İdari Yargı - Adli Yargı ikilemi
Bir sahil şehrinde oturuyorum, deniz kıyısında balık ekmek satan büfeler var, hem kıyı kanununa aykırı(kıyı kenar çizgisinin ilk 50 metrelik bölümündeler) tesis edilmişler, hem çevre kirliliği yaratıyorlar hem de trafiğin aksamasına sebep oluyorlar. İdari yargıda kaldırılmaları için dava açmak amacı ile belediyeye kaldırın diye dilekçe verdim. Gelen cevapta; bizde kaldırılmalarını istedik büfe sahiplerini dava ederek adli yargıda dava açtık, dava sonuçlanmadan kaldıramayız dediler. Ne davanın dosya no, ne de ne zaman açıldığı konusunda bilgi verilmedi.
Sorum şu;
- Bu şartlarda idari yargıda dava açabilirmiyim.?
- Belediyenin yıkım emrini tebliğ edip, süre verdikten sonra 775 sayılı kanuna göre yıkımı gerçekleştirme yetkisi varken, dava açtığını söylemesi bana manidar geldi. Aslında pratikte yıkım emrinin tebliğ edilmesinden sonra büfecilerin idari yargıda belediye aleyhine dava açmaları gerekmezmi.?
- Adli yargıda görülen dava mevcutken (şayet doğru ise) idari yargıda açtığım dava reddedilirmi.?
Aydınlatıcı cevaplarınızı bekliyorum..