Haksız yere Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi
Merhaba arkadaşlar, işyerimizde (Muhasebe Bürosu) 01.06.2002 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalışan kişi, İşyeri sahibi 01.01.2009 tarihinde tutuklanmasından ötürü 26.02.2009 tarihi itibariyle işyerinin devredildiği kişi bünyesinde sigortalı olarak çalışmaya devam etmiştir. Daha sonra asıl işyeri sahibinin yokluğunu fırsat bilip benzer bir iş kurup 30.04.2009 tarihinde işten tamamiyle kendi isteğiyle ayrılmıştır. Fakat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yapılan tebliğe göre işyerinin devri nedeniyle hizmet akdinin fesh edildiğini iddia edilmektedir. Fakat kesinlikle böyle bir durum söz konusu değildir. Kasım ayının 18'inde İş Müfettişi ile görüşmek üzere Konya'ya gideceğiz. Elimizde kanıt olarak sadece ücret bordroları (imzasız)Aylık Prim hizmet belgeleri ve işe giriş işten çıkış bildirgeleri var. Bunların dışında işten kendi isteği ile ayrıldığına dair gerek meslektaşlarımız olan gerek çevre esnaflar olsun bir sürü insan var. Bu durum lehimizde delil olabilir mi? Bir de kendi isteğiyle ayrılan personel tekrar çalıştırmak istesek kıdem ve ihbar tazminatı yükümlülüğünden kurtulabilir miyiz? Bildiğim kadarıyla iş hukukunda "işçi yararına yorum" şeklinde bir şey vardı. Haksız yere zarara uğramak istemiyorum. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.
Cevap: Haksız yere Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi
Kendi adına kurduğu işyerinin faaliyete başlama tarihinin , işyerinden ayrılma tarihinden önce olduğunu ıspatlayabilirseniz sizin açınızdan faydalı olacaktır.
Kişinin kendi isteğiyle ayrılma talebi anlaşıldığı kadarıyla sözlü olarak iletilmiş ve değerlendirilmiş, çıkış sebebi olarak ne belirtildi kuruma?
Cevap: Haksız yere Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Kendi adına kurduğu işyerinin faaliyete başlama tarihinin , işyerinden ayrılma tarihinden önce olduğunu ıspatlayabilirseniz sizin açınızdan faydalı olacaktır.
Kişinin kendi isteğiyle ayrılma talebi anlaşıldığı kadarıyla sözlü olarak iletilmiş ve değerlendirilmiş, çıkış sebebi olarak ne belirtildi kuruma?
Sayın Kırcalı, Söz konusu kişi zaten muhasebe bürosunda çalıştığı için işten çıkışını da kendisi vermiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'na ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne "İş sözleşmesinin İşçi tarafından Feshi-istifa" olarak bildirilmiştir. Ayrıca Ağustos ayının sonunda ortak tanıdığımız bir mükellefin yanına bizi çağırmış ve para talep etmiştir. Ve burada konuşmalarımız esnasında da kendi isteği ile işten çıktığını sohbet esnasında dile getirmiştir. Ben de bunu cep telefonunun ses kayıt özelliği ile kaydetmiştim. Bir de bu durum var.
Cevap: Haksız yere Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi
Belki işinize yarayabilir.
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1989/9-610
Karar: 1990/5
Karar Tarihi: 17.01.1990
ÖZET: İşyerinin devir veya intikali yahut herhangi bir surette bir işverenden başka bir işverene geçmesi kural olarak 1475 sayılı İş Kanunu'nun 16. maddesinin II. bendinin (a) fıkrasındaki iş şartlarının esaslı bir tarzda değişmesi, başkalaşması halini teşkil etmez. Olayda davacının çalışmış olduğu işyeri bir yabancı şirket tarafından işletilmekte iken ihale suretiyle diğer bir yabancı şirkete el değiştirmiştir. Burada az önce açıklanan kuralın uygulanmasına engel bir durum söz konusu değildir. Böylece davacı için hizmet akdini fesih hakkı doğmamış olduğundan kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir.
(1475 S. K. m. 14, 16)
Dava: Taraflar arasındaki "kıdem tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 2. İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 21.4.1989 gün ve 1988/918-89/251 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 13.6.1989 gün ve 4392-5501 sayılı ilamı"..İşyerinin devir veya intikali yahut herhangi bir surette bir işverenden başka bir işverene geçmesi kural olarak 1475 sayılı İş Kanunu'nun 16. maddesinin II. bendinin (a) fıkrasındaki iş şartlarının esaslı bir tarzda değişmesi, başkalaşması halini teşkil etmez. Olayda davacının çalışmış olduğu işyeri bir yabancı şirket tarafından işletilmekte iken ihale suretiyle diğer bir yabancı şirkete el değiştirmiştir. Burada az önce açıklanan kuralın uygulanmasına engel bir durum söz konusu değildir. Böylece davacı için hizmet akdini fesih hakkı doğmamış olduğundan kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir. Dairemizin içtihadı bu yönde oluşmuştur.." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere toplu iş sözleşmesindeki hükümlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 17.1.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.