Borcun ispatı ve temini

Yaklaşık 3 sene önce, daha önceden de ailece tanışıklığımız olan ve aynı zamanda okuduğum dersanenin sahibi olan bir hocama 13500 lira havale yapmıştım. Kendisi bana bunun karşılığında her ay 200 lira göndereceğini taahhüt etmişti. Ta ki 15 ay öncesine kadar bu taahhüdünü tuttu ve pek düzenli olmasa da bana ayda 200 lira gönderdi (Hem göndermede hem de almada aynı bankayı kullandık, ikimizin de aynı bankada hesapları var). Tabi dekontun açıklama kısmına "borç" ibaresi yazmamıştım. Kendisine uzun zamandır telefonla ulaşamıyorum ve dersanenin telefonundan aradığımda ise sürekli eşi çıkıyor (eşi de orada öğretmen) telefona. Ben de eşiyle aramızda geçen konuşmayı kayıt altına aldım telefonumla. Bana ne kadar borçları olduğunu, ne kadar zamandır ödemedikleri vb. bilgileri yine tekrarladım telefonda. Kendisi bunu inkar etmedi, fazlasıyla ödeyeceğiz, piyasalar kötü vb. ifadeler kullandı. Ben de en azından ileriye dönük bir senet istedim kendilerinden, "süreyi siz belirleyin, yeter ki elimde bir belge olsun" dedim ama buna da yanaşmıyorlar. Bu kaydı ve durumumdan haberdar olan diğer kişileri (babam, komşumuz, eşim vb.) delil ve şahit olarak kullanabilir miyim? Babam da daha önce kendisiyle yüz yüze görüşmüş ama aynı hikayeler işte. Bu parayı yasal faizi ile geri alabilmek için nasıl bir yol izlemem gerekir? Şansım nedir? Yardımcı olursanız çok memnun olurum. Saygılar.

Alacak davalarında geçerli imzayı havi ödeme belgesi dışında tanık ancak cüz'i miktarlar için geçerlidir. Yanlış hatırlıyor olabilirim ama 400 TL altında kalan miktarlar için tanık gösterilebilir. Ses ve görüntü kayıtları ilgili mahkemelerden izin alınmaksızın kaydedilemez,delil olarak dikkate alınamaz. Hatta muhatabın özel hayatın gizliliği v.b. gerekçelerden dem vurarak yapacağı suç duyurusu işin mahiyetini aleyhinize çevirebilir. Yargıtay kararları ve içtihatlarına göre havale dekontu aksi yönde açıklama içermediği sürece ödeme aracı hükmündedir. Sizin ifadenize göre elinizdeki dekontta borç ilişkisini kamıtlayacak bir ibare mevcut değil. Bu durumda yine de dekonttan hareketle adi icra takibine (ilamsız takip) başlayabilirsiniz. Ancak borçlu imzaya,yetkiye veya borcun varlığına itiraz eder ise takip durur. Bu durumda ya icra tetkik merciinden İtirazın Kaldırıması veya genel mahkemede İtirazın İptali davası açabilirsiniz.Bu kez siz borcun varlığını delillerle ispat etmek durumundasınız. İtiraz davaları sonucunda talepte bulunulması koşulu ile haksız taraf aleyhine takibe geçilen alacak aslı üzerinden % 40'tan az olmamak üzere tazminata hükmedilmektedir.