Eşyalı kiralık dairedeki kiracıya ev sahibi borcu nedeniyle icra

Sayın site üyeleri,

Yaklaşık 2 ay önce, eşyalı olarak bir ev kiraladım. Evi kontratlı olarak kiraladım. Eşyaların listesini kontrat ekine koyduk ve kontratta belirttik. Ayrıca depozito olarak eşyalarla alakalı senet imzaladım ve arkasına eşyalarla ilgili olarak düzenlendiğini kaydettik.
Bugün evde temizlikçi varken, icra memuru, avukat, polisler ve hamallar ordusu ile birlikte bir ekip gelmiş, ve kapıyı kırıp eve girmişler. Temizlikçi beni aradı, korktuğu için kapıyı açmadığını, kırıp polislerin içeri girdiğini ve hemen gelmem gerektiğini söyledi. Ekip kapıya geldiklerinde, kapıyı birkaç kez çalmışlar, yöneticiden bu daireyi benim kiraladığımı (eşyalı olarak) öğrenmişler. Sonra kapı açılmayınca, kırıp girmişler. Temizlikçi kadın kapı zorlanınca sesini çıkarmadan öylece donup kalmış, saklanmış. Ben geldiğimde bile şokta titriyordu.
Sonrasında eve geldim. İcra için geldiklerini söylediler. Bir sürü insan evdeki eşyaları kontrol etti. Benim de evde laptop benzeri eşyalarım olduğu için kendimin olduğunu idda ettiğim eşyaların belgelerini göstermemi aksi takdirde onları da alacaklarını söylediler. Bunu ispat etmek için kontratımı ve ekli listeyi gösterdim. Fotokopi aldılar ve bu listedi 4 adet beyaz eşyayı alıp gittiler.
Ben burada tüm iyi niyetimle beraber madur durumda kaldım.
Sizlerden aşağıdaki konularda bilgi rica ediyorum. Bu işin öyle de, böyle de peşini bırakmayacağım.

1. Ben, evi kiraladığımda, bana kiraya veren kişinin icralık olduğunu bilmiyordum. Evi eşyalı olarak kiraladım. Nasıl olur da bu eşyalara el koyarlar?
2. Eşyalara el koymak için neden benim kiraladığım evin kapısını, içinde icralık olan ev sahibinin olmadığını (ikamet etmediğini de yöneticiden öğrenmişler) bile bile kırıp girerler?
3. İcra memuruna "keşke haber verseydiniz" dediğimde, "kusura bakmayın biz randevulu çalışmıyoruz" dedi. Ben borçlu değilim, bu nasıl uygulamadır? Nasıl bir orman kanunudur ki kapıyı kırıp benim oturduğum evin içine giriyorlar?
4. Uygulama sonucunda eşyaları (4 parça beyaz eşya) aldılar. Bu değil ama beni bu uygulamanın şekli madur etti, on kişi eve kapıyı kırıp girmiş, apartmana karşı rezillik, ayrıca eve gelmesem herşeyi (kendi eşyalarımı da) alıp götürecekler. Çok üzüldüm, utandım. Bu memleketteki bu kanunun böyle uygulandığına inanamıyorum. Kanunun böyle yazıldığına inanamıyorum. Bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Ben tamamı ile iyi niyetli olarak madur oldum. Bu konuda nereye başvurabiliim?
Bu geçmişi değiştirmez ama başkaları (suçsuz) hiç olmazsa aynı muameleyi görmesinler.
Bana deseniz de "bu uygulama, bu kanun böyledir", ben sonuna kadar gideceğim. Gerekirse insan hakları mahkemesine bu problemi taşıyacağım. Hukuk sistemimizin toplumumuza faydalı işler hale gelmesinde sizlerin de fikirlerini ve yardımlarını bekliyorum.

Saygılarımla.

Normal olarak kapı çilingire açtırılmalıdır. Evde biri olmasına rağmen kapı açılmayınca bu yola başvurmuşlar. Eşyaların eksilmesi oranında kira bedelinden indirim yapımasını isteme hakkına sahipsiniz.

Cevabınız ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Benim eşyaların eksilmesi ile ilgili bir sıkıntım yok. Öğrenmek istediğim şey bu ülkede, kanunlara göre usul bu mudur? Eğer böyle ise boşuna TC mahkemelerine bu uygulamayı değiştirebilmek için dava açmayayım.

Teşekkürler.

Kişilerin mahkemede dava açarak kanun ve yönetmelikleri iptal ettirebilmesi veya değiştirtebilmesi çok zordur. Bu davaların Anayasa Mahkemesi'nde açılması gerekmektedir. Anayasa'mıza göre kişilerin doğrudan Anayasa Mahkemesi'nde dava açma hakları bulunmamaktadır.

Kişiler bir kanun veya yönetmelikteki bir maddenin veya bunların tamamının görülmekte olan bir davada Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia edebilirler. Mahkeme bu iddiayı ciddi bulursa Anayasa Mahkemesi'ne iletir ve Anayasa Mahkemesi bu konuda bir karar verinceye kadar elindeki davayı geri bırakır.

Özetle bu konuda yapabileceğiniz çok şey yoktur.

Tekrar teşekkürler. Benim de tahminim bu yöndeydi, ama bu konuda uzman olmadığım için sadece fikir yürütebilmiştim. Anladığım kadarı ile ülkmizde insan hakları açısından uygulamaların müspet yönde değiştirilebilmesine katkıda bulunmak neredeyse imkansız. Bir vatandaş olarak, milletime ve ülkeme karşı sorumluluklarım arasında olan bu talebimi maalesef bu konudaki hukukumuzun işleyişini daha insan haklarına uygun hale getirebilecek yabancı mahkemelerde aramam gerekiyor. Bu da işin bir başka üzücü tarafı. Kendi iyileştirmelerimizi kendimiz yapamayacak kadar aciziz. Üzgünüm.

Ben kendi görüşlerimi arz ettim. Yapılabilecek farklı bir şey varsa umarım hukukçu arkadaşlar da bir şeyler yazarlar bu konuda. Saygılarımla.