Gayrimenkul Satış Vaadi- İlginç
1990 yılında müşterek mülkiyete konu taşınmaz noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın alınmış, ancak satış vaadi tapuya şerh verilmemiştir. Sözleşmeyle alınan taşınmaz halen satış vaadi alıcısı tarafından kullanılmaya devam etmektedir. Gayrimenkule 150 adet çeşitli nitelikte meyve ağaçları satış vaadiyle alanca dikilmiştir.
Daha sonra müşterek maliklerden birisi ortaklığın giderilmesi davası açarak yapılan satış sonucunda gayrimenkulün tamamına malik oluyor ve durum tapuya tescil ediliyor.
Bu durumda;
a-Taşınmazın tamamına malik hale gelen ve önceden de müşterek malik durumundaki şahsa gayrimenkul satış vaadine dayalı olarak satın alınan hisse oranında tapu iptal ve tescil davası açılabilir mi?
b-Dikilen ağaç bedelleri yeni malikten istenebilirmi?
bu konuda görüş belirtmek isteyen meslektaş yok galiba
Bu konuda aklıma takılan bazı şüphelerim var. Siz sayın meslektaşlarım görüşlerinizi aktararak fikirlerinizi paylaşırsanız aklıma takılan şüphelerimi gidereceğim kanaatindeyim.
Saygılar sunarım.
Cevap: Gayrimenkul Satış Vaadi- İlginç
Sayın meslektaşlarım bu konu hakkındaki görüşlerinizi bekliyorum. Saygılar sunarım
Bu konuda neden görüş belirtimiyor merak ettim
Cevap: Gayrimenkul Satış Vaadi- İlginç
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilseydi bile etkisini 5 yıl devam ettirirdi.Şerh edilmediği için , paylı maliklerden hangisiyle yapıldıysa cebri tescil davası ona karşı ve onun payıyla ilgili olarak açılabilirdi paylar 1 kişide toplanmadan önce.Şu an ise eğer payları kendinde toplayan malik satış vaadi sözleşmesine taraf değilse cebri tescil davası açılamaz.(Şahsi haklar(gayrimenkul satış vaadi) tapuya şerhedilmedikçe taşınmaz üzerinde sonradan ayni hak kazananlara karşı ileri sürülemez)Taraf ise sözleşmenin yapıldığı zamanki onun payı için dava açabilir(dava açmaya da gerek yok satış vaadine dayanarak satımı ve tescili isteyebilir) çünkü sadece kendi payının malikiydi ve sadece kendi payıyla sınırlı olarak satış vaadi szöleşmesine taraftı,diğer payların maliki değildi o zaman,şahsi haklar da sonradan ayni hak kazananlara karşı ileri sürülemeyeceğinden diğer paylar için cebri tescil davası açılamaz.
Ağaçların bedelini ise sebepsiz zenginleşme ya da vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak isteyebilir diye düşünüyorum ama bu konu hakkında kesin yorum yapamayacağım araştırmanız lazım.Yalnız o da toprakları kullanmış ve o ağaçlardan ürün almış.Karşı tarafta ecri misil tazminatı isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesi toprağı kullanma hakkı vermez.Kira ya da ariyet sözleşmesi toprağı kullanma hakkı verir.
Cevap: Gayrimenkul Satış Vaadi- İlginç
Arazinin bunca yıl kullanılmasına taraflar rıza göstermiş görünüyor bu durumda zımni bir ariyet sözleşmesi kurulduğu kabul edilebilir.
Ayrıca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi mülkiyeti geçirmez satım sözleşmesi yapma yükümlülüğü yükler,hatta satım sözleşmesi bile mülkiyeti geçirmez,mülkiyeti tescil geçirir.Taşınmaz satış vaadine karşılık bir ücret ödendiyse bu sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebilir,ödenmediyse istenebilecek bir ücret yok.Satış muvazaalıysa yani satış vaadi sözleşmesine dayanarak satım sözleşmesi yapma hakkını önlemeye yönelikse muvazaa davasıyla birlikte cebri tescil davası açılabilir.
Aslında benim de kafam karıştı,20 yılda satım sözleşmesi yapmayarak mülkiyeti de üzerine geçirmeyen kişi 20 yıl sonra yapılan devirde muvazaa olduğunu ileri sürerse bu iddia dinlenmez sanırım,çünkü uzunca bir zaman geçmiş işlemin muvazaalı olmadığına karine sayılabilir bu.
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle karşı tarafa bir para ödenmiş midir,ödnmişse neden ödenmiştir(iyi niyetli 3. kişiye satılması durumunda muvazaa iddasında bulunamayacaktır),ödenmemişse 20 yıldır mülkiyeti üzerine geçirmeyen kişi neden şimdi buna çalışmaktadır.