Tefeci Abuzerlerin, Salako'ların, Hamido'ların, Reşit Efendilerin, yaşadıkları 544 mevcutlu köyde bir telaştır ki gidiyor...
Emine; açılır açılamaz, firari diğer kuzenler köye döner dönemez derken, Tefeci Abuzerler sülalesi Salı günü köy meydanında konuyu taraflarla görüşüp Emine'ye sahip olma yolunda yeni bir adım atmak istiyor. Reşit Efendi sülalesi, kız tarafı olma hasebiyle nazlı mı nazlı... Firari kuzenlere köy sınırında yaptıkları abartılı karşılama köyde infial uyandırıp, Tefeci Abuzer'in canını sıkmış olsa da, varsa yoksa Emine... Emine'yi de alırlarsa köyde Abuzerleri kimse tutamaz.
Hamido'lara bakarsan; onlara göre aslında Reşit Efendilerle aynı sülaledenler. Amca çocukları arasında yıllardır süren kan davası olmasa, Emine'yi almak onlara göre mümkün ama bu kan davası taraflarda soyadlarını değiştirecek kadar keskin.
Salakolardan, Sea Salako Emine'ye yıllardır sevdalı. Neredeyse 20 yıl evvel Emine'ye yazdığı aşk mektubu dilden dile dolaşıyor ama Tefeci Abuzer "sen artık Emine'yi mektubunda yazdığın kadar sevmiyorsun" diyor.
Emine köydeki küçükbaşlarla toplarsan ne yazık ki ancak bir adam ediyor ama sülale geniş olunca büyükbaşlığa terfi ediyor.
Ha, bir de köyün delisi Harun var...
Tefeci Abuzer, Tefeci Abuzer !!!
Salı sallanır... Köyün kurucusunun vefatının sene-i devriyesinde, 10 Kasım’da bu toplantıyı yapmanın manası ne? diye haykırıp, sonra köye soruyor:
Seyirciye gösterilmeyen, filmin perde arkasındaki yapımcıların izin verdikleri ana kurgu değişmediği sürece, bu filmin sonu değişir de, Emine de, köy halkı da mutlu olur mu sizce?
Kızın gönlü bende diyorsunuz da şalvarı başkasında. Ne olacak şimdi?
Filmi başından sonuna izleyince, deli olmak işten bile değil...
