Aşk

Filmler bize genellikle yaşamak istediğimiz hayatları gösterir. Bunların başında da aşk vardır ne garip değil mi aşk vardır.... Zengin kız veya erkek fakir kız veya erkek e aşık olur ... Köylü kızı erkeği eğitimli şehirli sosyete erkeğine kızına aşık olur.. Genç kız yaşça kendinden büyük erkeğe erkek kendinden oldukça küçük kıza aşık olur ... Ama nedense hepsi filmlerde olur gerçek yaşamda ise duvarlar vardır.... Hemde ne duvarlar kendi egomuzu aşsak ailemiz, ailemizi aşşak çevremiz... peki yaşam bu mudur ?...

Filmler bize genelde yaşamak istediğimiz hayatları gösterir .... ama O hayatları yaşayamayacağımız için film olarak kalmaya mahkum olurlar... Peki aslında böyle midir kaçımız ben o filmin parçası olmak istiyorum demez ki? Der demesine de seslendiremez ki...

Haydi gelin seslendiremediğimiz aşkların sesi olalım... En az üç çocuk değil gerçek aşkı bulalım.... Her başlık ayrı olsun bizden bir şeyler içine dolsun...

''O'' her kimse ''o''na dokunmak gelir içinizden, elini tuttuğunuzda eliniz yanar O na baktığınızda geleceğede baktığınızı hissedersiniz, hep onunla olmayı düşünürsünüz... Herşey o kız/erkek içindir tıpkı o güzel eski hikayelerde olduğu gibi.. O nun gözlerinde mutlusunuzdur Onun yanında yaşıyorsunuzdur... Hele konu aşksa asla vazgeçmemeli insan sahip çıkmalı gurur yapmamalı...

Günümüz insanı devamlı aşk arıyor o olmuyor öteki sonra diğeri sonra sıradaki gelsin ... Dün aşıktım bugün değil...Bu kadar basit mi aşk ? İnsanlar emek vermeli uğraşmalı sahip çıkmalı...İnsanlar neler yapar aşk için? Uğruna yaşamlarını adadıkları o eski aşkların devri bitmiş... Ama günümüzde aşkı tükeniyor tüketiliyor...Aşk yaşıyorlar saçmalığı altında cinsellik aşk gibi sunulmuş bizlere... Günümüz gençleri aşk ile seksi birbirine karıştırıyor... Elbette aşkın bir yerinde seks vardır amma o aşk var ya o aşk ap ayrı bir şeydir anlayana...

Eskiden insanlar sabretmek emek harcamak zorundaymış dolayısıyla kıymet bilmek zorundaymış... mektup yerine şimdi bir tuş almış...E mailiniz ulaştı... Aşkın bunda suçu nedir ki?

Burada suç aşkı mektup ya da e mail sananlarda.... Aşk doruklardaki bir kar topluluğunun baharla birlikte coşkuyla koparak sürüklenmesi ve düz ovaya geldiğinde sakinleşerek sevgiyi bulması değil midir ? Aşk tedavisi bulunmayan ve bulunmaması gereken en güzel ''hastalık '' değil midir ?

İnsanlar herşeyi kolay elde etmeye ve çok kolay vaz geçmeye çok alıştılar işte bu aşka yapılan en büyük ihanettir... Her kimse günlük ''aşk ''yaşar onun aşktan haberi yoktur... Her kimki kendisine aşık olanı bilir ve bilerek üzer ee onun da aşktan haberi yoktur... Ama mucize aşkta şunu gördümki... Aşk durmuyor.... Asla derken yenisi kapını çalıyor.... Önemli olan onu yakalayabilmek ve hak ettiğine verebilmek..... (Bu arada hala başlayamadım...)

Alıntı:

---

commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı

Her kimki kendisine aşık olanı bilir ve bilerek üzer ee onun da aşktan haberi yoktur... Ama mucize aşkta şunu gördümki... Aşk durmuyor.... Asla derken yenisi kapını çalıyor.... Önemli olan onu yakalayabilmek ve hak ettiğine verebilmek..... (Bu arada hala başlayamadım...)

---

Enteresan.. Eeeeee..

Duygu Hanım"a katılıyorum.Enteresan ve çelişkili bir paragraf...
Eee sonra ...?

Geçenlerde bir Cumartesi Kadıköy Moda arasında denize uzanan taşlara oturdum... Daldım gittim denize karşı sahile... Karşı sahilde karşı sahil ha AVRUPA yaşarken hiç farkında olmadığımız bir olay... Ne zaman istanbulda yaşamayı bırakırız dank eder güzellikleri çekimi... Hiç aklınıza geldi mi dünya ya kaç kula nasip olur oturup Asya dan Avrupayı seyretmek... Zaten bunları algılayabilen iyi aşık oluyor..Neyse..

İstanbul için amma çok söz söylenmiş diye geldi geçti aklımdan... yedi tepeli şehir... ne zamansa şimdi elli tepeli şehir... Güzellikle aşkla ilgili ise nedense istanbul dışlanmış.. İstanbul da bir güzel istanbul kadar güzel dışında... o da övüyor mu sövüyor mu belli değil.... Hele aşk peee hiç yok oysa ne aşklar yaşanmış bitmiş .... Venediğe paris e kaptırmış İstanbul Aşk şehir özelliğini.. erotizmi.. Roma bile önde istanbuldan...

İşte böyle saçma sapan şeyle düşünerek bakarken Florya Bakırköy sahillerinden taraya taraya boğaza doğru kaydı gitti gözlerim... Yahu bu istanbul'a nasıl aşkla ilgili özellik vermezlerdi yavu... İstanbul un kendisi Aşktı... O siluet denizin koynuna uzanmış bir kadın silüeti gibidir.... Aaa açık ve seçik şehir denizle sevişiyor.... İstanbul denizin koynuna uzanmış bir şehirdir... denizle sevişen denize aşık bir şehir... Hemde ölümsüz aşkla... EE burada yaşanıpta aşktan uzak durmak olur mu?

Sayın commodore1tr ÜÇ Çocuğu nasıl yapacağız diye düşünmekten Aşk yapmaya fırsat kalmıyorki
Napsak açaba ulemayamı sorsak
Bendeki AKP Aşkı işe yararmı önümüz kış...

hukukda bu kadar siyaset varmıydı ya bilsem seçmezdim piskopata bağlattırdınız iki dakka gezemiyorum siteyi mutlaka 2 satırda bir birileri birilerine geçirip koyuyo bu nedir ayıp günah yaa

Aşkta denklik olur mu? Gönül sevdikten sonra kral olsan ne ? Dilenci kızı olsan ne ? Gönül ferman dinler mi? Aklın zekanın bilginin tecrübenin kudreti gönül üzerinde etkili olabilir mi?

Aşk insanın gözünü böylesine kör ettiğinde insan gerçekleri göremez. E zaten görürse aşık ta olamaz ona aşk denmez! Aşk aslında çok güzel bir şeydir hele hele karşılıklıysa... Değilsede çok güzeldir pişmanlık duyulmadan yaşananlar sizinle kalır...

Sonsuzluğa akıp giden zamanda aşkın yaşanmaması kayıptır. Hemde ne şekilde olursa olsun. Aşık olmasını bilen insan baktığı yerde aşkı görür kimi bakar iç içe girmiş bina görür... Aşık bakar birbirine sevgiyle sokulmuş binaları algılar... Yedi tepeli şehri denizle sevişen şehir olarak görür aşık...

Eminimki herkes aşık olsa dünyada kötülük kalmaz savaş ta olmaz etnik bölünmede saçmalamada... Aşık olamayanlar çıkar hırs peşinde koşar dünya gri siyah yada beyazdır... Pembeyi maviyi bilmezler... Ama dünya rengarenktir...

Sıcacık duygular içinizi kapladığında gözünüze bir perde iner... tedavisi olmayan ve de aranmayan tek hastalıktır aşk... İnsan hasta olmak ister mi ? Evet konu aşksa ister... Ama işte tam bu nokta da dünyanın acı kuralı işler ... Sen aşık olursun da aşık olduğun bir başka dünyadadır... İşte o zaman şaçma sapan bir düzen gelir ki gene de güzeldir aşık olmak....

Commodore Bey
Neyse vazgeçtim yazmaktan..............

Konunun başlığına uygun olararak Nazım usta'dan bir şiir eklesem..:))

Tahirle Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil

Nazım Hikmet RAN