Sahte Senet Düzenlemek

Merhaba, Ankara'dan bizim adımıza düzenlenen, hiçbir ticari alış verişimiz söz konusu olmadığı gibi, kendisinin de kim olduğunu bilmediğimiz bir kişi tarafından 5.000 TL lik sahte senet düzenlenip, mahkeme kanalı ile bize senet tutarını tahsil etmek için dava açılmıştır.

• Gerek mahkemeye, gerekse icra müdürlüğüne; bu kişi ile ne ticari, nede senetde bulunan imza ve el yazılarının bizlere ait olmadığı konusunda dilekçe ile beyanda bulunup, karşı tarafa, tarafımızdan %40 ödencenin alınması ve senet takibinin iptaline karar verilmesi için dava açılmıştır.

Binnetice değerli hukukçularımıza sormak istediklerim:
1- Davanın, bu senedi tanzim eden kişi lehine sonuçlanması mümkün müdür?
2- Bu şekilde emsal teşkil eden (sahte evraklı) bir davanın kazanıldığına şahitlik ettiniz mi? (Evrakta bulunan imzaların bize ait olmadığını, çıplak gözlemle bile anlaşılmaktadır)
3- Dava bizim lehimize sonuçlandığın da; kendilerine TCK 342. ve 503/1. maddelerinden dava açmamız mümkün mü?
4- İstanbul'da ikamet ettiğimizden, mevcud işimize ara vererek Ankara'ya duruşmaya gitmemiz, davanın aile içi huzursuzluğa sebep olması gibi birçok mağduriyetimizden dolayı; TCK 522. maddesi gereğinice o kişinin cezasının ağırlaştırılmasını talep edebilirmiyiz?

• Sahtekarlığı yaşam biçimi haline getirmiş, insanları mağdur etmekten haz duyup, kendi hayatlarını idame ettirmek için, devletimizin resmi makamları vasıtasıyla insanları sömüren bu şahsiyetsizlere karşı, en iyi sonuç alabileceğimiz hukuk mücadelemiz nasıl olmalıdır?

Yolumuza ışık tutacak kıymetli önelerinizi istirham ederim, saygılarımla.

Anlaşıldığı kadarıyla hakkınızda dava değil, icra takibi açılmış. Bu takibe karşı büyük ihtimalle icra hukuk mahkemesinde imzaya itiraz davası açtınız. Yapılacak yargılamada, bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılacak ve imza size aitse takibin devamına, imza size ait değilse takibin iptaline karar verilecek. Davanın neticesini beklemeden Savcılığa, "resmi evrakta sahtekarlık ve dolandırıcılık" suçlamaları ile şikayet etme hakkınız vardır. Mağduriyetiniz açısından, açtığınız davada %40 kötü niyet tazminatı istemeniz iyi olurdu. Ceza davası açıldığında kararı verecek olan neticede heyettir. Heyetin vereceği kararı beğenmez iseniz elbette ki temyiz etme hakkınız vardır.

Vermiş olduğunuz cevabınız ve önerileriniz için teşekkür ederim Sevgili Durgunlu.

Biz zaten %40 kötü niyet tazminatı açtık, lakin; "resmi evrakta sahtekarlık ve dolandırıcılık" için savcılığa başvurmayı, senedin sahte olduğunu mahkeme kararı ile ispatladıktan sonra düşünüyorduk, demek suç sabitlenmeden de böyle bir hakkımız varmış, bu hafta içinde bu hakkımızı hemen kullanarak, savcılığa o kişi hakkında suçlama ve şikayette bulunacağız.

Bir sorumda; sahte evrağı tanzim eden kişinin davasını yürüten avukat hakkında olacak; Bu avukata senedin muhteviyatı ve müvekkili hakkında bir bilgisi olup olmadığımızı sorduk, sanki o da, işin içindeymiş gibi pişkin bir şekilde sorumuzu gülerek geçiştirdi. Suçun sabitlenmesi durumunda avukatın bu işin içinde olduğunu isaptlayabilirsek kendisini Bora'ya şikayet edebilirmiyiz.

Birde; Bu sahtekârlara, devletin resmi makamlarını, meşru olmayan yollardan mal edinme için istismar edilmesi gibi, bir dava da açmamız mümkün mü?

Teşekkür ederim, saygılarımla.