Emlakçıya verilen alacaklı yazmayan senet

Öncelikle vaktini ayırıp, bu uzun hikayeyi okuyup, cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim. Altı gün önce emlakçı tarafından götürüldüğüm ve neredeyse teslim safhasına gelmiş bir inşaattan daireyi almaya karar verdim. Emlakçı müteahit ile pazarlıkları tamamladı ve ofise geri döndük. Burada bir sözleşme yapmamız gerektiği söylendi ve önüme adı "Gayrimenkul Satış Mukavelesi" yazan bir form koydu imzalamam gerektiğini söyledi. Bu mukavelede almayı düşündüğüm apartman dairesinin adresi net olarak yazılmamıştı kendisine sordum "önemsiz, nsıl olsa biz neresi olduğunu biliyoruz" dedi. Bu mukavlede satıcı olarak geçen kişi müteahit ve kat irtifakı tapu fotokopisinde mal sahibinn adı farklı olduğunu görünce bunu da sordum bana tapuda yazanın arsa sahibi olduğunu ve satış işlemlerinden sonra benim adıma kat irtifakı tapusu çıkacağını söyledi. Mukavelede gayrimenkulün satış bedeli yazmakla birlikte tarih kısımları boştu. Ayrıca, satışa güvence olarak benden 1.100TL.lik senet alındığı ve satıcıdan da 5.000TL.lik senet alındığı ve bu senetlerin tapu devir işlemlerinden sonra teslim edileceği yazıyordu. Bu sefer önüme 2 senet koydu biri 1000 diğeri 5000 TL.lik adres bilgilerimi sorarak doldurmuştu ve benden nüfus cüzdanımın fotokopisini almıştı bu kağıda da annemin kızlık soyadını sorarak not etmişti. Tüm bunlara neden gerek duyduğunu sorduğumda ise kredi işlemlerinii hızlandırmak için olduğunu, ve "banka da lazım olacak zaten"dedi. Kafam iyice allak bullak olmuştu meselenin hukuki yönlerini hiç bilmediğimden şaşkınlıkla ne derlerse onu yapıyordum. bana uzattıkları 2 senede de çifter imza attırdılar. Ama arkalarına ne amaçla neyin teminatı olduğunu yazmam gerektiğini bilmiyodum o anda. yani şimdi bu emlakçının elinde alacaklı ve tarih kısmı boş olan borçlu olarak benim adımın adresimin yazılı olduğu 2 senet var. Kamu personeli olduğumu da biliyor ve nüfus cüzdanımın fotokopisi ile anne kızlık soyadıma kadar her bilgiye sahip. Uzatmayayım, ben tapu fotokopisi ile kendi maaş aldığım bankaya kredi için başvurdum. Emlakçı beni 2 gün sonra paranın hazır olup olmadığını öğrenmek için aradı ben kredi işlemlerimin devam ettiğini söyledim ki kredi de bir sorun çıktığı takdirde mukavelenin geçersiz olduğu hükmü de vardı zaten. Benden o bankanın o şb.sinden değil de tanıdıklarının olduğu şb.den kredi kullanmamı istedi. Üçüncü gün, bankamdan beni aradılar emlakçımın kendilerini aradığını ve ekspertiz için kimin yollanacağını sorduklarını ve dışardan firma görevlendirilmemesi için ısrar ettiklerini söylediler. Eksperi bu bayramdan sonra gönderebilecekleri için kredi işlemleri uzamasın die böyle demişler. Bazı şeyler kafamda oturmadığı ve konunun tehlikelerini de iyi bilmediğimden yanıma bir arkadaşımı alarak dördüüncü gün tekrar evi görmeye gittim. Arkadaşım ki kendisi de bir emlakçıdır evi inceledi müteahit ile görüştü ve bana bu evi almamamı, müteahitin söylediği gibi izolasyon yapmadığını sıvası kırılmış bi duvarda direkt tuğlanın gözükmesinden anlaşıldığını söyledi. Bana yalan söylenmişti evin nem almayacağı konusunda yani. Bu durumda emlakçıyı aradım ve kusura bakmamalarını, "bu kadar meşguliyet verdikten sonra üzgünüm ama ben bu evi almaktan vazgeçtim" dedim. Oldukça sinirlendi çocuk oyuncaımı bu falan dedi. Müteahite de başka alıcılara da rezil olacağını vb söyledi. Ben oyalamasaymışım bu evi çoktan satmış olacakmış daha o gün bir alıcıyı geri çevirmişler sözüm ona. Ben de kendisine "Bakın, ne güzel bir sürü hem de benden daha fazla para vererek bu evi alacak müşterileriniz varmış madem o zaman hiç sorun yaşamazsınız müteahit sadece evin satılmasıyla ilgilenir kime satıldığıyla değil" dedim "Bence o müşterilerinize müjdeli haber vermek için aradığınızı söyleyin, bahsi geçen alıcının kredisinde çıkan problem nedeniyle o daireyi alamayacak diye haber verin" dedim. Daha sonraki gün (dün) sabahtan akşama kadar şirketlerine ait 9 adet mobil numarayı 150 kere aramışımdır ama açılmadı ya da ulaşılamıyor. İş yerinden izin aldım gittim, dükkan kapalı kimse yok. 1 saate yakın bekleyip geriişime döndüm. Önümüzde bugünle birlikte 4 günlük bir tatil var. Bayram tatili sonrasında ilk iş günü başıma gelebilecek tüm sahtekarlıklara ve senetlerin başka yerlerde kullanılmasına karşı ne gibi önlemler almam gerektiği konusunda bilgi verirseniz çok sevinirim. Anladığım kadarıyla banka eksper gönderdiğinde evin bedelini düşük yazacakları için istediğim krediyi onaylamayacaklar bu durumda o mukavele zaten geçersiz olacak ama senetlerimin o mukavelenin parçası olduğu hiçbir yerinde yazmıyor. Ve adam da benden kaçıyor senetlerimi geri almak için ve kullanılmasını önlemek için hukuki olarak yapmam gerekenleri anlatsa birisi. Çok çaresizim :'( , hayatımda ilk kez senet imzaladım, adam da benim kadın başıma onunla başa çıkamayacağımı düşünerek senetlerimi kullanabilir. Yardımsever arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim.

Bir önceki iletimde yazmayı unutmuşum. Bana imzalatılan mukavelede benden 5bin liralık teminat senedi alındığı hakkında hiç bir şey yazmıyor ama ben o anki şaşkınlığımla mukavelede hem 1100 hem de 5000 rakamlarını görünce 5000 TL.lik bir senet de imzaladım. Halbuki mukavelede yazan satıcıdan alınacak senedin rakamıymış. Yani satıcıdan deil tüm senetler benden alındı, mukavelede yazan 1100 TL rakamı senette 1000 TL yazıyor. Şimdi ne yapmalıyım ki zarara uğramayayım.

Borcunuz olmayan bir senet vermişseniz menfi tespit davası açacaksınız.İyiniyetli üçüncü kişiye ciro ederlerse sizden tahsil edilir.

Bulunduğunuz ilden avukat yardımı alın.

Peki ya o emlakçının kendi alacağı komisyonu garantilemek için yaptığı mukavelenin geçerliliği nedir? Eğer iş (yani satın alma işi) gerçekleşseydi aracılık hizmeti verdiği için alandan da satandan da %2şer komisyon alacağı ama bu satıştan vazgeçen olursa %4komisyonu gene de ödeyeceği yazıyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Emlakçı sadece satış gerçekleşirse komisyon alması gerekmez mi? Ne hakla böyle standart hazırlanmış bir formu imzalamaya mecbur bırakıyorlar? Bir evi almayı planladık da vazgeçtik diye neden gene de onların alacağı paranın tümünü vermek zorunda olalım. Bana bu hiç de yasal gelmiyor. Bunu sözleşme hükümlerine yazmakla; beni almadığım ev için, emlakçıya hem kendi hem de satanın ödeyecek olduğu komisyonu ödemeye mecbur bırakabilirler mi? Yasal olarak buna hakları var mı? Hakkı olmayan bir şeyse bunu aramızda sözleşme yaptık diye bana zorla ödetmeye çalışırlar mı?

Alıntı:

---

umutus rumuzlu üyeden alıntı

Peki ya o emlakçının kendi alacağı komisyonu garantilemek için yaptığı mukavelenin geçerliliği nedir? Eğer iş (yani satın alma işi) gerçekleşseydi aracılık hizmeti verdiği için alandan da satandan da %2şer komisyon alacağı ama bu satıştan vazgeçen olursa %4komisyonu gene de ödeyeceği yazıyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Emlakçı sadece satış gerçekleşirse komisyon alması gerekmez mi? Ne hakla böyle standart hazırlanmış bir formu imzalamaya mecbur bırakıyorlar? Bir evi almayı planladık da vazgeçtik diye neden gene de onların alacağı paranın tümünü vermek zorunda olalım. Bana bu hiç de yasal gelmiyor. Bunu sözleşme hükümlerine yazmakla; beni almadığım ev için, emlakçıya hem kendi hem de satanın ödeyecek olduğu komisyonu ödemeye mecbur bırakabilirler mi? Yasal olarak buna hakları var mı? Hakkı olmayan bir şeyse bunu aramızda sözleşme yaptık diye bana zorla ödetmeye çalışırlar mı?

---

Evet tellal sözleşme yapıldığı taktirde ücrete hak kazanır,sözleşme yapılmazsa ücret talep edemez,burda bir cezai şart konmuş ancak bu bence yasanın emredici hükmüne aykırı, sözleşme yapılmadan ücret talep edemeyen tellal cezai şartla bile olsa bu ücreti talep edemez hele karşı tarafın ücretini de hiç isteyemez,cezai şart ayrıca asıl borca bağlı olmalıdır(alıcının tellala karşı sözleşme yapma borcu yoktur olmayan bir bora aykırılıktan da söz edilemez ve olmayan bir borç cezai şarta bağlanamaz) halbuki burda başkalarının yapacağı bir sözleşmeye bağlanmış cezai şart vardır,bu şart bence geçersizdir.Tellal sözleşme yapılmadan ücrete hak kazanamadığına,tarafların yapacağı sözleşme de tellalık sözleşmesinden ayrı bir sözleşme olduğuna ve tellallık sözleşmesinin konusu taşınmazın satışı olmadığına göre bu şart geçersizdir.

YEDİNCİ FASIL
Ticaret işleri tellâllığı

A) Tarifi :
Madde 100 - Taraflardan hiçbirine ticari mümessil, ticari vekil,
satış memuru veya müstahdem yahut acente gibi bir sıfatla daimî bir
surette bağlı olmaksızın, ücret karşılığında, ticari işlere mütaallik
mukavelelerin akdi hususunda taraflar arasında aracılık yapmayı meslek
edinen kimseye tellâl denir.
Tellâllar bu fasılda gösterilen hakları haiz ve borçlarla
mükelleftirler.
Ticari olmıyan işlere dair olan mukavelelerin akdi hususunda
aracılıkla meşgul olan veya ticari bir aracılık işini ârızi olarak
üzerlerine alan kimseler hakkında Borçlar Kanununun 404 ilâ 409 uncu
maddeleri tatbik olunur.
24 üncü madde hükmü mahfuz kalmak üzere Borçlar Kanununun 409 uncu
maddesi hükmü ticaret tellâllığına da tatbik olunur. Borsa tellâlları
hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.

B) Hükümleri :
I - Bordro :
1. Verme mükellefiyeti :
Madde 101 - Mukavelenin taraflarınca vazgeçilen veya emtianın nevi
dolayısiyle mahallî teamül gereğince lüzum bulunmıyan haller dışında
tellâl, taraflardan her birine muamele yapıldıktan sonra, tarafların ad
ve soyadlarını ve mukavelenin mevzuu ve şartlarını, hususiyle, emtia,
veya kıymetli evrak alım satımlarında bunların nev'ini, miktarını,
fiyatını ve teslim zamanını gösteren ve kendi imzasını taşıyan bir
bordro vermeye mecburdur.

2. Taraflarca imzası :
Madde 102 - Derhal yerine getirilmesi kararlaştırılmış olmıyan
muameleler hakkında bordrolar taraflara imza ettirilmek, taraflardan
her birine diğer tarafın imzasını taşıyan bordro verilmek lâzımdır.
Taraflardan biri bordroyu kabul veya imza etmekten çekinirse, tellâl
derhal diğer tarafa keyfiyeti ihbarla mükelleftir.
Tellâl tarafların bordroya koymuş oldukları imzaların sıhhatinden
mesuldür. Ticari senetlerin alım ve satımına aracılıkta bulunan tellâl
bu senetleri satana ait olan imzanın sıhhatinden dahi mesuldür.

3. Diğer tarafın sonradan bildirilmesi :
Madde 103 - Diğer tarafın sonradan bildirileceği kaydını ihtiva
eden bir bordroyu kabul eden kimse, meçhul kalan taraf sonradan
kendisine bildirilince, ona karşı haklı bir itirazda bulunmazsa, o
mukavele ile ilzam olunur. Bordroda gösterilmemiş olan tarafın kim
olduğu mahallî teamüle, böyle bir teamül yoksa halin gereğine göre
uygun bir müddet içinde bildirilir.
Bordroda gösterilmemiş olan taraf müddeti içinde bildirilmez veya
bildirilip de aleyhine haklı bir itiraz ileri sürülürse, bordroyu kabul
etmiş olan taraf, mukavelenin yerine getirilmesini bizzat tellâldan
istiyebilir. Şu kadar ki tellâlın müracaatı üzerine mukavelenin ifasını
derhal istemezse artık dâvası dinlenmez. Mukaveleyi bizzat yerine
getiren tellâl, taraf sayılır ve diğer tarafa karşı akdin hak ve
borçları kendisine ait olur.

II - Nümunenin saklanması :
Madde 104 - Tellal kendi vasıtasiyle nümune üzerine satılan
emtiadan her birinin tevdi olunan nümunesini, malın vasıflarına itiraz
edilmeksizin kabulüne veya muamelenin diğer suretle bitirilmesine kadar
saklamakla mükelleftir.
Taraflar nümunenin saklanmasından açık olarak vazgeçer veya
emtianın nev'ine göre mahallî teamül gereğince buna lüzum olmazsa
tellal, tevdi edilen nümuneyi saklamaya mecbur değildir.
Tellal ilerde delil olarak kullanmak üzere, tevdi edilen nümuneye
hususi bir işaret koymaya ve ticari teamülün icabından ise bu işareti
taraflara imza ettirmeye mecburdur.

III - Kabza salâhiyetsizlik :
Madde 105 - Tellal, bedeli tahsile veya mukavelede gösterilen sair
şeyleri teslim almaya salâhiyetli sayılmaz.

lV - Ücret :
1. İstemek hakkı ve müruruzaman :
Madde 106 - Muamele yapılınca veya mukavele bir şarta bağlı ise
şart tahakkuk edince bordroyu vermiş olan tellal ücretini istemek
hakkını haizdir.
Bu hak muamelenin yapıldığı günden itibaren bir yıl geçince
müruruzamana uğrar. Eğer mukavele yapılmaz veya talik olunduğu şart
tahakkuk etmezse, tellal, bu işteki teşebbüslerinden dolayı ücret
isteyemez.

2. Miktarı :
Madde 107 - Ücretin miktarı, mukavele ve tarifelere ve bunlar
yoksa mahallindeki ticari teamüle göre tâyin olunur.

3. Borçlu :
Madde 108 - Tellal ücretini hangi tarafın ödiyeceği mukavele veya
kanun ile tâyin edilmemiş ise, mahallindeki ticari teamül nazara
alınır; bu da yoksa taraflar bu ücreti yarı yarıya öderler.

4. Masraflar :
Madde 109 - Tellal tarafından yapılacak masrafların ödenmesi
kararlaştırılmışsa muamele bitirilmese bile, bu masraflar istenebilir.

5. Hakkın düşmesi :
Madde 110 - Tarafsızlığı ihlâl edecek derecede âkıdlerden birini
iltizam eden veya hüsniniyet kaidelerine aykırı mahiyette bunların
birinden kendisine menfaat temin eden tellalın, ücret ve masrafları
istemek hakkı kalmaz.