Printable View
Bir şahsın nüfus kayıt örneğinde, "... Asliye Ceza Mahkemesinin ... karar sayı ... kesin tarihli kararı ile 5 yıl içinde haksız boşanamama cezası vardır." ibaresine rastladım. Ceza mahkemesinin vermiş olduğu bu karar neyin neticesinde verilmiş olabilir?
765 sayılı (eski)Türk Ceza Kanunu'nun 434. maddesi sebebiyle bu şerh nüfus kaydına işlenmiştir.
Evet, nüfus kaydına işlenmiş fakat eski karısına ne yapmış olabilir ki 5 yıl boşanamama cezası almış?Alıntı:
Av.Başak Şahin rumuzlu üyeden alıntı
Tecavüz suçu neticesinde verilmiş olabilir belki.Alıntı:
Melek Kara rumuzlu üyeden alıntı
Severek evlenmişler fakat erkek tarafından uygulanan şiddetin polis tarafından tesbit edilmesi neticesinde böyle bir karar verilmiş olabilir mi? Daha ne tür durumlarda böyle cezalar verilir?Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Teşekkürler
Bence bu karar insan haklarına aykırı bir uygulama. Çünkü insan ömrü malumunuz. ve hiç bir haklı sebebi de olmasa bir insanı başka bir insana evlilik gibi bir bağla zorla bağlamak haksızlık. Boşanmadavalarında da aynı fikre sahibim: hiç bir gerekçesi yokken bile insan kadın veya erkek olsun biriyle evli kalmak istemiyorsa ona tazminatlarödetebilirsiniz ama bence dava açılmakla kişiler başka biriyle evlenebilmelidir. Çünkü o insanın bir gün sonra ölmeyeceğini kimse temin edemez.
Alıntı:
Melek Kara rumuzlu üyeden alıntı
Şimdi efendim bu olayda reşit olmıyan mağdureyi kacırmak alıkoymak ve ırzına gecmek suclarından eskiden bu işlem yapılıyordu, evlilik vuku bulunca mahkeme koca hakkında gecerli bir mazeret olmadan eşini yani bayan hakkında boşanma davası acamıyordu, bu iyi bir karardı ceza evinde olan sanık kendini cezadan ve ceza evinden kurtarmak icin evlilik yapıyor sonrada aradan 4 veya 5 ay gecince işte kaşının üzerinde gözün var bahaneleri ile boşanma davası acarak cezadanda kurtulurdu, burada kast edilen gecerli boşanma davasıda zina,iffetsiz yaşantı onunla bununla düşüp kalkmak gibi gecerli mazaret olursa erkek boşanma davası ancak aca biliyordu yoksa tırı vırıdan acıpta boşayınca bu hakkında hükmedilen cezayı yine ceza evine girerek cekiyordu .
işte bu sormuş olduğunuz ceza budur,yani evli olan bir kişiye direk verilen ceza değil,bu ceza reşit olmıyan kişiyi kacırmak alı koymak ve ırzına gecmek fili karşılığında uygulanıyordu.
Yanlız bu boşanmada bayan icin mazeret yoktu ,bayan halukarda rahatca istediği boşanma davasını acıyordu.
Şimdi nüfusta gözüken o kayıt aynen Emniyetin veya Jandarmanın GBT kayıtlarındada,reşit olmıyan mağdureyi kacırmak alıkoymak ve ırzına gecmek,suc nevi ile kaydı vardır ve duruyordurda.Bu kişi emniyete gittiğinde şüpeli olarak GBT sine bakıldığında bu kaydı cıkar sadece ARANMIYOR olarak gözükür polis sorar ne işbu oda söyler benim eşimdi yaşı kücüktü kacırdım ondan der,eyer bu şekil değilse zaten pekte hoş karşılanmaz.)))
Alıntı:
kasim ergun rumuzlu üyeden alıntı
Evlenme vaadi ile reşit olmıyan bir kişinin ırzına gecipte,elini kolunu sallıya sallıya gitmek hangi insan haklarına uygun.
Hayat zaten 3.5 ile 4 arasındadır.Ya üçbucuk atarsın yada dört dörtlük yaşarsın şu kısa ömürde;)
Bu aslında tam olarak "boşanamama" cezası değildir. Böyle bir cezanın olması söz konusu olamaz. Aslında Esmerman çok güzel açıklamış. Ceza olmayıp, "eğer bu kişi haksız sebeplerle yani sırf boşanabilmek için bahane üreterek boşanırsa, ertelenmiş hapis cezasını çekmeye devam edecek anlamına gelmektedir. Eskiden hukuk uygulamasında yer alan şekliyle tecavüz, kız kaçırma, alıkoyma, evlenme vaadiyle kandırma gibi suçları (yanlışım olabilir) işleyen mağdur ile evlendiğinde cezasını çekmekten kurtuluyordu, bunun suistimal edilmesi önlenmek istenmiştir. Zaten nüfus kütüğünde bulunmasının nedeni de budur. Kişinin evlilik, boşanma gibi nüfus olayları ile birlikte takip edilmesi amaçlanmıştır.Alıntı:
kasim ergun rumuzlu üyeden alıntı