Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Biliyoruz ki Türkiye'de çalışmak isteyen kimselere giyim,kuşam,aile,geçmiş,öğrenim veya öğretim bakımından çıkartılan sorunlar var.Örneğin;şu an toplumumuzda yeri olan ve tartışılan,başörtüsü meselesi...Ben aslında bir şey merak ettiğim için bu konuyu açıyorum...T.C Anayası'nda başörtüsü yasaktır veya böşörtülü kimseler kamu da çalışmaz diye bir şey görmedim...İnsanların her zaman özgürlüklerinden yana olmuşumdur...Ama neden bizim ülkemizde çıkan bu sorun çıkarcı diğer ülkelerde yok?...Bir bakıma bu sorunun cevabı belli (adı üstünde çıkarcı ülke).Fakat anayasamızda da yok böyle bir yasak..Üniversitelerden bahsetmiyorum sadece kamudan...Merak ediyorumda bir bayan(kapalı bir bayan) hukuk bölümünden mezun olup savcı çıktığı zaman Adalet Bakanlığı'na bağlı bir yerde kapalı olarak çalışabilir mi?
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Kamusal alanda dini motifler taşıyan giyim kuşamla çalışılamıyor kamu kurumları kamusal alan içindedir.
Sorun laikliğin tanımında ve algısında ihtilafla ilgilidir. Kurtuluş savaşı işgalci batı ülkelerine karşı verilmişken kanun ve düzen onlardan kopya edilmiştir. Oysa onlar laikliği dejenere ettikleri dinlerinden devleti ve toplumu korumak amaçlı icat etmişlerdir. İslam dini ise laikliğin icadına sebep hiç bir gericiliği, taassubu, ruhbanlığı içermemektedir. Şimdi müreffeh batı ülkeleri gibi cennetten arsa satan din adamları, zorla vergi toplayan camiler, bilim adamı idam eden kadılar olmamıştır. Batılılar dinlerinden uzaklaştıkça ilerlemişler bizler ise kendi değerlerimizden uzaklaştıkça geride kalmışız.
Batılılarla aramızdaki bu farklılıklar nedeniyle onlardan iktibas edilen yasalar bize çare olmamış her mahkemeden çıkan adalet nerde diye feryat eder olmuştur.
Bu bir sütten ağzı yanma meselesidir. T.C. henüz ergenlik yaşındadır. Zaman içinde toplumun her kesimini kucaklayacak sistem oturacaktır. Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında özgürlüklerin çok daha sınırlı ve baskı altında olduğu görülecektir.
Esenkalın
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
İslam dini ise laikliğin icadına sebep hiç bir gericiliği, taassubu, ruhbanlığı içermemektedir. Şimdi müreffeh batı ülkeleri gibi cennetten arsa satan din adamları, zorla vergi toplayan camiler, bilim adamı idam eden kadılar olmamıştır.
.................................................. ..............................................
Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında özgürlüklerin çok daha sınırlı ve baskı altında olduğu görülecektir.
Emin misiniz Sn. Oğuz?
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Aksi yönde örnekler verirseniz tartışabiliriz.
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
İslamiyet Emevilerin hilafeti ele geçirerek babadan oğula geçen bir siyasi güç haline getirmesi, İslam'da Akılcılık'ın yerini Nakilcilik'in alması ile genel olarak, Osmanlı'nın Hilafeti almasıyla hızlanan bir şekilde Nakilcilik'ten büyük ölçüde etkilenen Arapların İslam'ı yorumunun Osmanlı'ya geçmesi, etkili olması ile birlikte İslamiyet haketmediği bir şekilde gericiliğin, taassubun ve hatta kendisinde hiç var olmayan ruhban sınıfının etkisine girmiştir.
Cennetten arsa vaadeden Necmettin Hoca işin çok uzak olmayan örneklerinden biridir, hadi onu ciddiye almayalım.
Matbaanın icadından 50 yıl sonra Anadolu'da gayrimüslimler matbaa kurmuşken, matbaanın 300 yıl sonra Müslümanlar tarafından aynı Anadolu'da kullanılması, 3. Selim ve Mühendishane'nin matematik öğretmenlerinin katli, Ahmet Çelebi ve bir çok bilginin canını zor kurtarıp sürgünü, Medrese talebelerinin halkın malına, ırzına tasallutu, Rasathane'nin top ateşi ile yıkılışı ilk aklıma gelenler...
Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında aynı dönemde Dünya'da, o çağdaş Batı'da var olan ve filizlenen rejimler içerisinde en özgür rejimlerden biri olduğu görülür. Bugünün anlayışı ile dünü yargılamaya "anokrasi" denilir ve gerçekleri gölgeler. Dünü dünün şartları ile değerlendirirsek daha doğru sonuçlara ulaşırız.
Selamlar,
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Siz zaten hem örnek verip doğru yorumu yapmışsınız verecek cevap bulamadım. Pireye kızıp yorgan yakmak olmuş dediklerinize bakılırsa bizdeki rejim.
Cumhuriyetin ilk yıllarını zaten bu zamana göre değerlendirmedim. O dönem için olması gereken yapılmıştır belki. Şimdiye değin alınan mesafeyi takdir ettim ben.
Yerinde saysaydı aynı sınırlamalar baskılar işkenceler devam etseydi anokrasi yapmak kaçınılmaz olurdu elbet.
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
İlk kısım yanıtsız kaldığına göre (bayağı bir hormonlu pire diyelim biz ona) İslam ve laiklik konusunda ilk yazdıklarınızda hata ettiğiniz konusunda mutabık olduğumuza sevindim.
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Cumhuriyetin ilk yıllarını zaten bu zamana göre değerlendirmedim. O dönem için olması gereken yapılmıştır belki. Şimdiye değin alınan mesafeyi takdir ettim ben.
Yerinde saysaydı aynı sınırlamalar baskılar işkenceler devam etseydi anokrasi yapmak kaçınılmaz olurdu elbet.
Emin misiniz Sn. Oğuz?
Sn. esir_hayaller,
Türbanlı bir savcı olmak istiyorsanız, mevcut ve gelecekteki mevzuata göre bu mümkün değil. Zaten öyle olmaması da gerekiyor. Tersini düşünün; siz türbanlı bir zanlısınız, savcının başında "kipa" (musevi erkeklerin kullandığı başlık), hakimin de elinde rosary beads (haçlı tesbih) var. Ne hissedersiniz?
Ancak hayallerinizi de esir bırakmayın, serbestçe hayal edin. Türbanlı savcılık yapabileceğiniz bir ülke düşünün, düşünmek serbest ama hayallerinizin ülkesi bu ülke değil...
Selamlar,
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
[QUOTE=Harun Gür;287509]İslamiyet Emevilerin hilafeti ele geçirerek babadan oğula geçen bir siyasi güç haline getirmesi, İslam'da Akılcılık'ın yerini Nakilcilik'in alması ile genel olarak, Osmanlı'nın Hilafeti almasıyla hızlanan bir şekilde Nakilcilik'ten büyük ölçüde etkilenen Arapların İslam'ı yorumunun Osmanlı'ya geçmesi, etkili olması ile birlikte İslamiyet haketmediği bir şekilde gericiliğin, taassubun ve hatta kendisinde hiç var olmayan ruhban sınıfının etkisine girmiştir.
Siz gerekli cevabı vermişsiniz. Ama bir ekleme yapmak da gerekir.
İslam Türk milletinin kültürü olmuştur ve yer yüzünde en doğru şekilde yorumlanıp en doğru şekilde icra eden yine bu millet olmuştur.
Bugün kendini islam cumhuriyeti olarak addeden ülkeler batıl mezhep anlayışı içinde teröre ve yobazlığa gömülüp dünya kamuoyuna kötü örnek teşkil etmektedir.
Reform, rönesans, laiklik vs. hiç biri islama karşı ortaya çıkmamıştır.
İslama karşı hiç bir zaman isyan ve muhalefet hareketleri olmamıştır.
Başka ideolojilere karşı icad edilen savunma sistemlerinin türk milletinin milli benliği haline gelmiş bir inanç sistemine dayatılması hakkaniyete aykırıdır. Bu yüzden de kendisini asıl gören azınlık dışında milletten kabul görmemiştir.
Doğruluğu ve yerindeliği sayesinde kendisine biçilen kalıplara hiç bir zaman sığmamış hep yatağına doğru akar olmuştur.
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Sn. Oğuz ,
Temelinde benzer şeyleri söylüyoruz ancak yöntemlerimiz farklı, bu da yanlış anlamalara neden oluyor.
İlk mesajımda da belirttiğim gibi; İslamiyet, bugün yaşadığımız ve Din sandığımız veya öyle olduğuna inanmamız, biat etmemiz istenen, gerici, taassubu, hurafeleri içerisinde barındıran bir Din değildir. Buna şüphe yok ve sizinle bu konuda aynı fikirdeyiz. Ancak ne yazık ki; fiili durum yüzyıllardır, olması gereken İslam da değil. Durum böyle olunca laiklik ilkesi de bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Bugün ülkemiz diğer İslam ülkelerine göre temel hak ve özgürlükler anlamında daha ilerideyse bunda yıllardır sağından solundan tırtıklanarak yokedilmeye çalışılsa da laiklik ilkesinin en büyük pay sahibi olduğu yadsınamaz.
Bu durumda; Cumhuriyet'i kurarak, laiklik ilkesini getirmiş olanlar,
Alıntı:
Başka ideolojilere karşı icad edilen savunma sistemlerinin türk milletinin milli benliği haline gelmiş bir inanç sistemine dayatılması hakkaniyete aykırıdır. Bu yüzden de kendisini asıl gören azınlık dışında milletten kabul görmemiştir.
Doğruluğu ve yerindeliği sayesinde kendisine biçilen kalıplara hiç bir zaman sığmamış hep yatağına doğru akar olmuştur.
olarak nitelendirmeniz ile nasıl "sınırlamacı, baskıcı ve hatta kastetmek istemediğinize inandığım işkenceci" olarak tanımlanabilir? Aksine o insanlar laiklik ile gerçek İslam'ı tesis etmeye çalışmış olmasınlar?
Selamlar,
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Cumhuriyeti kurarak laikliği getirmiş olanlara değil, millete rağmen aleyhe yorumlayanlar içindi o cümle.
Laiklik devlet işlerine din kurallarının egemen olmamasıdır tek cümle ile,
bunu kıvır sündür vergi veren askere evlat gönderen cepheye silah taşıyan kadının kamusal alana girememesi eğitim ve sosyal haklarından yararlanamaması olarak yorumlanması hiç bir zaman kabul görmemiş görmeyeceği de anlaşılmaktadır.
Laikliği getirenlerin kıymetli anneleri kız kardeşleri ve eşlerine ait resimlere bakıldığında bugün kamusal alana kabul edilemeyecek eğitim ve öğretime devam edemeyecek kapsamda oldukları kolayca anlaşılabilecektir.
Şimdi icad edenin gayesi tahrif edilmiş dinden korunma, getirenin gayesi gerçek islamı tesis, bugüne dek icra edicilerin gayesi asıl görmedikleri kesimi mağdur etmek değilmidir?