Zimmet oluşması için menfaat şart mı?

Sevgili Hukukcular olayı kısaca anlatayım.

Benim görevim PTT de dağıtıcılıktı. Muhabere servisinde bir kişi başka ile tayin olunca Yüksek Lisansımı yapabileyim diye (1 gün çalışıp ertesi gün çalışılmıyor) bende o servise geçtim. Asli görevimiz telgraf dağıtmak. Bu arada SSK dan gelen tedavi iade paralarınıda dağıtıyormuşuz. 2007 ramazan ayı öncesi hergün çalışıyorduk mecburen çünkü düğün telgrafları o kadar çok ki diğer işler aksıyor. Ben bu arada bir gün normal mesai bitimi öncesi PTT ye geldim dağıtmam gereken makbuzları topladım fakat üzerimde olması gereken parada 7 milyar eksik olduğunu farkettim. Bu paray eksikmi aldım çaldırdımmı düşürdümmü bilmiyorum. 1 aydır bu serviste toplamdada 7 aydır PTT çalışıyordum o zaman. Önce müdürle konuşmayı denedim korktum işimden çıkarırlar diye düşündüm yapamadım. Nişan için biriktirdiğim para vardı 2800 lira kadar evden hemen onu alıp eksik yerine koydum ama kalanını bulamayınca makbuzlar ödenmiş gibi üzerlerine hayali bir TC No ve imza atıp idareye verdim. Mesai saatinden sonra biraz daha para bulup ikinci nüsahalara gerçek imza ile ödeme yaptım. Kimse mağdur olmasın düşüncesi ile 15 gün içinde paranın eksik kısmını toparladığım süre içinde akşam ödenmiş gösterdiklerimi aynı gün gece mesai saatinden sonra veya ertesi sabah erkenden ödedim ve rakam doğal olarak büyüdü toplamda hepsi ödenmiş ama 17000 lira olmuştu. 15 günde hepsini ödemeyei bitirdim ve 2. nüsahalara gerçek imza aldım. İdare TC No'ların yanlış olduğunu görünce soruşturma başlattı. Bende gerçek imzalı 2. nüshaları idareye teslim ettim. Müfettişler mağdurları gezdiler ve hakkımda zimmet çıkmadı kimse şikayetci de olmadı ve idare ikinci kez asıl nüshalara ödendi beyanı aldı. Ancak Yüksek Disiplin kurulu kararı sonucunda olay savcılığa intikal etti. Hazırlık soruşturması iki yıl sürdü ve şimdi mahkeme celbi bana ulaştı. Bu süre içindede görevden uzak halim devam etti. Ağır ceza mahkemesinde evrakta sahtecilik ve zimmet suçundan yargılanacağım. Avukat desteği alamadım henüz çünkü maddi imkanım yok. Ama mutlaka alacağım. Sizden ricam şudur. Biliyorum ki hukukcular gerçekçidir. Ben ne yapayım kafam durmuş durumda. Özel sektöre yönelik iş arayayımmı yoksa hapise girermiyim.
O dönemde düştüğüm durumu yani ödeme sürecinde borç aldığımı ve bana biri para verse onu harcayacak zaman dahi bulamayacığımı ispatlayabilirim. Bu parayı inan görmedim bile. A salak kardeşim neden hemen idareye gitmedin derseniz korktum arkadaşlar. PTT tuhaf bir kurumdur herkes içiçe siz çaldırsanız bile hırsız derler adama yüzlerce adam tek salonda çalışıyor. Ki benim olaydan bir hafta önce adam 600 lira açık vermişti arkasından demedikleri kalmadı. Acemiydim o zaman memuriyeti bilmiyorum para işleri ile ilgili eğitim almamışım ne biliyim bütün hayatımın mahvolacağını. Ben o zaman adamlara para ödenirse konuyu kapatırım kimse mağdur olmaz diye düşünüp tam bir acemi gibi davrandım. Bir ay sonra kızım dünyaya geliyor ve ben her gece kabus görüyorum. Psikolojim altüst. Her uykumda mahkemedeyim her uykumda kan ter içinde kalıyorum. Offff... Keşke beni tanısanız. Beni kesseler kimsenin kuruşuna dokunmam. Şimdi onurum şerefim haysiyetim herşeyim elden gidiyor ne yapmalıyım.

Elimdeki belgeler.

*Yükseklisans kaydımı yapabilmek için 2 saatlik yola gidemeyip vekaletname gönderdim. O vekaletname var.
*Serviste bir gün çalışıp diğer gün dinlememiz gerekirken hergün sabah 8 gece 11 çalışıyorduk. Motorla günlük yol kayıtları var
*Eğitim için tayin istemiştim lüzumsuz yazışma diye cevap geldi dilekcede cevabıda var
*Ödeme yapabilmek için sözlümün(şimdiki eşim) babasından borç aldım havele makbuzu var
*Motor arıza yaptığında kendi cebimden özel serviste tamir ettirmiştim zaman kaybolmasın diye faturası var.
*Borç aldığım ve geceleri benimle birlikte parayı dağıtmama yardım eden arkadaşlarım var hepsi şahitlik yapabilir.
*Bu olay olmadan kısa süre önce amirimize para işlerinin yetişmediğini vatandaşın mağdur olduğunu para ödemelerinin çok geciktiğini ve yeni eleman gerektiğini sözlü olarak beyan ettim. Hatırlarmı veya şahit olurmu bilmiyorum. Buraya yeni eleman almayışlarının sebebi şudur arkadaşlar ordaki çalışanlar çok eski ve bu durumu bildirmiyorlar. Çünkü telgraf demek bahşiş demek havale ödemesi demek bahşiş demek.. Bu durum bir tek bana uymuyodu bu da zaten aramızı çok bozdu beni istemiyolardı.. Nerdeyse yumruklaşacak duruma gelmiştik o zaman.

Ve son olarak eklemek istediğim birşey var biliyorum çok uzun oldu ama bu parayı alanlardan herhangi biri parayı almadım derse PTT müfettişlerinin aldığı ikinci beyanlar beni bağlarmı. Yani ben lehte kullanabilirmiyim. Korkumun sebebi şu olurya adam evde yoktur eşine vermişimdir eşi adama söylememiştir. Ben ödemeyi o kadar kafaya takmıştımki kendisi dışında aile fertlerine de ödeme yaptım bir an önce bitsin diye.

Parayı zimmetinize geçirmediğinizi eksik aldığınızı veya kaybettiğinizi ispat etmeye çalışmalısınız. Bu konuda her türlü delil lehinize olabilir elbette. Soruşturma başlamadan parayı sahiplerine eksiksiz teslim etmeniz etkin pişmanlık olarak değerlendirilebilir.
Durumunuz zorlayıp avukat desteği almanızı öneririm. Geçmiş olsun.

Avukat Bey cevabınız için çok teşekkür ederim. Merak ettiğim husus şu bu soruşturma başladığından beri internette okumadığım kanun kalmadı gibi. Zimmet diyebilmek için şahsın olayda çıkarı olması gerek anladığım kadarıyla. Kullanma vs.. bunlarda diğer çıkar türleri. Benim zerre çıkarım olmayan bi durum bu. Bunu ispat edebilirsem eğer zimmet sınıfından çıkarabilirmiyim.

Zayi edilmiş para zimmete geçirilmiş sayılamaz.

Sayın Aleysan,

Yazınızı dikkatle okudum. Bana göre durumunuz zimmet suçundan yargılanmayı gerektirmektedir. Geçmiş olsun.

Yazılarınızdan anladığım kadarıyla çok zor bi durumdayım. Ve çok iyi bir avukata ihtiyacım var. Bu tür bir davada tahminen ortalama ne kadar bir avukatlık ücreti gerekir. Mahkememe 3 ay var bir an önce bu işi halletmeliyim ve para bulmalıyım. Bana tahmini bir rakam verebilirmisiniz.

Aynı fillden dolayı sahtecilik ve zimmet için ayrı mı tek mi dava olur. Bu konuda bildiğiniz bir ictihat varmı acaba

İlk duruşmam gerçekleşti ve savunmamı verdim.

68 mağdur görünüyordu 50 si davaya katıldı ve tamamı ben paramı zamanında aldım mağdur değilim şikayetci değilim dedi. kalan mağdurlar bir dahaki duruşmaya çağrılacak. onlarda aynı şeyleri söyleyeceklerdir. bütün mağdurların parayı zamanında aldıkları yine bilirkişi raporuyla "normal periyotlarda ödenmiştir" şeklinde teyit edildi.

avukatım var ondan destek alıyorum ama yinede sizlerin değerli fikirlerine ihtiyacım var. zimmete geçirmediğimi ve parayı kaybettiğimi tanık ifadeleride destekler durumda. ancak resmi evrakta sahtecilikten çok ürküyorum. acemi olmam suçu işlerken herhangi bir kastım olmadığı unsurlarını ön plana çıkarcam ama resmi evrakta sahtecilik olayıyla ilgili bana fikir verirseniz çok sevinirim.

Alıntı:

---

aleysan rumuzlu üyeden alıntı

Sevgili Hukukcular olayı kısaca anlatayım.

Benim görevim PTT de dağıtıcılıktı. Muhabere servisinde bir kişi başka ile tayin olunca Yüksek Lisansımı yapabileyim diye (1 gün çalışıp ertesi gün çalışılmıyor) bende o servise geçtim. Asli görevimiz telgraf dağıtmak. Bu arada SSK dan gelen tedavi iade paralarınıda dağıtıyormuşuz. 2007 ramazan ayı öncesi hergün çalışıyorduk mecburen çünkü düğün telgrafları o kadar çok ki diğer işler aksıyor. Ben bu arada bir gün normal mesai bitimi öncesi PTT ye geldim dağıtmam gereken makbuzları topladım fakat üzerimde olması gereken parada 7 milyar eksik olduğunu farkettim. Bu paray eksikmi aldım çaldırdımmı düşürdümmü bilmiyorum. 1 aydır bu serviste toplamdada 7 aydır PTT çalışıyordum o zaman. Önce müdürle konuşmayı denedim korktum işimden çıkarırlar diye düşündüm yapamadım. Nişan için biriktirdiğim para vardı 2800 lira kadar evden hemen onu alıp eksik yerine koydum ama kalanını bulamayınca makbuzlar ödenmiş gibi üzerlerine hayali bir TC No ve imza atıp idareye verdim. Mesai saatinden sonra biraz daha para bulup ikinci nüsahalara gerçek imza ile ödeme yaptım. Kimse mağdur olmasın düşüncesi ile 15 gün içinde paranın eksik kısmını toparladığım süre içinde akşam ödenmiş gösterdiklerimi aynı gün gece mesai saatinden sonra veya ertesi sabah erkenden ödedim ve rakam doğal olarak büyüdü toplamda hepsi ödenmiş ama 17000 lira olmuştu. 15 günde hepsini ödemeyei bitirdim ve 2. nüsahalara gerçek imza aldım. İdare TC No'ların yanlış olduğunu görünce soruşturma başlattı. Bende gerçek imzalı 2. nüshaları idareye teslim ettim. Müfettişler mağdurları gezdiler ve hakkımda zimmet çıkmadı kimse şikayetci de olmadı ve idare ikinci kez asıl nüshalara ödendi beyanı aldı. Ancak Yüksek Disiplin kurulu kararı sonucunda olay savcılığa intikal etti. Hazırlık soruşturması iki yıl sürdü ve şimdi mahkeme celbi bana ulaştı. Bu süre içindede görevden uzak halim devam etti. Ağır ceza mahkemesinde evrakta sahtecilik ve zimmet suçundan yargılanacağım. Avukat desteği alamadım henüz çünkü maddi imkanım yok. Ama mutlaka alacağım. Sizden ricam şudur. Biliyorum ki hukukcular gerçekçidir. Ben ne yapayım kafam durmuş durumda. Özel sektöre yönelik iş arayayımmı yoksa hapise girermiyim.
O dönemde düştüğüm durumu yani ödeme sürecinde borç aldığımı ve bana biri para verse onu harcayacak zaman dahi bulamayacığımı ispatlayabilirim. Bu parayı inan görmedim bile. A salak kardeşim neden hemen idareye gitmedin derseniz korktum arkadaşlar. PTT tuhaf bir kurumdur herkes içiçe siz çaldırsanız bile hırsız derler adama yüzlerce adam tek salonda çalışıyor. Ki benim olaydan bir hafta önce adam 600 lira açık vermişti arkasından demedikleri kalmadı. Acemiydim o zaman memuriyeti bilmiyorum para işleri ile ilgili eğitim almamışım ne biliyim bütün hayatımın mahvolacağını. Ben o zaman adamlara para ödenirse konuyu kapatırım kimse mağdur olmaz diye düşünüp tam bir acemi gibi davrandım. Bir ay sonra kızım dünyaya geliyor ve ben her gece kabus görüyorum. Psikolojim altüst. Her uykumda mahkemedeyim her uykumda kan ter içinde kalıyorum. Offff... Keşke beni tanısanız. Beni kesseler kimsenin kuruşuna dokunmam. Şimdi onurum şerefim haysiyetim herşeyim elden gidiyor ne yapmalıyım.

Elimdeki belgeler.

*Yükseklisans kaydımı yapabilmek için 2 saatlik yola gidemeyip vekaletname gönderdim. O vekaletname var.
*Serviste bir gün çalışıp diğer gün dinlememiz gerekirken hergün sabah 8 gece 11 çalışıyorduk. Motorla günlük yol kayıtları var
*Eğitim için tayin istemiştim lüzumsuz yazışma diye cevap geldi dilekcede cevabıda var
*Ödeme yapabilmek için sözlümün(şimdiki eşim) babasından borç aldım havele makbuzu var
*Motor arıza yaptığında kendi cebimden özel serviste tamir ettirmiştim zaman kaybolmasın diye faturası var.
*Borç aldığım ve geceleri benimle birlikte parayı dağıtmama yardım eden arkadaşlarım var hepsi şahitlik yapabilir.
*Bu olay olmadan kısa süre önce amirimize para işlerinin yetişmediğini vatandaşın mağdur olduğunu para ödemelerinin çok geciktiğini ve yeni eleman gerektiğini sözlü olarak beyan ettim. Hatırlarmı veya şahit olurmu bilmiyorum. Buraya yeni eleman almayışlarının sebebi şudur arkadaşlar ordaki çalışanlar çok eski ve bu durumu bildirmiyorlar. Çünkü telgraf demek bahşiş demek havale ödemesi demek bahşiş demek.. Bu durum bir tek bana uymuyodu bu da zaten aramızı çok bozdu beni istemiyolardı.. Nerdeyse yumruklaşacak duruma gelmiştik o zaman.

Ve son olarak eklemek istediğim birşey var biliyorum çok uzun oldu ama bu parayı alanlardan herhangi biri parayı almadım derse PTT müfettişlerinin aldığı ikinci beyanlar beni bağlarmı. Yani ben lehte kullanabilirmiyim. Korkumun sebebi şu olurya adam evde yoktur eşine vermişimdir eşi adama söylememiştir. Ben ödemeyi o kadar kafaya takmıştımki kendisi dışında aile fertlerine de ödeme yaptım bir an önce bitsin diye.

---

Zimette asl olan sayım yada kontrol sırasında var olması gereken tutar ile kasada var olan tutarın aynı olması gerekmektedir temek kural ve prensip budur farklılık halinde ise ZİMMET hususu gerçekleşir.Meslekteki acemiliğiniz bu hususun bertarafını sağlamaz.Hele ki sahte kaşe imza vs yapmanız başlı başına tezat ve durumu zorlaştırıcı unsurdur.Bahsettiğiniz (elden kendinizin tanzim edip imzaladığınız) evraklar müfettiş elinde ise açılacak mahkemede bu evrakların sahteliği için "Adli tıp" ve imzaların sizin elinizden çıktığına dair "grafoloji" incelemesi ile sabit olursa işiniz çok zor olur.Yapılacak bu tarz araştırmada düzenlediğiniz evrakların çıplak göz ile kolayca anlaşılabileceği konusu netleşirse cezanız azalır ancak tersi hususunda bir rapor gelirse ki bu profesyonelliğe girer cezanız arttırıma tabii olur.Sizin karşılığınız olan kişiden kasayı devr alırken ki sayımda 7 bin tl gibi bir rakamı normalde gözden kaçırmanız mantıken mümkün değildir zira rakam yüksek kasayı sayarak teslim alırsınız sizden kasayı da sayarak teslim alırlar.Muhtemelen nitelikli zimmetten yargılanacaksınız zira olayın açığa çıkmasına engel bir hal ile evrak düzenlemişsiniz buda nitelikli zimmet suçunu oluşturmaktadır.Telgraf ve havale de bahşiş olmaz Muhaberede telgrafı alan görevliye bahşiş vermezler kelime sayısı ücreti belirler bu ücretlerde ptt ce önceden bildirilir havale ücretinden de bahşiş olmaz damga vergisine kadar hepsi ptt ce düzenlenmiştir usuller bahşiş konusu ancak telgrafı ileten kişiye telgrafı alan kişi tarafından oda ister se bahşiş vermesi şeklinde olabilir ki bunu ispat etmekte hiç kolay değildir.Bir an evvel bir avukat ile görüşüp ciddi bir hukuksal yardım almanızı öneririm zira yargılamaya konu olan maddeler oldukça ciddi ve ceza süreleri bakımından özellikle zimmet çok fark eder.Saygılarımla.

Alıntı:

---

gunesizmir rumuzlu üyeden alıntı

Zimette asl olan sayım yada kontrol sırasında var olması gereken tutar ile kasada var olan tutarın aynı olması gerekmektedir temek kural ve prensip budur farklılık halinde ise ZİMMET hususu gerçekleşir.Meslekteki acemiliğiniz bu hususun bertarafını sağlamaz.Hele ki sahte kaşe imza vs yapmanız başlı başına tezat ve durumu zorlaştırıcı unsurdur.Bahsettiğiniz (elden kendinizin tanzim edip imzaladığınız) evraklar müfettiş elinde ise açılacak mahkemede bu evrakların sahteliği için "Adli tıp" ve imzaların sizin elinizden çıktığına dair "grafoloji" incelemesi ile sabit olursa işiniz çok zor olur.Yapılacak bu tarz araştırmada düzenlediğiniz evrakların çıplak göz ile kolayca anlaşılabileceği konusu netleşirse cezanız azalır ancak tersi hususunda bir rapor gelirse ki bu profesyonelliğe girer cezanız arttırıma tabii olur.Sizin karşılığınız olan kişiden kasayı devr alırken ki sayımda 7 bin tl gibi bir rakamı normalde gözden kaçırmanız mantıken mümkün değildir zira rakam yüksek kasayı sayarak teslim alırsınız sizden kasayı da sayarak teslim alırlar.Muhtemelen nitelikli zimmetten yargılanacaksınız zira olayın açığa çıkmasına engel bir hal ile evrak düzenlemişsiniz buda nitelikli zimmet suçunu oluşturmaktadır.Telgraf ve havale de bahşiş olmaz Muhaberede telgrafı alan görevliye bahşiş vermezler kelime sayısı ücreti belirler bu ücretlerde ptt ce önceden bildirilir havale ücretinden de bahşiş olmaz damga vergisine kadar hepsi ptt ce düzenlenmiştir usuller bahşiş konusu ancak telgrafı ileten kişiye telgrafı alan kişi tarafından oda ister se bahşiş vermesi şeklinde olabilir ki bunu ispat etmekte hiç kolay değildir.Bir an evvel bir avukat ile görüşüp ciddi bir hukuksal yardım almanızı öneririm zira yargılamaya konu olan maddeler oldukça ciddi ve ceza süreleri bakımından özellikle zimmet çok fark eder.Saygılarımla.

---

Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Ancak sanırım son cevabımı okumadınız. bilirkişi raporu düzenlendi ve kişilerin ödemelerini normal periyotlarda aldığı teyit edildi. ilk duruşma da gerçekleşti ve 68 mağğdurun 50 si katıldı tamamı parayı zamanında aldığını ve şikayetci olmadığını beyan etti.
Bahşiş konusunu sanırım yanlış anladınız. Bahsettiğimiz telgraflar daha çok düğün telgrafları olduğu için iyi haberler içeriyor. Düğün sahibine tebrik telgraflarını götürdüğünüz zaman kişi siz istemesenizde size bahşiş vermeyi uygun görüyor. Havalelerdede durum aynı evine para götürdüğünüz kişi mutluluğunu sizinle paylaşmak için size bir miktar vermek istiyor. İnanın bana reddettiğiniz zaman bile çoğunlukla almak zorunda kalıyorsunuz. Bahsettiğimiz şey resmi ücretler değil. Kişilerin ve toplumun gelenekleri. çalışanlarda bu gelirin azalmaması için işlerinin bölünmesini istemiyorlar doğal olarak. maaş aldığınız iş size aynı zamanda bu tür extra bir gelir sağlıyorsa iş yoğunluğundan şikayet etmezsiniz. Klasik menfaat prensibi yani.