Başlıktaki soruya cevap verecek, yorum yapacak üyelerimize şimdiden teşekkür ederim. Ayrıca bu konuda bildiğiniz bir mevzuat varsa paylaşmanızı dilerim. Saygılarımla,
Printable View
Başlıktaki soruya cevap verecek, yorum yapacak üyelerimize şimdiden teşekkür ederim. Ayrıca bu konuda bildiğiniz bir mevzuat varsa paylaşmanızı dilerim. Saygılarımla,
Uygulamada çok sık rastlanan bu durum hakkındaki bu güzel forum için teşekkür ederim. Kanımca savcıların nöbetlerini evde geçirmelerine engel bir mevzuat yoktur, kovuşturmayı da adliyeden yürütmek durumunda olan savcı sanığın eve getirilmesini istemedikçe yaptığı eyleme engel bir yasa bulunmamaktadır.
Uygulamada kolluk kuvvetleri Cumhuriyet Savcısını telefon (cep) ile arar, suçu anlatır, savcı çok acil bir durum görmediyse mesai saatinde sanığın adliyeye getirilmesini istemektedir... İşte itiraz buradaysa, yani "bu gece getirme, yarın sabah adliyeye getir" denilmesine bir itiraz varsa bunu da tartışmak mümkün. Ancak emniyet görevlileri sanığın hakim önüne çıkarılması süresine uyduktan sonra sorun olmayacağını düşündüklerinden, bu işlemleri nedense hep sürenin dolmasına 1-2 saat kala yapmaktadırlar.
Evet sürenin dolmasına malesef 1-2 saat kala ne hikmetse sanık sevk edilmektedir. Bu saate kadar , önceden bitirilmiş tahkikat evrakı sebebsiz şekilde kollukta bekletilmekte ve sanığın gözaltı süresi hiçbir neden ve sebep yokken uzatılmak sureti ile özgürlüğünden alıkonulmaktadır.
Şüpheliler ne olusa olsun haklarında soruşturmadan sonra tanzim edilen evrakları ile hic bir surette bekletilmeden ilgili makama tevdi edilmesi gerekmektedir. Bu konu da MAALESEF ihlal edilmektedir.
Aslında bunların üzerine gidilmediğinden bu ihlaller devam edecektir. Soruşturma evraklarının tarih ve saatlerine bakıldığında şüpelinin soruşturmasının tahkikat evrakının hazırlanıp, ilgili adli makama sevki hazırken şüphelinin bu saaten tam 13 14 saat sonra ilgili adli makama savcıya sevk edildiği görülmektedir. Demek oluyor ki şüpeli keyfi şekilde gözaltı uzamış ve hürriyetinden mahrum edilmiştir.
Özellikle İstanbul'da sanıklar adliyeye hep mesai saatinin bitiminden sonra getirilmekte, Nöbetçi Savcı ve Nöbetçi Sorgu Hakimi tarafından gerekli işlemleri yapılmaktadır. Ne gariptir ki görevdeki nöbetçi hakimler ekseriyetle sulh ceza hakimi değil, asliye ceza veya ağır ceza hakimleri olarak sorgu görevini icra etmektedir...
Savcının nöbet yeri ev değil adliyedir. Neden savcılar adliyede sahablamıyor da eve gidip yatıyorlar?
Savcı kolluk kuvvetlerinin amiri olduğuna göre ve kolluk da sabaha kadar nöbet tuttuğuna göre neden savcılar tutmasın?
Tabi gece cıvıl cıvıl bir Emniyet müdürlüğü mü, ıssız bir Adliye mi derseniz ben de olsam eve gitmek isterim. Incin top oynayan bir adliye binasında sabahlamak/uyuklamak da bir savcıya yakışır mı o da başka bir tartışma konusu.