Şahitler bildiklerini gizlerler ise

Ben ............ Belediyesinde 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olarak kadrolu bir şekilde zabıt memuru olarak görev yaparım. Şüpheli ......... isimli şahsın işletmekte olduğu kahveye yaklaşık 10-15 gün önce yaptığımız denetim sonrasında önlük kullanmadığından bahisle cezai işlem uygulanması için zabıt tuttum, bu tutanak doğrultusunda belediye encümeni tarafından karar alınarak şüpheliye para cezası verildi. Olay günü yani 09/08/2009 tarihinde yanımda dilekçede isimlerini belirtiğim tanıklar da bulunduğu halde şüpheliye ait kahvehanede oturuyordum, bu sırada yanımıza gelen şüpheliye "Kahvehaneyi boyatmışsın hayırlı olsun" dedim, şüpheli bunun üzerine "..........bulaşacağımı boyattım ağabey" şeklinde karşılık verip uzaklaştı. Ben şüpheliye çağırıp neden bu şekilde söylediğini sordum. "Nasıl anlarsan anla" diye cevap verdi, bunun üzerine yanlış konuştuğunu ilettiğimde yine " Nasıl anlarsan öyle" şeklinde cevap verdi. Bana anlattığımı şekilde görevimden dolayı bu şekilde hakaret içeren sözler sarf eden şüpheli hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını talep ediyorum, şüpheliden şikayetçiyim uzlaşmak istemiyorum dedi;

Dava dilekçem yukarıdaki şekildedir.

Savcılığın incelemesi sonucunda;

Şikeyetçinin .......... Belediyesinde zabıta memuru olarak çalıştığı, şüphelinin de ilçede esnaf olduğu, bir süre önce şikeyetçi tarafından tutulan zabıt varakasına istinaden belediye encümenince şüpheli hakkında idari para cezası uygulandığı, olay tarihinde şüpheli tarafından işletilen kahvehaneye giden şikayetçinin bu olay yüzünden şüpheli tarafından kendisine hakaret edildiğini iddia etiği , şüphelinin ise suçlamayı kabul etmediği, ayrıca şikaletçinin gösterdiği tanıkların da şüpheli tarafından şikayetçiye söylenen hakaret içeren söz duymadıklarını belirttikleri anlaşılmakta, şüpheli hakkında atılı suçun işlendiğine dair şikayetçinin somut iddiaları dışında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturucak delil bulunmadığından kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA, kararın müştekiye ve şüpheliye TEBLİĞİNE, Kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ........... Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına itiraz hakkı saklı kalmak üzere CMK m. 172 gereğince karar verildi.

Kararın Tebliğ tarihi; 30.10.2009

Yukarıdaki hususlardan anlaşıldığı üzere; Tanıkların bildiklerini gizledikleri ve ifadelerinin doğru vermediklerini, bu nedenle şahitleri nasıl mahkemeye verebilirim? Ağır ceza mahkemesine nasıl bir itiraz dilekçesi vermeliyim? İzlemem gereken yol nedir? Avukat tutmaksızın bunun bana maliyeti ne olur? Acilen cevap verilebilirse sevinirim.

Ayrıca ....... Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ederken; Aşağıdaki bilgiyi ilave olarak versem kanunen uygunmudur. Dava dilekçesinin verdiğim günün akşam ve üstü veya birgün sonra akşam üstü, şüpheli ve şahitlerden birisi evime gelmiş benimle bu konunun mahkemeye gitmeden halledilmesini istemiş ve bende mahkemede halledileceğini söyledim. Biz bu konuyu kendi evimizin önünde konuşurken 12 yaşındaki kızım yanımıza gelmiş ve geriye anneannesinin evine gitmiştir(Bu esnada eşimde annesinin evindedir.) Ben daha sonra eşimin annesinin eine gittiğimde eşim bana "hayırdır bu konuyu halletmek için şüpheli Belediye başkanı ile mi geldi" dedi. Bende "hayır şüpheli şahitlerden ........ ile geldi" dedim. Ayrıca eşime sen nerden biliyorsun dedim. Bana kızım söyledi dedi. Bu belirttiğim husus şüpheli ve şahitlerden ..........ile dava dilekçesinden sonra görüştüğümü ispatlar mı? Eğer hakaret yok ise niçin konununun mahkemeye gitmemesi için gelinmiştir. Bu mahkemede işe yarar mı?