Evlatlığın Mirasçılığı

Arkadaşlar bu konuda acil bilgiye ihtiyacım var.

Mustafa K.(1987)
eşi Ümmühan K.(1980)
kızları Fatma K.(1930 bekar)
oğulları Ziya K.(1986)


Yukarıdaki şahıslar parantez içinde belirtilen tarihlerde öldüğünde Ziya K.nın evlatlığı olan Tuncay K., Ümmühan K.den Ziya K.'e gelen mirastan pay alırken, Mustafa K. ve Fatma K.'den gelen mirastan pay alamamış. Verasetler bu şekilde düzenlenmiş. Dikkat edilirse Fatma ve Ümmühan Ziya'dan önce ölmüş, ama birinden evlatlığa miras giderken, diğerinden gitmemiş.
Ayrıca Mustafa K.'ün veraset belgesinde 3539-K, 3588 ve 03/06/1971 tarihli İçtihattan bahsedilmiş ve buna dayanılarak evlatlığa miras verilmemiş.
Kaç gündür araştırıyorum ama nafile ne içtihada rastgeldim ne de bu konuda bir çözüm üretebildim. Yardımcı olursanız sevinirim.

Sizin durumunuzda Ziya Mustafadan önce ölüyor. Yani onun mirasını iktisap etmeden ölüyor. Bu durumda evlatlık Tuncay'a Mustafadan hisse gelmez. Ama Ummahan'dan Tuncay'a hisse gelir çünkü Ziya Ummuhan'ın mirasını iktisap ederek ölüyor.Aynı şekilde 1930 da ölen Fatmanın variside Tuncay olamaz. Bununla ilgili Yargıtay kararları mevcuttur.EVlatlık ve alt soyu sadece onu evlat edinenin mirasçısıdır. Ziya Tuncay'ı evlat, Tuncay'ın çocuğunu da torun olarak kabul etmiştir. Evlatlık sözleşmesi ile. Bu sözleşme ikisi arasında kurulmuştur ve Ziya'nın ölümü ile sona ermiştir. Fatma Tuncay'ı yeğen olarak tanımamıştır. Yada Mustafa Torun olarak tanımamıştır. Ummahan da tanımamıştır. Ama Ziya onun mirasını iktisap ederek ölmüştür.

EVlatlığın mirasçılığında gözden kaçan konu, evlatlığa evlat edinenin akrabalarından miras kalabilmesi için evlat edinenin bunu iktisap ederik ölmesi gerektiğidir. Örneğin anne ve baba ölü (x) ve (y) iki kardeş,
(X) 2008'de dul ve çocuksuz ölüyor.(Y) 1990'da ölmüş ve (Y) nin Evlatlık bir çocuğu (Z) var. Bu durumda (X) den (Z)ye mal gelmez.
Ancak (y) 2009 da ölseydi evlatlık (Z), (X)'den mal alırdı

cevabınız için teşekkürler, işte bana da yukarıda bahsettiğiniz yargıtay kararı lazım. Onu bulamıyorum.

Konu ile ilgili 3 tane yargıtay kararı mevcut.Pazartesi ya da salı sayfaya eklerim

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1986/8961
K. 1986/9853
T. 10.11.1986
743/m.447
ÖZET : Evlatlık, evlat edinenin nesebi sahih füruu gibi mirasçısı olmakla beraber, evlat edinenin ölmesi ile aradaki ilişki sona ereceği için, ölümünden sonra evlat edinenin gelen mirası, evlatlığa geçmez.

Medenî Kanun’un 447. maddesi gereğince evlatlık evlat edinenin mirasçısıdır. Ölümle, sözleşmeden doğan evlatlık bağı ortadan kalkar. Onun için evlat edinen kişinin ölümünden sonra ölenin, miras bırakanlarından kendisine gelen mirastan halefiyet yolu ile evlatlığa miras geçmez.

• EVLATLIĞIN MİRASÇILIK DURUMU
743/m.439
ÖZET : Evlatlık ve füruu, yalnızca kendisini evlat edinen kimseye, nesebi sahih furuu gibi mirasçı olurlar. Evlatlık; evlat edinenin çocuğu değil, evlatlığı olduklarından Medeni Kanunda gösterilen halefiyetten yararlanamazlar.

DAVA VE KARAR : Fatma ile Hazine arasındaki verasetin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:

"Birinci derecede mirascılar müteveffanın furuudur" ( MK. 439/1 ). "Furuu olmayan müteveffanın mirascısı baba ve anasıdır. Bunlar müsavat üzerine mirasçıdırlar. Müteveffadan evvel vefat etmiş olan bab ve ana her tabakadan halefiyet tariki ile mirasçısı olan fruları tarafından temsil olunur" ( M.K.440 ).

"Evlatlık ve furuu, kendisini evlat edinen kimseye, nesebi sahih furuu gibi mirasçı olurlar" ( MK. 447/1 ). Görüldüğü gibi evlatlık ve furuu yalnızca evlat edinen kimseye mirasçıdırlar. Bunlar; Medeni Kanun’un 439/3. maddede açıkca yazıldığı üzere evlat edinenin çocuğu değil, evlatlığı olduklarından burada gösterilen halefiyetten yararlanamazlar. Yargıtay’ın istikrar kazanan görüşü de bu yöndedir ( Y.2.H.D.nin 8.5.1951 günlü, 1935/3560 sayılı ve 2.6.1971 günlü, 3539-3588 sayılı kararları ).

Murisin kardeşi Mustafanın evlatlığı, Fatmanın mirascı olamıyacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Davalı Hazine’nin temyiz itirazlarının bu sebeplerle kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.

Konu ile ilgili Yargıtay 2 hukuk 2004/3755 E-2004/4800 K. sayılı 15.04.2004 tarihli karar mevcuttur.

çok teşekkürler sağolun gerçekten makbule geçti

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3755
K. 2004/4800
T. 15.4.2004
• MİRAS DAVASI ( Evlatlık ve Füruunun Kendisini Evlat Edinen Kimseye Nesebi Sahih Füruu Gibi Mirasçı Olmaları )
• EVLATLIĞIN MİRAS HAKKI ( Evlatlık ve Füruunun Kendisini Evlat Edinen Kimseye Nesebi Sahih Füruu Gibi Mirasçı Olmaları )
• MİRASÇILIK VE MİRASIN GEÇİŞİYLE İLGİLİ DAVALAR ( Bu Tip Davalarda Murisin Ölümü Tarihinde Yürürlükte Olan Hükümlerin Uygulanması )
4722/m.17
743/m.447
ÖZET : Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Evlatlık ve furuu kendisini evlat edinen kimseye nesebi sahih furuu gibi mirasçı olurlar.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 447/1. maddesine göre, evlatlık ve furuu kendisini evlat edinen kimseye nesebi sahih furuu gibi mirasçı olurlar.

Somut olayda muris Mustafa G. 19.6.1993 tarihinde, evlat edinen İbrahim ise muristen önce 22.11.1971'de ölmüştür. Bu durum nazara alınmadan İbrahim'in evlatlıklarına muris Mustafa'nın mirasından pay verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyize konu kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.