Printable View
Merhaba sayın hakimler, savcılar, avukatlar ve diğer forum üyeleri,
Bir bayan arkadaşım var, babası 6 ay önce vefat etti vefat etmeden önce iki bankaya faizleriyle beraber 4-5 bin tl kredi kartı ve nakit kredi borcu vardı. Arkadaşımın annesinin kocasından kalan emekli maaşı var.
Bugün bankanın birinden icra yazısı gelmiş. Bu iki bankaya olan borcu sizce nasıl ödeyebiliriz yararlanabileceğimiz haklar var mı?
Miras reddedilmediği sürece murisin borçlarından da sorumlu olunur. Arkadaşınızın durumunda emekli maaştan vazgeçmek akıllıca olmayacağına göre banka ile konuşup anlaşmak en akıllıca yoldur.
Mirası red etmek , dul ve yetim maaşından vazgeçilmesi anlamına gelmez.Miras red edilse de bağlanan maaşı almaya devam edebilirsiniz.Ancak mirasın reddi için vefattan sonra 3 aylık bir süre vardır ve bu zaman kaçırılmış.
Erdoğan bey bu 3 aylık süre ne gün ve işlem itibarıyle başlar?Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Yani mahkeme dilekçesi verildiği günmü (harç vs yatıncamı) yoksa dava neticelenincemi?
saygılarımla
Medeni Kanun un ilgili maddeleri aşağıdadır.
"1. Ret hakkı
Madde 605.- Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
2. Süre
a. Genel olarak
Madde 606.- Miras, üç ay içinde reddolunabilir.
Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
b. Terekenin yazımında
Madde 607.- Koruma önlemi olarak terekenin yazımı hâlinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hâkimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.
3. Ret hakkının geçmesi
Madde 608.- Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer.
Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.
Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
4. Reddin şekli
Madde 609.- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir.
II. Ret hakkının düşmesi
Madde 610.- Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.
Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz."
Detaylı cevabınız için teşekkür ediyorum Erdoğan bey, benim gibi hukukçu olmayan kişilerin daha rahat anlaması için şöyle bir pratik örnek yazsam size zahmet olmaz sanırım;Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Madde 609.- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Şimdi sıralamada önce veraset alınması gerekiyor deniliyor. Veraset için dilekçe ile başvurduğunuzda mahkeme zaten ileri bir tarihe atıyor duruşmayı. Veraset alındığında 3 aylık sürenin son haftasına gelinmiş ise, 2. bir dilekçe ile bu kez kayıtsız şartsız reddi miras talebi ile dava dosyasını açtıran bir kimse, 3 ayı geçen bir başka tarihe duruşma günü verildiğinde, dilekçeyi yazılı beyan olarak düşünürsek, 3 ayı geçmemiş oluyor değil mi?
Tekrar teşekkür ve saygılarımla,
Vefat edenin Kredi kartı ve nakit kredi borcu olduğundan bahsetmişsiniz. Bankalar bireysel kredilerde kredi konusu ile sınırlı olmak kaydı ile hayat sigortası yaparlar. Borçlunun vefatı halinde poliçe gereği kalan borç sigrota şirketi tarafından bankaya ödenir. Bu konuyu araştırdınız mı?
Zira bireysel kredi borcuna karşılı yapılan hayat sigortası mukabilinde vefat edenin daha önce bankaya yaptığı ödemeleri mirasçıları geri alabilirler.
Her banka verdiği kredi sonucu hayat sigortası yapmak zorunda mı? Bizimkilerin çektiği kredi ya bireysel ya da ihtiyaç kredisi türünden birşeydir.Alıntı:
ismail kılaz rumuzlu üyeden alıntı
Bankanın avukatı bizimkilerin durumunun kötü old. bildiği için 3400den 3200e inmiş hayat sigortaları yokmuş avukatın söylediğine göre kaza sigortaları varmış.
Babaları ölmeden önce maaşını halk bankasından alıyormuş bu banka hayat sigortası yapmış. Halkbankası 3200 liralık borcun olduğu bankaya ödeme yapmakla yükümlü mü?
(İki bankaya kredi borcu var faizlerle birlikte birine 3200tl diğerine 750tl)
Bireysel krediler için bankalarca yapılan hayat sigortası bir zorunluluk değil. Fakat neredeyse istisnasız bütün bankalar bu sigortayı yaptırıyorlar. Karşı taraf avukatı sigorta poliçesinin ferdi kaza sigortası olduğundan bahsetmiş. Siz poliçeyi gördünüz mü? Eğer poliçe ferdi kaza sigortası poliçesi ise bu durumda primler yaş durumu gözetilerek mi tahakkuk etmiş. Eğer yaş kriteri göz önünde tutularak prim tahakkuk ettirilmiş ise sigorta şirketinin poliçe ferdi kaza sigortası kapsamındadır iddiası havada kalır. Zİra yaş kriterine göre prim tahakkuku kaza poliçelerinde söz konusu olamaz. Bu çerçevede karşı iddianızı sürdürmenizi öneririm. İfadenize göre para almanız gereken bir durumda olmanıza rağmen borçlu durumuna düşmüşsünüz.