablosundaki imzanın davacı eli mahsulü olmadığının ve bu konuda daha önce imza incelemesi yapılmadığının anlaşılmasına göre davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafından İ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada davacı dava konusu yaptığı Genel Kredi Taahhütnamesindeki imzayı kabul etmiş bu kabul doğrultusunda dava red olunarak ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda anılan kararın HUMK.nun 237 maddesi kapsamında kesin hüküm teşkil edeceği gözetilmeden mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Kendisine dava ihbar olunan Hazine davada taraf olmadığı ve aleyhine de hüküm oluşturulmadığı için kararı temyiz etmekte hukuku menfaati bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan hazinenin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenle Hazine vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı bankanın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 400.00.-YTL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu MADDE 237 :Kaziyei muhkeme, ancak mevzuunu teşkil eden husus hakkında muteberdir.
Kaziyei muhkeme, mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır.
Cevap: Ikinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
Hukuki sebeb aynı mı
Menfi tespit ile sebebsiz zenginleşme
Cevap: Ikinci bir menfi tespit davası açılabilir mi?
Arkadaşlar belki bilgisizliğimden ama sorumu bağışlayın. hukuki sebep ne demektir. ilk davada senedin sonradan doldurulduğu, alacaklı olan kişiyle aralarında herhangi bir borç ilişkisi, ticari ilişki olmadığı iddia edilmiş, dava esnasında 3 üncükez mazeret verilince ve delillerini sunması yönünde kesin süreye riayet edilmediğinden dava aleyhe sonuçlanmış.
bu açmayı düşündüğümüz davada, yine senedin sonradan doldurulduğu, rızası haricinde doldurulduğu, herhangi bir ticari ilişki olmadığını beyan edeceğiz. öncekli davada deliller sunulmamış. zorluyorum farkındayım ama meblağ büyük olunca insan bir çıkış noktası arıyor. sebepsiz zenginleşme derken, aynı menfi tespit davası açıp kesin hükümden dava reddıolmasın diye düşünmüştük ancak konu aynı, sadece davanın adı değişik.
MERAK ETTİĞİM HUKUKİ SEBEPLER NEDİR? ORADAN BELKİ BİR ÇIKIŞ NOKTASI YAKALAYABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNDÜM.