Printable View
Çoğu hakim konuyu bile incelemeden dosyaları bilirkişiye gönderiyor. Yasak olmasına karşın hukuki görüş alıp o konuda bilirkişi ne yazmışsa o karar olarak çıkarılıyor. Bilirkişilerde genellikle o çevrede avukatlık yapan kişiler olmakta. Bu nedenle hep şaibe oluşmakta; Hakimler bu kadar keyfiyetle davranmaları ne derece doğal. bu kararın yargıtayta düzeltilmesi 2-3 yıl sürüyor. Vatandaş nasıl hukuğa güvensin.
Ben katılıyorum bu siteme. Geciken adalet adalet değildir. 5 yıl önce maddi tazminat davası açmıştım bilirkişiye gitti iki defa lehimize raporlar verildi mahkeme rapora itibar etmeyerek davamızı red etti temyizde yargıtayın kararı ders verir gibiydi "bilirkişi raporuna itbar edilmemesinin gerekçesi karar yerinde tartışılmadan aleyhe karar verilmesi ..." Ama çok büyük bir firmaydı karar kesinleşinceye dek türkiyeden çekildi tasfiyesini istedi adres olarak ufacık bir dükkanda bir masa bir sandalye var zamanında rapora itibar edilseydi yüklü meblağdaki alacağımızı tereyağından kıl çeker gibi tahsil edecektik.
Kendi aralarında avukatlar aleyhine konuşmalarına şahit oldum malesef avukatlar yargı mensuplarınca çok eleştirilir ama vatandaş avukattan ziyade yargılamadan mağdur oluyor.
Engin Bey söyledikleriniz malesef gerçek ve bizzat yaşıyoruz bunları. Adalet dağıtması gereken hakimler eğer işlerini yapmaktan aciz kalıyorlarsa istifa edip başka meslek yapmaları daha doğru olur. Biz insanlar kısacık hayatımızda bir hakimin yetersizliği yüzünden telafisi imkansız felaketler yaşayabiliyoruz.
Erhan bey çok doğru ve isabetli hayatımda bir davam oldu türkiyede niçin mafyanın yada insanların işlerini kendi kendilerine hallettiklerini anlamış bulunmaktayım. kanunda yasaklanmış birçok şeyi yaşadım. avukatıma soruyorum; evet yasak ama hakimler bunu yapıyor. yargıtay bu nedenle bozabilir demekte yani hakimin gününe bağlısın zaten 6 ayda bir duruşma günün geliyor. durup duruken birde yargıtaya gideceğiz en az iki yıl sürer deniyor. keşke alacağımdan vaz geçseydim. hiç değilse mahkeme masrafları,avukatlık ücreti ödemezdim. hem paramı kaybettim hemde üstte para ödüyorum. avukatım yargıtay kesin bozar diyor. bakalım ne olacak.
Bu konuda bende bir kez muzdarip olmuştum...Bu siteme bende katılıyorum.. Heleki birde bilirkişi (LER) tarafların bir yakını olursa düşünün gerisini..
Halen acısını çekiyorum o Hakimin..Daha doğrusu bilirskişinin.. Durumu bir çok kez izah etmeme rağmen kaale bile alınmadım.. Çok çektim acısını...Aklıma geldi yine üzüldüm...
merhaba,
bende bilirkişilerden dolayı dertliyim.bir ceza davam vardı.Dava ilk olarak nitelikli zimmet olarak açılmış.Bilirkişi ye gitmiş.O da dolandırıcılık olarak vermiş.sonra mahkeme buna itibar etmedi ve tekrar bilirkişiye gitti.o da basit zimmettir demiş ve 3 yıl 10 ay ceza aldım.şu an temyizde tabi itiraz ettik iki farklı rapor olduğundan.benim anlamadığım kanunlar belli,hukuk her üniversite de aynı okutuluyor da bir dava üzerinde nasıl 2 farklı rapor gelebiliyor.bu raporları veren bilirkişiler bu işte uzman aynı ders kitaplarını okumuş insanlar değiller mi?ya da biz yanlış mı biliyoruz.A üniversitesi faklı B üniversitesi farklı mı gösteriyor hukuku???Ve siz değerli hukukçulara soruyorum itirazımızı 2 farklı rapor olduğu için yaptık yargıtay bunu dikkate alır mı ?teşekkürler saygılar
Yargıtay, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, yahut hangi sebeplerle o raporun hükme esas alındığı tartışılmadan verilen kararlarda bozma veriyor.
Sizin olayınızda gerekçeli kararda böyle bir tartışma yapılmış olabilir.
Bir diğer husus; bilirkişinin biri dolandırıcılık olarak, diğeri basit zimmet olarak rapor verdi diyorsunuz. Ancak bu suç tanımları tamamen hakimin araştırmasıyla ortaya konulabilecek hususlardır. İşlenen fiilin hangi suçu oluşturduğuna bilirkişi karar VE-RE-MEZ. Hakim de böyle bir şey İS-TE-YE-MEZ. Hakim fiilin hangi suçu oluşturduğuna dair Bilirkişiden rapor İSTEMEZ.
Bu sebeple muhtemelen verilen raporları yanlış değerlendirdiğinizi düşünüyorum.
Bilirkişi bir hukukçu da olabilir...Zira her sene belirli dönemlerde konunun uzmanı olan çeşitli kişiler bir sınava tabi tutularak, -sınavı kazandıkları takdirde- bilirkişi olarak atanabiliyorlar...Alıntı:
kabalca rumuzlu üyeden alıntı
Benim önüme de böyle bir teklif gelmişti, sıcak bakmadım..
Zira bir hukukçu olarak herhangi bir davada aynı fakülte'de okuduğum bir hakim meslektaşımın zaten fikri olan bir konuda fikir mütalaa etmekten kaçınılması düşüncesindeyim. Tabi ki bu benim nacizane düşüncem...
sayın İlknur Hanım,Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
öncelikle vermiş olduğunuz değerli bilgi için teşekkür ederim.özellikle yargıtay hakkında vermiş olduğunuz bilgiler bir nebze olsun içimi rahatlattı.Diğer konu hakkında çok doğru söylüyorsunuz ama ben 5 ay tutuklu kaldım 5 mahkeme gördüm ve her mahkeme de rapor gelmediği için tutukluluk halinin devamına denildi ve rapor geldiği gün içerde kaldığım süre de gözönüne alınarak serbest bıraktılar.yani hakimler rapor olmadan kalem oynatmıyorlar.Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.saygılar
Bilirkişi; hakimlik mesleğinin gerektirdiği konularda olamaz; yani hakim mesleğini bilmiyor manası taşır. Yani bir doktorun yada bir mühendisin yaptığı bir eylem için ancak bir üniversite kurumu bilirkişilik yada danışmanlık yapabilir. aynı meslekten hatta daha alt rütbeden birisinin danışmanlık yapması mümkün değildir. Olsada yanlış kararlar çıkar. bizim mahkemelerimizde maalesef bu durum yaşanmakta. İş yoğunluğundan bir hakim bir avukatı mesleği ile ilgili bir konuda bilirkişi atarsa sonuç hep çıkmaya mahkümdür. Eğer hakim mesleğini yapmaya kendini yeterli görmüyorsa avukat bilirkişi atayıp milletin canını yakacaksa istifa edip başka mesleklerde çalışsın. hiç olmazsa vatandaşın canı yanmaz. yargıtay dairelerinde yıllarca adalet peşinde koşmaz.