Tehdit ve şantajla memurun istifa ettirilmesi

İyi günler,

2007 yılı başlarında tamamen özel ve yaşam tarzımla ilgili ve kesinlikle görevimle ilgili olmayan bir olay ile ilgili olarak, olayın meydana gelişinden yaklaşık 18 ay sonra atanan müdür hakkımda soruşturma açtırdı, daha doğrusu soruşturma açıyor görüntüsü vererek istifamı istedi. Oysa ki olay gerçekleştikten bir ay içinde o zamanki idarenin şifahen bilgisi dahiline girmişti ve ben de şifahen uyarılmıştım, bunun dışında konu kişinin özel yaşamıyla ilgili olduğundan idare soruşturmaya gerek bile görmemişti.

Yeni müdür ise atadığı bir kişi vasıtasıyla yaklaşık 20 ay sonra benden ifade aldı, atadığı kişi ile karşılıklı olarak anlaşarak beni istifa ettirdiler.

Soruşturmacı olarak atanan kişi (aslında soruşturmacı olup olmadığı, kendisine resmi bir görevlendirme yapıldığı bile belli değil), hakkımda düzmece kanıt, maddi delil yaratarak konunun DVK 125/E-g maddesine göre yüz kızartıcı olduğunu, ayrıca suç olduğu için adli boyutu da olduğunu söyleyerek tehdit etti.

Müdür de aralarında anlaştıkları üzere soruşturma ve ifade alma işlemine güya müdahale ederek beni yanına çağırdı ve istifa etmemem halinde soruşturmayı devam ettireceğini, beni il dışında görevlendireceğini, süründüreceğini, memuriyetten ihraç edilebileceğimi, hakkımda görüntü v.s. kanıtlar olduğunu iddia ederek, istifa etmem halinde biz de bu konuyu kendi aramızda kapatacağız demiştir.

Hakkımdaki delillerin düzmece olduğunu, müdür ve soruşturmacının aralarında anlaşarak beni kumpas içine atmış olduklarını istifa ettikten ancak 6 ay sonra öğrendim. Dolayısıyla düzmece kanıt ve delil kullanılarak verdirilmiş ve onaylanmış bir istifa dilekçem vardır. Bu kişiler hakkında TCK md.257 kapsamında savcılığa suç duyurusunda bulunabilir miyim? Diğer taraftan geri dönüş için 657 sayılı kanunun 97. maddesine göre 6 aylık bekleme sürem de dolmuştur. Ancak geri dönüş dilekçesini işleme koyacak kişi yine aynı müdürdür. Bu konuda ne yapabilirim?

İdari bir görevde miydiniz de istifa ettirildiniz ?

Hayır idari bir görevde değildim, normal işini yapan bir memurdum...

Memurluktan mı istifa ettiniz ?

Evet, normal geçim kaynağım olan memurluktan istifa ettim. İstifa dilekçem apar topar iki gün içinde onaylandı. Dilekçem herhangi bir koşul içermiyor, aksi taktirde işleme koymazlardı. Yani kendi rızamla istifa etmiş görünüyorum. Şu an boşum. İstifa etmem için tehdit edildim.

Bu konuda ne yapabilirim? Dilekçemin baştan hükümsüz sayılması mümkün müdür?

Dava ve şikayet sürelerini geçirmişsiniz. Yapılan soruşturma, herhangi bir sonuç doğurmadığından, istifanız ile arasında bir bağ kurmak zor olur...

Madem, memurluğa dönmek istiyorsunuz, başka kurumlara da başvurabilirsiniz... İstifa ettiğiniz kurumun en yüksek müdürü sizi istifaya zorlayan müdür olmadığına göre, "müdürden büyük müdür" olur... Onlara gider anlatırsın derdini...

Dava ve şikayet süresi derken idari dava açma süresini mi kastediyorsunuz? Dönüş dilekçesi versem zaten kabul etmeyeceklerdir. Ben bu yolu şu an için düşünmüyorum.

İstifaya zorlandığımı kanıtlayabilirim, ben öncelikle 4483 kapsamında ihbar ve şikayette bulunacağım.

Alıntı:

---

acsev rumuzlu üyeden alıntı

İyi günler,

2007 yılı başlarında tamamen özel ve yaşam tarzımla ilgili ve kesinlikle görevimle ilgili olmayan bir olay ile ilgili olarak, olayın meydana gelişinden yaklaşık 18 ay sonra atanan müdür hakkımda soruşturma açtırdı, daha doğrusu soruşturma açıyor görüntüsü vererek istifamı istedi. Oysa ki olay gerçekleştikten bir ay içinde o zamanki idarenin şifahen bilgisi dahiline girmişti ve ben de şifahen uyarılmıştım, bunun dışında konu kişinin özel yaşamıyla ilgili olduğundan idare soruşturmaya gerek bile görmemişti.

Yeni müdür ise atadığı bir kişi vasıtasıyla yaklaşık 20 ay sonra benden ifade aldı, atadığı kişi ile karşılıklı olarak anlaşarak beni istifa ettirdiler.

Soruşturmacı olarak atanan kişi (aslında soruşturmacı olup olmadığı, kendisine resmi bir görevlendirme yapıldığı bile belli değil), hakkımda düzmece kanıt, maddi delil yaratarak konunun DVK 125/E-g maddesine göre yüz kızartıcı olduğunu, ayrıca suç olduğu için adli boyutu da olduğunu söyleyerek tehdit etti.

Müdür de aralarında anlaştıkları üzere soruşturma ve ifade alma işlemine güya müdahale ederek beni yanına çağırdı ve istifa etmemem halinde soruşturmayı devam ettireceğini, beni il dışında görevlendireceğini, süründüreceğini, memuriyetten ihraç edilebileceğimi, hakkımda görüntü v.s. kanıtlar olduğunu iddia ederek, istifa etmem halinde biz de bu konuyu kendi aramızda kapatacağız demiştir.

Hakkımdaki delillerin düzmece olduğunu, müdür ve soruşturmacının aralarında anlaşarak beni kumpas içine atmış olduklarını istifa ettikten ancak 6 ay sonra öğrendim. Dolayısıyla düzmece kanıt ve delil kullanılarak verdirilmiş ve onaylanmış bir istifa dilekçem vardır. Bu kişiler hakkında TCK md.257 kapsamında savcılığa suç duyurusunda bulunabilir miyim? Diğer taraftan geri dönüş için 657 sayılı kanunun 97. maddesine göre 6 aylık bekleme sürem de dolmuştur. Ancak geri dönüş dilekçesini işleme koyacak kişi yine aynı müdürdür. Bu konuda ne yapabilirim?

---

CEVAP;

Öncelikle istifa ettiniz tarihi belirtirseniz iyi olur. Zira, tehdit aldında ve şantaj altında istifa ettinizi belirtmişsiniz.
Bu durumda iradi olmayan bir talep söz konusu olduğu kanıtlanır ise, bu yönde bir hür iradenizin olmadığı, fesada düşürüldüğü düşünüldüğünde, istifanızın geçersiz sayılması mümkündür. Ancak burada bir ispat sorunu var.

a-İçerik 657 sayılı yasanın 125/E-g.maddesi ile birlikte özel yaşam birlikte değerlendirildiğinde, adli yönü olmayan bazı kişisel tercih veya alışkanlıkların söz konusu duruma neden olduğu anlaşılmaktadır.
adli bir yön ve soruşturma olmaksızın özel yaşam ait görüntü vesair kişisel verilerin ele geçirilmesi, kullanılması veya şantaj aracı olarak kullanılması, kişisel tercihler nedeni ile kişilerin sorgulanması kül halinde hukuka aykırı olabilecektir. Bu durumda iç hukuk yolları tüketilip İnsan Hakları Mahkemesine kadar gidilmesi hukuken mümkündür.

b-Bu duruma yol açan yönetici kişilerin hakkında suç duyurusunda bulunmanın, bu aşamada size bir yarar getirmeyeceği gibi ek külfet ve sıkıntı yaratacağını düşünülebilir. Zira sizin ilk sorununuz kaybettiğiniz statünüze geri dönmek olmalıdır. Bu süreç istenidiğiniz gibi sonuçlanır ise, suç duyurusu ve adli işlemleri, tazminat davalarını daha sonra da açabilirsiniz. Görevi kötüye kullanma suçunun zamanaşamı süresi 8 yıldır. Bu yönde zamanınız yetirince var.

c-Hakkınızda verilmiş bir disiplin kurulu kararı veya yapılan bir soruşturma var ise bu durumun net olarak bilinmesi, yapılacak hukuku mücadele içinde yararlı olacaktır. Zira disiplin cezası verilmiş ise bu cezanın tebliğinden itibaren dava açma hakkınız da bulunabilir. Burada ki veriler hukuki yollarla temin edilip, hak arama yolarında kullanılabilir.

Geçmiş olsun.

Sayın Önder71

Açıklamalarınız için teşekkür ederim.

Sizin de ifade ettiğiniz üzere adli yönü ve görevle ilgisi bulunmayan bir fiil, soruşturmacı tarafından kendi görüşüne uymadığı için zorla görevimle ilişkilendirilmiş ve suç kapsamına sokulmaya çalışılmıştır. Fakat bu tek başına istifa için yeterli olmayacağından soruşturmacı tehditin etkili olması için düzmece kanıt ve delil de yaratmıştır. Bu arada müdür de iyi polis rolünü üstlenerek araya müdahil olmuş ve beni istifaya zorlamıştır. Yani burada gerçek dışı kanıtlar kullanılarak yürütülen soruşturma ve istifa süreci söz konusudur.

İstifa kararımın kendi iradem dışında olduğunu kanıtlayabilirim. Ancak bunun için kime başvuracağım? Akla daha üst yöneticiye gidip şikayet etmek gelebilir. Öncelikle üst yöneticiden randevu almam gerek. Ayrıca kısıtlı zaman içinde sorunumu anlatmam ve onun da beni dinlemesi gerekiyor. Üst yönetici müdürü çağırıp ona konuyu soracak, o da benim bir soruşturma süreci yaşadığımı, bu süreç tamamlanmadan istifa ettiğimi söyleyecek. Yönetici idareye mi soruşturulan kişiye mi inanır? Burada kimi kime şikayet edeceksin durumu vardır.

Avukatım üst merciye konuyu intikal ettirmemin haklılığımı savunmamda etkili olmayacağını, aksine onlara bilgi vereceğimden dolayı ellerini güçlendireceğini düşünüyor. Geri dönmemin ancak ceza davası sonucunda haksız yere istifa ettirilmiş olabileceğime ilişkin veriler ortaya çıktıktan sonra mümkün olacağını belirtiyor. Bu arada hakkımda verilmiş bir disiplin cezası bulunmuyor, çünkü benden savunmam alınmadı.

Saygılar.

Arkadaşlar, bana tehdit uygulanmak suretiyle kendi iradem dışında verdiğim istifa dilekçesinin hükümsüz kalmasını nasıl sağlayabilirim?

4483 kapsamında ihbarda bulunmak dışında nasıl bir yol önerirsiniz?

Mağdur edildim, yanıt verirseniz teşekkür ederim.