Merhaba;
Memuriyette biliyoruz ki memurun takdir yetkisi kanunlara aykırı siyasi isteklerin yapılanma olayıdır. Peki hakimin kanuna rağmen takdir kullanmasının manası nedir. adalet midir vicdan mıdır.?
Printable View
Merhaba;
Memuriyette biliyoruz ki memurun takdir yetkisi kanunlara aykırı siyasi isteklerin yapılanma olayıdır. Peki hakimin kanuna rağmen takdir kullanmasının manası nedir. adalet midir vicdan mıdır.?
İtiraz, temyiz sebebidir.
Belediyeler, kaçak mahalleler kurarlar, siz müdahele etmeye çalışırsanız hiç bir önem arzetmez; kimi kime şikayet edeceksin. senin dilekçen işleme alınıp değerlendirilene kadar yapılar biter, kanunsuz yere iski su verir, telekom telefon bağlar,tek elektrik verir,iğdaş gaz verir. bir kaç ay içerisinde size bir yazı gelir. 'sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmış olup işlemler devam etmektedir.' siz kanun falan dersiniz nafile savcılığa suç duyurusu yaparsın savcının işleme alıp değerlinderme aşamasına başlamadan binalar insan dolup taşmaya başlar. Artık olay bitmiştir. Bir bakarsın belediye,polis,asker, hep birlikte birkaç garibanın evini başına (muhtemelen onu da kendileri yaptırmışlardır.) yıkıp gururla tv.lerde demeçler verirler. İstanbul boğazının iki yakasına bakın; bir de boğaziçi imar yönetmeliği diye özel yasa çıkarmışlar okuyunca boğazda geçmeye korkarsın.
Aynı şekilde hakim kanunu uygulamaz takdir hakkı kullanır. 3-4 yılda zor düzeltirsin.
Bence bu tür olgular kaldırılmalı (bizim gibi ülker için) kanunlar net ve herkesi bağlamalı, insiyatif ve takdirle yapılan işler hep şaibeli kalır. Suistimale açıktır.
Ben asıl kaçak yapılara su, elektrik ve doğalgaz bağlayan kurumlara şaşırıyorum. Kaçak yapıya su,elektrik ve doğalgaz bağlayan bu kurum yetkilileri suç işlemii olmuyor mu? Kaçakçılık suç değilmidir, bu kurum yetkilileri kaçakçılarla işbirliği yapmış olmuyorlar mı?
Elbetteki kanunlar net ve herkesi bağlamalı ancak her şeyi en ince detayına kadar kanunlarla belirlemek mümkün olmadığındandır ki hakimlerimize somut olaylarda takdir yetkisi tanınmıştır.Kaldı ki hemen hemen tüm ülkelerde bu böyledir.
Niye şaşırıyorsun İstanbulun %80 i kaçak değil mi? hiç elektriği,suyu,doğalğazı,telefonu olmayan bina var mı.?
3194 sayılı imar kanunu madde 31,32,42
bu maddeleri oku sonra istanbula
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/711.html
İşte bizim yasamız ,işte gerçeğimiz
Adalet terazisini tutan hakimlerin gözü kapalı ve sadece kanunları görmesi gerekmezmi acaba?Mesela erkeklere düşman ve kötü bir evlilik geçirmiş bir hakim tarafsızlığını muhafaza edebilir mi sizce?
İnsanların eğitimli ve yalanın az olduğu ülkelerde haklısınız, Bizim sınıfımızdaki ülkelerin çoğunda adalet şaibe altındadır. Bir çok kararlar avrupada kabul görmüyor. Örneğin alman adelet sisteminde tanık beyanıyla kanıtladığınız bir durum bizde kabul görmez (örneğin: senede karşı senet) (bizde tanık bulma sıkıntısının olmayışı ile alakalı sanırım.)
Hakimin vicdanı çok önemli. Veya rahat uyuyabilmesini sağlamak için kendini kurtaracak kılıf arama işine girmez ise doğru kararları alabilir veya takdir yetkisini düzgün bir şekilde kullanabilir.
Hakimin takdir yetkisi kanunda nasıl tanımlanır bilmem ama bildiğim şu ki; mahkemede sayın hakimi kesinlikle kızdırmayacaksınız, onun gözüne batmayacaksınız, esas duruşta durup, saygıda kusur etmeyeceksiniz. Yoksa.......
Örnek olarak; boşanma davanız var diyelim. Karşı taraf nafakaya müstehak olmadığı halde nafaka kararı verir.Yargıtay'da karar bozulsa bile, nafakalar geri ödenmediğinden ödediğiniz nafaka zarar hanenize yazılır.
Hukukçularımız yazdıklarıma kızmasın, yaşanmış örnek var diye yazdım.