İcradan satış nasıl iptal edilebilir?

Merhaba, müvekkilin icradan taşınmazı satışa çıkarılmış durumda. İlk satış ihalesi yapıldı ancak alıcı olmadığından 2 nci satış bekleniyor. bu hafta içinde o ihale de gerçekleşecek. Kıymet takdiri yapan ve taşınmaz hakkında rapor veren bilirkişilein raporları müvekkil eşiyle ayrı olduğundan ( ama boşanmış değil ) eline ulaşmıyor. satıştan haberi olan müvekkil bana geliyor.
kıymet takdirinde belirtilen bedel, taşınmazın gerçek bedelini yansıtmıyor. ayrıca taşınmazın 30 senelik kullanımı var denmesine rağmen taşınmaz (ev) 10 sene önce yapılmış ve kaba yapısı yapıldıktan sonra öylece bırakılmış. inşaat ruhsatı da henüz 4 sene önce alınmış. evin % 30 u tamamlanmış ve % 30 yıpranma bulunmaktadır denmesine rağmen evin % 70 i tamamlanmış durumdadır. ancak müvekkilin eline bu raporar geçmeyince müvekkil zamanında itiraz edememiş.
sonuç itibari ile bizim açacağımız dava ihalenin feshi mi olmalı ( henüz satış yapılmamış) satışın durdurulması mı olmalı? ya da başka ne olabilir? değerli meslektaşlarımın fikirlerini bekliyorum. saygılarımla

İhale fesh olmalı.

Tebligatta usulsüzlük ,Süresini geçirmeden öğrendiği tarihten itibaren itiraz etmeli ilgili mahkemeye.Bilirkişi raporuna itiraz edememiş.Tebligat adresinde yoksa ,başka adresteyse

Satışın durdurulmaı diye 2 nci satıştan önce dava açtık tedbir talepli. Kabul edilmedi. Bugün satış var. Hemen arkaasından ihalenin faeshi davası mı açalım? Ayrıca icra dairesine itirraz etmemiz gibi bir zorunluluğumuz var mı?

HUMK md.282 - 283 gereğince bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmeden ve yasal itiraz süresi beklenmeden davanın karara bağlanmasında hukuka uyarlık bulunmasından bahsedilemez. Bu açıdan bahse konu tebligatın usulsüz yapıldığından söz ediliyor ise bu kez usulsüz tebligata itiraz -7201 sayılı yasanın 21'den -35.maddeleri ve devamı çerçevesinde- yolu seçilerek mahkemeye itiraz ve şikayette bulunulmalıdır. Bu itiraz ve şikayet mahkemece büyük ihtimalle ''Bekletici mesele'' sayılacaktır. Sanırım sizin istediğinizde makul bir sürenin size tanınması öyle değil mi?

müvekkil icra borçlusu, ilk satışa katılmış imza atmış. bu kıymet takdirinden haberdar olması demek sanırım. 25.11.2009 da ilk satış olmuş. müvekkil 04.12.2009 da dosya fotokopisini alıyor. 05.12.2009 tarihinde satışın durdurulması için icra hukuk a dava açıyor. şimdi ikinci satış yapıldı ve taşınmaz satılamadı. şimdi ne olacak. itiraz süremiz geçmiş mi

İcra Hukukta açtığınız satışın durdurulması davasına atıf yaparak Derdestlik iddiasında bulunabilirsiniz.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2005/603
Karar : 2005/3723
Tarih : 25.02.2005

ÖZET : Borçlu Süleyman genel haciz yoluyla yapılan takibe itiraz etmiş ve bu itirazı da alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinden bu takip halen derdest olarak durmaktadır. Bu sebeplerle ilamların icrası yoluyla yapılan takip mükerrerdir. O durumda mahkemece borçlunun mükerrerlik itirazının kabul edilmesi gerekir.

(2004 sayılı İİK. m. 62)

KARAR METNİ :
Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklılar vekili mahkemeden almış bulundukları ilama rağmen borçlular aleyhine genel haciz yoluyla Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2003/44 takip s. dosyasından takipte bulunmuştur. Borçlulardan Süleyman Ünal´ın süresinde borca itiraz ettiği ancak itirazının alacaklılar vekiline tebliğ edilmediği görülmektedir. Alacaklılar vekili bu kez Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2004/142 takip s. dosyasından yine borçlular aleyhine ilamların icrası yoluyla icra takibine başladığı, yine borçlu Süleyman´ın icra mahkemesine derdestlik iddiası ile birlikte borcu ödendiğini de öne sürerek itirazda bulunmuştur. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda, Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2003/44 s. dosyasında 31.1.2003 gününden itibaren herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin hükmünün zaman aşımı sebebiyle yitirilmiş olduğundan bahisle derdestlik itirazının ortadan kalktığı gerekçe gösterilerek bu yöndeki itirazının reddine ancak borca itirazının kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu Süleyman genel haciz yoluyla yapılan takibe itiraz etmiş ve bu itirazı da alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinden bu takip halen derdest olarak durmaktadır. Bu sebeplerle ilamların icrası yoluyla yapılan takip mükerrerdir. O durumda mahkemece borçlu Süleyman´ın mükerrerlik itirazının kabul edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.