Boşanmak istemiyorum ama?

Kolay gelsin.
42 yaşındayım. İstanbul’da yaşıyorum.. Üniversiteyi birlikte okuduğum arkadaşımla 18 yıl evli kaldıktan sonra yaklaşık beş yıl önce şiddetli geçimsizlik sebebiyle anlaşmalı olarak boşandık. Üç yıl öncede şu an evli bulunduğum eşimle tanışarak evlendik. Önceki evliliğimden 19 yaşında bir kızım son evliliğimden’de 8 aylık bir oğlum var. Ayrıca bu evlilik eşimin de ikinci evliliği ve halen bizimle birlikte yaşayan 8 yaşında bir oğlu var.
Şimdi konuya girmek istiyorum; eşimle daha önce farlı bir sebepten dolayı ayrıldık. Yaklaşık üç ay ailesinin yanında kaldı . Sonrasında gidip özür dileyerek geri getirdim. Bu barışmadan sonrada hamile kaldı ve oğlumuz doğdu. Gerek hamileliği döneminde gerekse doğumdan sonra herhangi bir sorunumuz olmadı. (yada ben öyle zannediyormuşum). Yaklaşık on gün önce kirada oturduğumuz evin birtakım sorunları nedeniyle başka bir eve taşınmaya karar verdik ve bu amaçla bir ev tuttuk. Taşınma işlerimizde bize yardımcı olması için başka bir ilde yaşayan kayınvalidemi yanımıza çağırdık. Eşyalar falan toparlandığı gece çokta önemi olmayan bir sebepten dolayı eşim ve annesiyle tartıştık. Daha sonra anladığım kadarıyla eşimin ilk evliliğinden olan oğlu yaz tatilinde kayınvalidemlere gıyabımda beni şikayet etmiş. Bundan benim haberim yoktu ve insanlar sanırım bundan bana kinleniyorlarmış. Tartışma esnasında söylediler bunu bana ve çok şaşırdım. Mizaç olarak biraz sert olduğumu biliyorum ama üç yıldır yanımda yaşayan ve yaşamı boyunca ilk kez büyük şehre gelmiş birilerini korumak anlamında, ders çalışmasında, arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde, evde uyması gereken kurallarda (çoğu kez) biraz zorlayıcı oldum. Tartışmanın yaşandığı gecenin ardından akşam eve gittiğimde bana “ kendilerine ev tuttuklarını, ayrı yaşayacaklarını vede boşanacaklarını” söyleyerek geceyarısı eşyalarını alıp gittiler. Hiçbir hazırlığım olmadan yaşadığım bu olay karşısında şok oldum. Eşim yapı olarak ailesine (annesine) çok bağlı ve bütün kararlarına ortak etmekten çekinmeyen birisi. Bu olaydada tek belirleyicinin eşimin annesinin olduğunu biliyorum. Ben bu evliliğin hiçbir şekilde sonlanmasını istemiyorum. Eşimi ve aile düzenimizi de seviyorum. Her ailede olabilecek sorunlarımız elbette vardı ama bunların hiçbirisi de çözümlenmeyecek ve bu sonu yaşatacak düzeyde değildi. Şu anda hakkımda bir boşanma davası açtılar mı bilmiyorum. Ailemin geleceği ve çocuğumun küçüklüğü sebebiyle hiçbir şekilde boşanma işine yanaşmayacağım. Öğrenmeye çalıştığım; eşim boşanmak istediği halde ben istemezsem mahkeme boşanmamız konusunda direnir mi? Birde mediatör diye bir kavram duydum. Mahkeme bu yola başvurabilirmi?. Canı isteyen herkes artık birlikte yaşamak istemiyorum diye evi yada evliliğini terk etme hakkına sahipmidir? Bu durumda benim haklarım nelerdir? Teşekkür ediyorum.

Eşiniz boşanmak ve ayrı yaşamak istiyorsa kendi takdiridir. Hiçbir hukuk kuralı bunu engelleyemez. Aynışekilde siz boşanmak istemiyorsanız istemeyebilirsiniz. Boşanma davasını eşiniz açtığında boşanmayı gerektirecek olguları ileri sürecek ve bunu delillendirecektir. İddia eden , iddiasını ispat edecek. Siz boşanmak istemediğinize göre bu dava çekişmeli olacak demektir. Sizde davacının ileri sürdüğü argümanları çürütecek delillerinizi mahkemeye ibraz edeceksiniz. Mahkeme şayet boşanmaya hükmederse 8 aylık çocuğunuzun velayetini muhtemelen anneye verecek. Uzun ve yorucu bir yargı sürecine hazır olmalısınız. Konunuzun mediatörlük kurumuyla bir ilgisi yok.

Medeni yasa boşanmak isteyenlere mahkeme yolunu açmış zaten. Eşiniz boşanmayı kafasına koydu ise gidip dava açacak. Bir dünya yerli yersiz haklı haksız iddiada bulunacaktrır. Size de tebliğ edilecek. Gelen tebligatta eşinizin / eşinizin avukatının hazırladığı dava dilekçesinide bulacaksınız. Önce çok şaşıracaksınız, "bunları benmi yapmışım" diye. Sonra sayın hocamında dediği gibi iddiaları çürütecek delil ve tanıkları tespit edeceksiniz. Karşı dilekçe hazırlayıp başvuracaksınız. Anlaşamazsanız çekişeceksiniz. Ortalama 1-3 sene sürecek hukuki bir sürece gireceksiniz. Tedbir nafakası bağlanacak ödeyeceksiniz. Çocuğunuz velayet kesinleşene kadar annesinde kalacak. Ayrı yaşayacaksınız. Hocamında dediği gibi sizin mediatörlük bir durumunuz yok. Allah kolaylık versin.. geçmiş olsun..

ekonomik durumları çokta iyi değil. Bu sebeple benden yardım isteyeceklerdir. Bu süreçte; mahkeme açılmadan, tedbir nafakası devreye girmeden herhangi bir ödeme yapmam doğrumudur?. ödeme yapmak istersem eldenmi yoksa banka aracılığıylamı göndermem uygun olur. birde 4 aylık (sanırım) süreden sonra "eve dön" çağrısı yapmayı düşünüyorum. fakat biryerde okuduğum yargıtay kararında "eve dön" çağrısının geçerli olabilmesi için bu sürede herhangi bir şekilde iletişime geçmemek gerekiyor diye okumuştum. bu ödemeler "iletişim sağladığım" anlamına gelirmi?

Eşinize elden asla para vermeyin. Eşinizin hesabı varsa hesabına, yoksa posta yolu ile para gönderebilirsiniz.

Terk sebebi ile boşanma davası açabilmeniz için evet 4 ayın geçmesi gereklidir. 4 ay geçtikten sonra bir avukattan yardım alarak bu onudaki prosedürü gerçekleştirin. Çok teferruatı var ama. Yol parası eşinize göndermek, evin anahtarı gibi ayrıntılar mevcut. Avukatsız bu geri dön ihtarını yaparsanız, 1 tane eksik işlem yapmış olsanız bile ihtarınız geçersiz olacaktır. Avukatınızla bu işlemi yapın.

mediatörlük bir durum neden yok anlayamadım. mahkeme yoluyla bir aile danışmanı bulsak, aracılık yapamazmı yani? sonuçta boşanmak en son yol olmalı diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

ayra rumuzlu üyeden alıntı

mediatörlük bir durum neden yok anlayamadım. mahkeme yoluyla bir aile danışmanı bulsak, aracılık yapamazmı yani? sonuçta boşanmak en son yol olmalı diye düşünüyorum.

---

Mahkemenin görevi size aile danışmanı bulmak değil. Hem bulsa bile tarafların isteği olmadan ne fayda sağlayacak. Siz istiyor olabilirsiniz bakalım eşiniz isteyecekmi. Velevki eşinizde istedi o halde mahkemeye ne gerek var. Tutuşun elele gidin aile danışmanına çözün sorununuzu.
Keza mediatörlük olabilmeniz için sizin ev eşinizin de mediatöre gitme konusunda hem fikir olmanız gerekiyor.
Geçmiş olsun

"" E. Birliğin korunması

I. Genel olarak

Madde 195.- Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.
Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir.
Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır.

II. Eşler birlikte yaşarken

Madde 196.- Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.

III. Birlikte yaşamaya ara verilmesi

Madde 197.- Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.
Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." "

medeni kanunun yukardaki maddelerini kullanarak hâhim desteği istemeyi düşünüyorum. bu konuda yazabileceğim örnek bir dilekçe bulmak istiyorum. yardım edeceklere şimdiden çok teşekkür ediyorum...

Alıntı:

---

ayra rumuzlu üyeden alıntı

mediatörlük bir durum neden yok anlayamadım. mahkeme yoluyla bir aile danışmanı bulsak, aracılık yapamazmı yani? sonuçta boşanmak en son yol olmalı diye düşünüyorum.

---

"Mediatör", uzlaştırmacı, arabulucu demektir. Bu konuyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

Boşanma için dilekçe arayacağınıza avukatınıza danışmanız daha yararlı olacaktır.

şimdi farkettim sayın dardayım. biz hemşeriymişiz sizle. İstanbulda yaşıyorum ama ben Balâ'lıyım.