ağır ceza mahkemesinde t.c.k 220/7. maddeden yargılanmaktayım eğer ceza alırsam memuriyet durumum ne olur 657 d.m.k. beni memuriyetten çıkarırmı ilgi gösteren arkadaşlara şimdiden teşekkürler
Printable View
ağır ceza mahkemesinde t.c.k 220/7. maddeden yargılanmaktayım eğer ceza alırsam memuriyet durumum ne olur 657 d.m.k. beni memuriyetten çıkarırmı ilgi gösteren arkadaşlara şimdiden teşekkürler
ağır ceza mahkemesinde t.c.k 220/7. 53. 63. maddeden yargılanmaktayım eğer ceza alırsam memuriyet durumum ne olur 657 d.m.k. beni memuriyetten çıkarırmı ilgi gösteren arkadaşlara şimdiden teşekkürler
Suç neymiş,örgüt hangi suçu işlemekteydi.:DD
dava türü aşağıdaki şekilde yazıyor.
Basit Cinsel Saldırı
Bir Adet Ateşli Silah ve Mutat Sayıdaki Mermileri Bulundurma
Bir Kimseyi Fuhuşa Teşvik Etmek veya Yaptırmak veya Aracılık Ettirmek
Bıcak veya Diğer Aletleri İzinsiz Olarak Satma Satın Alma Taşıma veya Bulundurma
Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma
Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma
bu kaygılarla yaşamak beni bitirdi artık kimse yokmu yav bu konuları bilen
varya sana tamda bunu sormuştuk bizde bravo
dosyada 30 kişi var ve bu suçları işlemişler bende bu örgüte 220/7 den yargılanıyorum öyle suç makinası falan değil
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
MADDE 220. - (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silâhlı olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.
(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır.
(7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır.
(8) Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Göreve Son Verme-Devlet Memurluğundan Çıkarma
657 sayılı yasanın 131. maddesine göre memurun ceza yasasına göre mahkum olması yada olmamasının disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği, disiplin hükümleri bakımından memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu anlaşılan davacıya adli yargıda suç sayılan fiili nedeniyle delil yetersizliğinden beraat etmiş olduğuna bakılmaksızın devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.
Polis memuru olan davacıya ... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görev yaptığı sırada, çalıntı otoyu bilerek elinde bulundurmak, satma girişiminde bulunmak ve sahtecilik suçundan dolayı verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin 25.9.1996 gülü, 38 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali ile açıkta geçen sürelere ilişkin tüm maddi haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
... İdare Mahkemesi 20.5.1999 günlü, E:1997/102, K:1999/570 sayılı kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin Devlet Memurluğundan Çıkarma başlıklı E bendinin (g) fıkrasında "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiiline yer verildiği, polis memuru olan davacının ... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu sırada, Haluk Demir isimli polis memuru ile birlikte 13.7.1995 tarihinde İstanbul'dan çalınan ... plakalı Doğan SLX oto ile 23.4.1995 tarihinde çalınan ... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin çalıntı olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu otoları kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde bulundukları, otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta erdiği gerekçesi ile dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, davacının eyleminin adli yönünün bulunması ve davacı hakkında verilen lüzum-u muhakeme kararı gereğince yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesinde, ... sayılı kararla üzerine atılı fiiller hakkında hiçbir delil elde edilemediği, fiillerinin sübuta ermediği gerekçesi ile beraat ettiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla davacı hakkında verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasının dayanağı kalmadığından verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle açıkta geçirdiği sürelere ilişkin parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz incelemesi aşamasında Danıştay Onikinci Dairesi 14.5.2001 günlü, E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı kararıyla, 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesinde; memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmanın Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil olarak kabul edildiği, aynı Yasanın 131. maddesinde de memurun ceza kanununa göre mahkum olması ya da olmamasının ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, davacının ... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu sırada, ... isimli polis memuru ile birlikte İstanbul'da çalınan ... plakalı Doğan SLX oto ile ... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin çalıntı olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu otoları kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde bulundukları, otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta erdiği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarıldığı, aynı fiilden dolayı yapılan ceza yargılaması sonucu Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinde E:1996/177, K:1999/95 sayılı kararıyla delil yetersizliğinden beraatine hükmedildiği ve bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşıldığı, dava dosyası ile soruşturma dosyasının ve soruşturma dosyasında bulunan ifadelerin birlikte incelenip değerlendirilmesi sonucu davacının disiplin hükümleri bakımından üzerine atılı fiili işlediği sonucuna ulaşıldığı, 657 sayılı yasanın yukarıda belirtilen 131. maddesine göre de, memurun Ceza Kanununa göre mahkum olması yada olmamasının ayrıca disiplin cezası uygulanmasına engel teşkil etmediğinden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
... İdare Mahkemesi ... günlü, ... sayılı kararıyla bir kamu görevlisinin, üzerine atılı disiplin suçu, ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği mahkeme kararıyla saptanmışsa, böyle bir ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden bağlayıcı olacağı, bu itibarla adli yargıda beraat eden davacının üstüne atılı fiilin idari yönden de işlendiği kesinlik kazanamayacağı kanaatine ulaşılarak davacı hakkında verilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığını da gerekçesine ekleyerek ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare işlemin 657 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine uygun olarak kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Danıştay Onikinci Dairesinin kararında belirttiği üzere; 657 sayılı Yasanın 131. maddesine göre memurun ceza yasasına göre mahkum olması yada olmamasının disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden davacının disiplin hükümleri bakımından memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun tespiti üzerine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından verilen ceza yerinde olup; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E... sayılı kararının Danıştay Onikinci Dairesinin kararı doğrultusunda BOZULMASINA, 20.6.2003 günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X-Davacının devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin 25.9.1996 günlü işlem ile yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açtığı davada; ... İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay Onikinci Dairesinin 14.5.2001 günlü, E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptaline, bu nedenle açıkta geçirdiği sürelere ilişkin parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 gününden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin ilk kararında ısrarına dair bulunan 11.11.2002 günlü, E:2002/1581, K:2002/1424 sayılı kararı davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını durdurulmasını istemektedir.
Bir kamu görevlisine isnat edilen disiplin suçu ceza yasası kapsamında da suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı saptanmışsa ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur.
Davacının disiplin cezası almasına neden olan olay nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığı, bu yargılama sonucunda mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşıldığından İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının onanması oyu ile karara karşıyız. (İDARİ DAVA DAİRELERİ., E. 2003/67; K. 2003/436).
3- Polis memuru olarak görev yapmakta iken görevini kötüye kullanmak suçundan dolayı, mahkumiyetine karar verilen ve cezası ertelenen davacının, alınan kararın temyiz edilmesi üzerine fiilinin ikna suretiyle irtikap suçunu oluşturduğu gerekçesi ile ve kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla bozulması üzerine, idarece, 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hk.
Görevi kötüye kullanmadan verilen cezanın yargıtayın bozması sonucu irtikap suçuna dönüşmesi nedeniyle polis memurunun görevine son verilmesi işlemi hukuka uygundur.
İsteğin Özeti: Dava, polis memuru olan davacının işlemiş olduğu irtikap suçundan dolayı hükümlülüğü nedeniyle 657 sayılı Yasa`nın 48/5 ve 98/b maddeleri uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Van İdare Mahkemesi`nin 30.03.1995 günlü ve E: 1994/1079, K: 1995/142 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasa`nın 48/A-5. maddesinde, memuriyete alınacaklarda aranılan şartlar arasında tecil edilmiş olsa bile irtikap suçundan hükümlü bulunmamak şartının yer aldığı, anılan Yasa`nın 98/b maddesinde ise, bu şartlardan herhangi birisinin memuriyet sırasında kaybedilmesi halinde memurluğu sona ereceğinin hüküm altına alındığı, dava dosyasının incelenmesinden anlaşıldığı üzere, ... Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli iken 01.01.1992 tarihinde işlemiş olduğu rüşvet almak ve pasaportta sahtecilik suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi`nin 27.10.1992 tarih ve E: 1992/27, K: 1992/272 sayılı kararı ile memuriyet görevini kötüye kullanmaktan TCK`nun 240/2. maddesi gereğince 6 ay hapis, 60.000 TL ağır para cezası ve üç ay süreyle memuriyetten mahrumiyet cezasıyla mahkumiyetine karar verildiği, hapis cezasının para cezasına çevrilerek, neticede 960.000 TL ağır para cezası ile üç ay süreyle memuriyetten mahrumiyet cezasıyla mahkumiyetine ve cezasının teciline karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. Ceza Dairesi`nin 30.03.1993 günlü, E: 1993/980, K: 1993/1313 sayılı kararıyla, davacının fiilinin ikna suretiyle irtikap suçunu oluşturduğundan bahisle, suçun niteliğinin değiştirildiği, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla söz konusu kararın bozulduğu, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay bozma kararına uyarak vermiş olduğu 09.11.1993 günlü, E: 1993/147, K: 1993/267 sayılı kararıyla, davacının sabit görülen ikna suretiyle irtikap suçundan dolayı, Yargıtay bozma ilamında kazanılmış hakların saklı tutulduğu belirtilmiş bulunduğundan, 960.000 TL. ağır para cezası ve üç ay süreyle memuriyetten mahrumiyet cezasıyla cezalandırılmasına ve cezasının teciline karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine davacının görevine son verildiği, bu durumda, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından davacının suçunun niteliğinin değiştirilerek irtikap suçuna dönüştürüldüğü, buna yönelik davacının kazanılmış haklarından söz edilmediği, sadece ceza miktarı yönünden kazanılmış hakların saklı tutulduğunun hüküm altına alındığı gözönünde bulundurularak davalı idarece irtikap suçundan mahkumiyeti nedeniyle 657 sayılı Yasa`nın 48/5 ve 98/b. maddeleri uyarınca davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, hakkında verilen ilk mahkeme kararıyla, görevini kötüye kullanmak suçundan dolayı ertelenen cezasının, kendisine memuriyet görevine devam etme hakkını sağladığını, bu hakkın Yargıtay`ın bozma kararına uyarak mahkemenin vermiş olduğu karar ile yok edilemeyeceğini, bunun kazanılmış hak kavramı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi M.K.`nın Düşüncesi: İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı E.K.`nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Van İdare Mahkemesince verilen 30.03.1995 günlü, E: 1994/1079, K: 1995/142 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, 30.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (Danıştay 12.Daire Esas No:1995/9561 Karar No:1997/2500)
benim idari yargılanmam sona erdi 6 ay kısa süreli durdurma cezası aldım bu ağır ceza mahkemesinden ceza alırsam durumum ne olur onu soruyorum