Ciğere baka baka SER-DARda kaldı

Akşam yazarı Serdar Turgut'un efsane haline gelen ve ilk defa 1996 yılında Hürriyet'te yayınlanan yazısı çalıntı mı? Medyatava'nın bir okur mektubuna dayandırdığı haberde Turgut'un ses getiren "Çocuk yapmadan önce şunları prova edin" yazısı yoğun istek üzerine geçtiğimiz günlerde Akşam'da tekrar yayınlanmıştı. Hatta Turgut yazının devamı niteliğinde yeni bir makale yazmış ve adını da "Çocuk yapmadan önce şunları prova edin-2 " koymuştu.
İşte iddianın sahibi olan kişinin mektubu ve makalenin orjinali iddia edilen yazı:

Ben çocuk eğitimi kitapları üzerine çeviriler yapan bir editörüm. Adımın sitenizde saklı kalması kaydıyla Serdar Turgut'un bugün Akşam gazetesinde 13 yıl önce de Hürriyet'te yazdığı "Çocuklu Yaşam" adlı yazını düpedüz intihal olduğunu belirtmek isterim.

O yazı, Colin Bowles'un "A Beginners Guide to Fatherhood" adlı kitabındaki en güzel makalesidir. Sadece yazıdaki bazı yabancı unsurları çıkarmıştır. Ama mesala kavun alıp minik bir delik açmak gibi son derece bize yabancı unsurları da aynen kullanmıştır. Evet Turgut kaynak belirtmeden 13 yıl önce Hürriyet'te o yazıyı yazdı, ama artık internet çağındayız bunlara kimse kanmıyor.

Batı'da bu tip intihalleri yapanlara davalar açılıyor. Turgut'un yazısı ile orijinali karşılaştırın, asgari ingilizce bilen biri bile bu intihali hemen anlar...

http://www.gazeteciler.com/serdar-tu...-news8552.html

Bence SER gibi DAR bir reklam sadece ! İntihalden utanacak biri uydurup uydurup , evirip çevirip yaz yazabildiğin kadar yazmaz...

Yatsıya kadarsa, olabilir!

Habertürk yazarı Serdar Turgut, yıllar önce Amerika'da tanık olduğu ve kendisini şoke eden işbirliğini yazdı.

KUZEY Irak'ta Amerikan neocon'larının tasarımladığı bağımsız Kürt devleti kurulması projesinin İsrail tarafından da gönülden desteklendiği çok anlatıldı. Özellikle Barzani'nin aşiretinin Yahudi olması nedeniyle İsrail'in Kürt devleti projesinin aynı zamanda bir din projesi de olduğu uzun zamandır söyleniyordu.

Washington DC'de oluşturulan bu büyük projede, kıyamete inanan Evanjelik yanlarıyla neo-con'lar ve yine kıyamete inanan fanatik Yahudiler bir araya gelmiş, olağanüstü tehlikeli iş yapıyorlar. Bölgemizde yine kıyamete inanan İran faktörünün bulunması nedeniyle bu proje uygulanabilmesi açısından elverişli ortam buluyor. (Dün İran askerlerinin Kuzey Irak'a girmelerini bir de bu gözle değerlendirin.)

Türkiye acımasızca dünyanın sonu için oyunlar oynayan güçlerin ortasında bölgedeki tek rasyonel güç oldu. (Başbakan dün çılgınca bir şey yapmayarak çıldırmış tarafları şimdilik sakinleştirdi.)

Bundan sonra Ortadoğu'da barış ortamının gelmesini Türkiye koordine edecek, bunun başka alternatifi yok; çünkü etkin güçler dini fanatizmin pençesine düşmüşler, kıyamete doğru koşuyorlar.

Yardım gemimizin vurulmasından kısa süre önce İskenderun'da askeri tesislerin PKK tarafından vurulması, İsrail-PKK işbirliği komplo teorilerinin yeniden güçlü bir şekilde ortaya çıkmasına neden oldu.

İnsanın kendi sonunun geleceğini anlatsa bile her komplo teorisi zevklidir ve çok rağbet görür. Ben bugün komplo diye anlatılan olayların yarın tarih bilgisi diye anlatılabildiğini bildiğimden komplo teorilerini bir noktaya kadar ciddiye alırım.

İsrail-PKK işbirliği ve Kuzey Irak'ta bir Yahudi devleti kurulduğu teorisini, biraz sonra anlatacağım olay nedeniyle daha da ciddiye almaya başladım.

Bu anlatacağım olay, noktasına virgülüne kadar doğru.

Ben Türkiye'ye komplo hazırlandığını gözlerimle gördüm.

Savcı, Serdar Turgut için 2 yıl 4 ay hapis istedi

GAZETECİ Serdar Turgut’un ünlü sanatçı Rojin hakkında Akşam gazetisinde çalıştığı dönemde köşesinde "Onu dağa kaldırır, seks kölem yapardım" ifadeleri yüzünden açılan ’basın yoluyla hakert’ ve ’cinsel taciz iddiasıyla açılan davada sona gelindi.

Savcı esas hakkındaki mütalaasında Serdar Turgut’un sanatçıya hakaret ettiğini ve 2 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Turgut hakkında ’Basın yoluyla hakaret’ ve ’Cinsel taciz’ suçlarından 7 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Ünlü sanatçı Rojin, şu an Habertürk'te yazan Serdar Turgut’a ceza davasında ifade vermek için Bakırköy Adliyesi’ne gelerek hakim karşısına çıktı. Müşteki Rojin, Bakırköy 2. Asliye Ceza mahkemesinde ilk kez ifade verirken, sanık Serdar Turgut’un duruşmaya gelmediği gözlendi.

Mahkeme tüm delil ve belgelerinin toplantığına kanaat getirerek dosyayı esas hakkındaki mütalaasını yapması için savcıya verdi. Esas hakkındaki mütalaasında "Sanık Serdar Turgut’un üzerine atılı cinsel taciz suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından atılı suçtan beraatine" diyen savcı, Turgut’un hakaret suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi, "

ROJİN'İN AVUKATI: "YAZIDAN RENCİDE OLDU"

Turgut’un cezasının ertelenmesini isteyen savcı mütalaasının devamında "Sanık Turgut’un 24.10.2009'de Akşam gazetesinin 5 sayfasında yayınlanan 'PKK teröristi olmadığıma pişmanım' başlıklı yazının eser sahibi olarak kullandığı ibarelerle yazının bir bütün olarak değerlendirilmesinde katılan sanatçı Rojin’in şeref ve haysiyetine yönelik hakaretamiz ifadeler kullandığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK’nın 125/1-2-4 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, yasal şartları bulunmakla CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kamu adına mütalaa olunur" dedi.

Görüşü sorulan Rojin, mütalaaya katıldığını ifade ederken avukatı Mücteba Kılıç, "Sanık Turgut, Kürt açılımı dolayısıyla böyle bir yazıyı kaleme aldığını söylemişti. Müvekkilim Kürt açılımının tarafı değildir. Bu nedenle yazıdan maddi olarak büyük zarar gördüğü gibi rencide olmuştur. Sanığın cezalandırılmasına karar verilsin" diye konuştu.

Milliyet