Başka bir ile nakline muvafakat vermediği gerekçesi ile işten çıkarılacağı kendisine tebliğ edilen işçi işyeri ile ilişiğini ne zaman kesebilir?
Printable View
Başka bir ile nakline muvafakat vermediği gerekçesi ile işten çıkarılacağı kendisine tebliğ edilen işçi işyeri ile ilişiğini ne zaman kesebilir?
böyle anket sorusu mu olur!!! Bu cevabı kişide kişiye değişebilecek bir husus değil ki.bu cevabı tek ve kesin olan bir konudur.
Sayın nilgülsarac'a aynen katılıyorum.
Bu anket 2x2= 4 müdür
= 6 mıdır
=10 mudur
vs
gibi bir anketten farksız.
Eh artık anket sorusu değil de sınav sorusu olarak sayalım.
İşverenin birden çok işyerinin bulunması halinde,işçinin rızası olmadıkça işveren işveren, işçiyi kendisine ait olan bir başka işyerine nakledemez.Böyle bir değişiklik çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğindedir.
İşveren iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki eki niteliğndeki personel yöneteliği ve ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarındaki esaslı değişiklikleir ancak durumu işçiye yazlı olarak bildirmek suretiyle yapabilr.Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından 6 işgünü içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz.İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse ,işveren değişikliğin geçerli bir neden dayandığını veya fesiih içni başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak suretiyle ve bildirm önellerine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.işçverenin bu prosedüre uymaması halinde işçi İşK.17 ile 21.md. hükümlerine göre dava açabilir.
Buarada Sayın Dilek Kuzulu Yüksel harika bir alt yazınız var
'Believe The Unbelieveable ' iş hayatıyla ilgili ideallerimi gerçekleştirebilmek için bu yıl ki sloganım bu artık ;)
Sn. SARAÇ,
Sitede "Şöyle anket yapılabilir, şöyle anket yapılamaz" şekline bir açık hükme rastlamadığım için anket sorumu oluştururken kendime "acaba böyle bir anket olur mu?" diye sormadım. Kendimce şöyle düşündüm; siteyi takip eden hukukçuların cevaplarının hangi şıkta yoğunlaşacağını görmek istedim ve bu amaca da ulaştım. Benim için anket oldu. Ayrıca demokrasilerde "böyle de ..... mi olur!!!" ifadesi kanımca yersiz. Hukuk dahilinde ise " böyle de .... olur".
Sn. YÜKSEL,
Anketi değerlendirmiş ve iş kanununa göre kendi hükmünüzü oluşturmuşsunuz. Ancak ben iş kanunun "kendi durumumu" tanımlar/düzenler yeterlilikte görmediğim için ortaya itiraz koyuyorum. Bu itirazımı da olabildiğince açıklamaya çalıştım.
Sayın murat21021,
Kanunlar maalesef ki herkesin derdine özel bir hüküm içermemekte, sizin sorduğunuz sorunun da kişiye özel bir cevabı bulunmamaktadır. Siz de takdir edersiniz ki, net ve kesin bir cevabı olan bir konuda anket yapılması gereksiz ve mantıksızdır.
Anket sonucunda, farzedelim ki herkes yanlış seçeneği işaretledi. Bu sizin ne kadar işinize yarayacak, sizi yanlış bilgilendirmekten başka hiçbir sonuç alamayacağınız ortada.
Bu nedenle, sorununuzu anlatarak, direkt cevabı almak sizin daha uygundur diye düşünüyorum.
Saygılar...
Ankete katılmayı düşünmüyordum, ancak anketin soru kısmının yanlış intiba bırakma olasılığını düşünerek cevap vermek gereğini duyuyorum. "Bir başka ile nakline muvafakat vermediği gerekçesi ile işten çıkarılacağı kendisine bildirlen işçinin" ifadesinde bir eksiklik ve yanıltıcılık var gibi geliyor. Şöyle ki; öncelikle şunu belirtmekte yarar var; bir işçinin işine hangi sebeple son verilirse verilsin (sorudaki sebeple de olsa) şayet ihbar süresi kullandırlımıyor ise feshin tebliği tarihinde iş akdi sona erer (Bazı istisnalar örn. raporlu olma halibi hariç). İhbar süresi kullandırılıyor ise sürenin sonunda sona erer. Vurgulamak istediğim husus şudur; ankette gösterilen sebebin bu konuda bir önemi yoktur. Soruyu yönelten arkadaşımız, sorudaki sebebin fesih tarihi açısından önemli olduğunu belirtmek istiyor ise (ki ben öyle anlıyorum) bunun diğer fesih sebeplerine göre fesih tarihini belirlemede nasıl bir farklılık yararttığını da izah etmeli ve biz de aydınlanmalıyız.
İkinci bir husus da; anket sorusundan kesin bir fesih bildirimi değil de kesin olmayan, muğlak bir ifade olan "işten çıkarılacağı kendisine bildirilen" şeklinde bir ifade mevcuttur. Şayet bu ifade kesin bir fesih için ise yukarıdaki cevabımız geçerlidir. Selamlar.
Anket Değilde Normal Bir Soru Gibi Düşüncek Olursak ,kişi Eğer Iş Sözleşmesinde Böyle Bir Koşulu Kabul Etmediyse Kendi Rizasi Olmadan Işverenin Başka Bir Işyerinde çalişmak Zorunda Değildir.böyle Bir Durumda Da Kişinin Işakdini Hakli Feshi Söz Konusu Olabilir.ancak Işveren Tüm Tazminatlarini ödeyerek Kişiyi Işten çikarmak Isterse Ihar Süresi Kişiye Yazili Tebliğin Yapildiği Günden Itibaren Başlar Ve Kişinin Hak Ettiği Ihbar Süresine Görede Iş Yeri Ile Olan Ilişiği Sürenin Bitiminde Kesilir.kidem Hesaplanirken Bu Sürede Eklenir.
İşveren, işçileri TİS'deki hükme dayanarak başka ile naklederken bu nakile onay vermeyenlerin ihbar ve kıdem tazminatlarını ödediğine göre (ya da ihbar süresi kullandıırp kıdem tazminatı ödemiş) ve siz de anladığım kadarı ile "onay vermiyorum ve işten ayrılıyorum" demişsiniz. Siz bu istifayı işverenin size bildirdiği ihbar süresi içinde yapmışsınız. Yanılmıyorsam siz "işveren böyle bir şey yapabilir de ben neden yapamam" mantığı ile hareket etmişsiniz. Bu hareketinizle de diğer işçiler kıdem tazminatı alırken siz kıdem tazminatından mahrum kaldığınız gibi ayrıca işverene ihbar tazminatı da ödemişsiniz. Burada hukuka aykırı bir yön yok. Bulduğunuz yeni iş bunlara değer ise söylenecek bir şey yok. Ancak, bulduğunuz iş bunlara değmez ise yaptığınız hareket oldukça yanlış bir harekettir. İşverenin size ihbar süresini kullandırması, sizin mantığınıza göre ve sizin ifadenize göre "denklik kuralı gereğince" aynı şeyi sizin de ona yapma hakkınızı doğurur. Ama, işveren bu hakkı kullanadıktan sonra sizinkinin herhangi bir hukuki değeri kalmaz. Siz işverenden önce bu hakkı kullansaydınız artık işveren bu hakkı kulanamazdı veya hakarınızı ödemek durumunda kalırdı. Bahsettiğniz denklik kuralının burada konu ile hiç ilgisi yok. Bildirim süresi iş akdinin diğer süreleri gibidir. Yani yükümlülükler devam eder. Sizin zannettiğiniz gibi; "bu süre benim sonumun yaklaştığını gösteriyor, o halde ben de buna bir karşılık vereyim, bu benim hakkım" diyemezsiniz. O süre içinde de işe devam etmek zorundasınız. Aksi halde bildirm süresine uymamış olursunuz. Siz sürekli olarak kanunda bunun yeri yok diyorsunuz ama, 17. maddenin ilk cümlesi; "belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir" diyor. İşveren bunu yapmış. Siz böyle bir şey yapmamışsınız. Siz işverenin bildirdiği süreye de uymamışsınız. 17. maddenin daha sonraki bir cümlesi de "bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır" diyor. Siz şarta uymamışsınız ve tazminatı da vermişsiniz. Bu konuda (ihbar tazminatının geri alınması konusunda) açmış olduğunuz davanın sizin lehinize sonuçlanma ihtimali zayıf görünüyor. Yine de bir sürpriz olursa bilgilenmek isteriz. Selam ve sevgiler.