-
Marka Benzerliği
Merhabalar
Daha marka başvurusunu yaptırmadan önce birkaç avukat ve marka temsilcisine ön araştırma yaptırıp, herhangi bir sorun olmadığına dair onay alıp, 07/2008 tarihinde marka başvurusunu yapıp, 08/2009 tarihinde markamın tescilini almıs bulunmaktayım.
Aynı sektörde, hatta markaların tescil sınıfları da aynı olmak kaydıyla bir yabancı menşeli bir firmayla benzerlikler bulunduğuna dair geri bildirimler aldım.
Bunun üzerine tekrar araştırma yaptırdığım da, hep farklı cevaplar aldım.
Sizden ricam bana yardımcı olmanız, çünkü 2008'den bu yana ciddi pazarlama ve reklam harcamaları yaptım, bundan sonrada devam etmeyi düşünüyorum, olası bir dava nasıl sonuçlanır, cevaplarsanız çok sevinirim.
Örnek:
Markam: "ABBCDEF"
Diğer: "abdceef"
Görüldüğü üzere ortadaki 3 harf tamamen farklı, benim markam büyük harf, diğer marka küçük harf, logolarda tamamen farklı.
Saygılar
-
Cevap: Marka Benzerliği
Sayın faithalt,
Marka benzerliklerinin tespitinde harflerin küçük yada büyük olması, yerlerinin farklı olması hatta tersten yazılmasının dahi bir önemi yok. Burada bakılacak olan tek şey; bilinçli tüketinicin yanılma ihtimali. Şöyle düşünün, markete gittiniz rafta neredeyse benzer markalarla paketlere konulmuş iki ürün var. Siz bilinçli bir tüketici olarak bu ürünleri alırken, karıştırma ihtimaliniz varsa, o zaman markalar benzerdir. İsterse kelime tersten yazılsın farketmez.
Markanızı verirseniz detaylı şekilde araştırıp neler yapılması gerektiği hakkında bilgi verebilirim.
Karşı tarafın markası 3 ay süreyle bültende yayınlanacak, bu yayın süresince benzerlik savıyla itiraz edebilirsiniz. Bu konuda inceleme yapmak gerekir. Gerekirse dava bile açabilirsiniz. Ama önce bülten yayını sırasında itiraz etmeniz beklenir.
Saygılar,
Onur
-
Cevap: Marka Benzerliği
Sayın Faithalt,
Öncelikle sorunuzun yeterince açık olmadığını ve bu yöndeki eksiklikler tarafınızca tamamlandığı taktirde sorunuzu cevaplayabileceğimi belirtmek isterim.
Hernekadar kendi adınıza tescilli bulunan marka ile ilgili gerekli bilgiler az çok soruda yer alsa da, markanız ile benzerliği olduğunu fark ettiğiniz markanın başvuru/ tescil tarihini bildirmemişsiniz. Bunun markalar arasında kıyaslama yapılabilmesi için gerekli olduğu şüphesizdir. Bir diğer konu, siz bu yabancı menşeli firmanın markanıza çok benzer bir marka başvurusu veya tescili olduğunu ne şekilde öğrendiniz? Yani “geri bildirim” ifadesinden kastınız size dava açılacağı yönünde bir ihtar gönderilmiş olması mıdır, yoksa siz bu markanın varlığından kendi araştırmalarınız neticesinde mi haberdar oldunuz? Nitekim, markanızla benzerlik ihtiva eden markanın başvuru aşamasında mı, tescil sonrası aşamada mı olduğu hususu, sorunun cevaplanması için gerekli olup; ayrıca bu aşamada, yabancı menşeli markanın Türkiye’ de faaliyet gösteren ve Türkiye’ de sicile kayıtlı bir marka mı, yoksa yurtdışında tescilli bir marka mı olduğu sorusunun cevabı da önem kazanacaktır. Zira, marka koruması ülkeseldir.
Ayrıca eklemek isterim ki, markaların kıyaslanmasında, büyük küçük harflerin kullanılması, bazı harflerin yerinin değiştirilmiş olması veya birkaç harfin farklı olması ile sınırlı kalan değişikliklerden ziyade, markaların bütün olarak bıraktığı izlenim karşılaştırılacaktır. Meğer ki, bahsedilen harf değişiklikleri bütünsel ifadeyi farklılaştıracak nitelikte değişiklikler olmasın. Markaların harfleri ve yazım karakterleri hususunda Sn. Onuri’ ye katılmakla beraber, kendisinin, markaların benzerlik incelemesi yapılırken markanın bütünsel ifadesinin bilinçli tüketicide karıştırma ihtimali yaratmasının aranacağı yönündeki görüşüne katılmamaktayım. Zira 556 sayılı KHK “Halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil, karıştırma ihtimali” ni gerekli ve yeterli görmüştür. Yani karıştırılma ihtimalinin, diğer marka ile ilişkili olduğu kanısını yaratma ihtimali( markalar arası ticari bir bağ olduğu veya sözkonusu kıyaslanan markaların seri markalar olduğu kanısını uyandıran) taşıması gerektiği öngörülmüş, buna ek olarak bu karıştırmanın bilgilenmiş tüketici tarafından yapılmasını aramamış, halk tarafından yapılmasını yeterli görmüştür. Nitekim, “Bilgilenmiş kullanıcı” ifadesi kendine ancak 554 sayılı KHK gereği Tasarım Hukukunda yer bulabilir.