Senet mi, tehdit mi, hak mı adalet mi?

Elle tutulur bir cozum uretilebilecegine olan inancimi kaybetmis olmama ragmen bizi ailecek etkileyen olaylar silsilesini sizlerle paylasmak istedim.
Daha kolay anlasilir umudu ile karakterleri isimlendiriyorum. Daha once de bu durumun bazi asamalarini yazmistim buraya ve inanin artik bir cevap bekledigim icin degil Turkiye'de bir insanin basina neler gelebileceginin bir kez daha anlasilmasi icin yaziyorum. Herkese tesekkurler.

Yurtdisindayim, birikimlerimin ciddi sayilabilecek bir kismini Turkiye'de adi Ahmet olan agabeyime Turkiye'ye dondugumde bir is icin yatirim yapariz diye gonderiyordum.Gecen yil Nisan ayinda 150 bin ytl uzerinde bir birikimimizi Haluk isimli bir sahisa kaptiriyor. Haluk'un dolandirici olabilecegi suphesi ile 150 bin ytllik senet aliyor. Bunlari ben tabi ki her sey olup bittikten sonra ogreniyorum. Daha sonra Ahmet bu senedini tahsil etmenin derdine dusuyor fakat guvendigi bir kac arkadasi tarafindan bu isler avukatla falan kolay kolay cozulmez denilerek bazi baska kimselere yonlendiriliyor. Bu karanlik kimselerden Kamil (cete basi) 150 binlik senedi Haluk'dan cok kisa bir surede alabilecegini fakat 1/3 masrafi olacagini soyluyor ve taraflar el sikisiyorlar. Ben tum bunlardan haberdar olunca TR'ye gidiyorum ve Ahmet'i bu isten vazgeciriyorum (150 bin liranin benden habersiz Ahmet tarafindan baskasina kaptirilmasina ragmen). Fakat karanlik adamlar yani Kamil bu isten vazgecme diye bir sey olmadigini mutlaka 1/3 u yani 50 bin liranin kendisine odenmesini istiyor. Bu tartismanin sonucunda Ahmet, Kamil'e tamam bu isi burada kapatalim ben senin parani vericem diyor -korktugu icin-. Kamil de donup kardesinin (yani benim) parasini ne zaman vereceksin diyor. Ahmet de 3 ay icinde diyor. Ahmet Kamil'e korktugu icin 50 bin ytl veriyor bir kac bir seyini satarak.
Karanlik adamlar tarafini kapattigimizi dusunuyor ve bir avukatla Haluk'tan senedimizi tahsil etmek icin islemlere basliyoruz. Fakat aradan gecen 3-4 ay sonra Kamil'in bir adami Selim cikiyor ve Ahmet'e bana da 50 bin borcun var deyip arabasinin icinde 2 adami ile silah cekip zorla senet imzalattiryorlar Ahmet'e. Tabi polise giderse neler olacaginin tehditlerini savurarak. Yurtdisinda oldugum icin bu olaylari da hep sonradan ogreniyorum. Bu arada Ahmet tehditlerden bunaliyor ve guya Kamil'in araya girmesi ile 20 bin karsiliginda senet yirtiliyor. Ahmet bir kez daha bu karanlik defterin kapandigini dusunuyor ve Haluk'dan alacaginin pesine dusuyr avukatla beraber.
1 Nisan gunu Selim yine ortaya cikiyor ve senin bana hala 30 bin lira borcun var diyerek bu sefer bicak zoruyla Ahmet'e senet imzalatiyor. Bu arada Kamil de cikip Selim ile aralarinin bozuk oldugunu ve Ahmet bu parayi odemezse Selim'in kendi aralrinda cevirdikleri yillar oncesine ait meseleleri ihbar edecegi tehdidinde bulundugunu iddia ediyor ve Ahmet'e O da baski yapmaya basliyor.

Ahmet gasp burosuna, organize subeye ve savciliga basvuruyor son care olarak. Yine bir gun Kamil Ahmet'i sikistiriyor ve alisveristen donerken zorla bir ara sokakta zorla arabaya binip goturuyorlar. Ahmet'i dakika dakika kontrol etmeye calisan yengem Ahmet'in marketten hala donmediginden endise ederek 155 i ariyor ve 10 dakika sonra Kamil'i ve adamlarini Ahmet'i alikoyduklari ofiste polis tarafindan basiliyorlar. Ancak hicbir silah bulunamiyor ve Ahmet'in uzerinde darp izine rastlanmiyor. Karakola gidiliyor Ahmet Sikayetci oldugunu soyluyor. Dogal olarak polis 24 saatin sonunda Kamil'i ve adamlarini serbest birakiyor. Kamil karakoldaki ifadesinde aynen sunlari soyluyor. Efendim Selim Ahmet'e 50 bin lira borc verdi (babasindan kalan mirasla), Ahmet 20 sini odedi 30 icin senet yapti biz de bu senedi ne zaman odersin diye konusmak icin cagirdik, tehdit kaba kuvvet falan yok.

Bu polis olayindan sonra 20 gun falan ne Kamil'den ne de Selim'den tek bir ses cikmadi. Ve Ahmet tekrar normal hayatina dondu ve avukatiyla beraber Haluk'dan alacaklarinin pesine dustuler. Obur taraftan da Kamil icin savcinin ne zaman mahkeme acacagini merak ediyorlardi ki tam o sirada yani dun Ahmet'e Selim tarafindan zorla imzalattirilan 30 bin ytl icin icra kagidi geliyor. Ahmet solugu avukatinin yaninda aliyor fakat avukati Selim'in bu parayi icra yoluyla tahsil edebilecegini soyluyor. Ahmet savciliga daha once yaptigi suc duyurusunu soyleyince avukati "zorla imzalatilan senet icin acmis oldugun dava bu icra islemini durdurmaz, eger mahkeme seni hakli bulursa (takriben 2 yil sonra) o zaman gereken yapilir diyor.

Ha bu arada Haluk'dan alacagimiz olan 150 bin ytlye ne mi oldu. O hala bekliyor, adamin bi arabasi disinda bir seyi yokmus da o yuzden evine icraya gitsek ne olurmus falan diye avukatimiz Haluk ile anlasmanin yollarini ariyor. Yani 150 bin ytl alacagimiz olmasina ragmen daha tek bir adim atabilmis degiliz. Ama karanlik adamlar zorla imzalattiklari bir senedi bir guzel tahsil edecekler.

Simdi yorum sizin. Ama lutfen senedin zorla imzaltildigini ispat etmek size dusuyor falan demeyin. Karsinda ki adam karanlik, silah cekiyor ve imzlayacaksin diyor siz olsaniz ne yapardiniz. Yok agabey imzalamiyorum vur beni mi derdiniz. Onu gecelim, nasil ispatlanir bu durum? Efendim polis bunlarin karanlik oldugunu ortaya cikarir elbet diyeniniz olabilir. Fakat Organize Sube muduru diyor ki Ahmet ben seni anliyorum ama bize kanit getirmen lazim. Ahmet savciya gidiyor ve efendim lutfen telefonlarimi dinlemeye alin, bu adamlar beni telefonda bile rahat rahat tehdit ediyor diyor, savcinin cevabi Ahmet'in ve ailesinin psikolojisini dusundugunuzde mukemmel -- O benim bilecegim is, bana isimi ogretme.

Simdi bu konu cok siradisi gorunuyor degil mi? Cok merak ediyorum Turkiye'de kac bin kisi bu sekilde Haluk, Selim ve Kamil gibileri tarafindan magdur edildi. Kac insan polis tarafindan efendim ortada bir olay yok lutfen evinize gidiniz bir sey olursa bizi arayiniz diye karanlik guclerin insafina birakildi.

Avrupa'da yasiyorum. Bir tehdit alirsaniz yada kendinizi tehlikede goruyorsaniz polise gittiginizde sizi nasil koruduklarina olaylari nasil cozduklerine inanamazsiniz. Bir olay olduktan acikca yazayim agabeyimin yengemin yada yegenimin basina bir sey geldikten sonra polisin yapacagi o genis capli sorusturma, yada savciligin olaya el koymasi yada yuce Turk Adaleti'nin toplum vicdanini tatmin edecek bir cezayi suclulara vermesi benim umrumda bile olmayacaktir.

Ahmet, Haluk, Selim ve Kamil ile ilgili bir gelisme oldukca sizlerle paylasacagim.

Herkese Saygilar...

Arkadaslar yeni bir gelisme isiginda sizlerle bir soruyu paylasmak istiyorum. Ahmet bugun tekrar avukatina gidiyor ve avukati icra islemlerine itiraz edilmesinin bile bu sureci durdurmayacagini soyluyor. Olayimizi hatirlayalim; Selim Ahmet'e 30 bin ytl zorla tehditle senet imzalatti ve dun itibari ile senedi icraya verdi. Simdi sorum su: ben aliyorum elime bir senet ve cok zengin birini borclu kismina yazarak ornegin 500 bin ytl tutarinda bir sahte imzali senet duzenliyorum ve icraya veriyorum. Karsi taraf buna itiraz davasi acsa bile ortalama 2 yil falan suruyormus avukatimizin dedigine gore. Adam da zengin olduguna gore ben 1-2 ay icinde yarim trilyonu alip yurtdisina ciksam veya ortadan kaybolsam, magdur olan bu sahte senedin borclusu ne yapabilir.

Simdi bizim olayla karsilastirdigim zaman bu senaryo olay arasinda bir fark yok bence, umarim yaniliyorumdur. Yani senedin sahteligi, zorla imzalatilmis olmasi veya herhangi bir sakatlik icermesi durumunda itiraz davasi aciyorsunuz ancak icra islemleri daha hizli yurudugu icin kotu niyetli taraf once sozde alacagini tahsil ediyor ve eger adam ortadan kaybolduysa siz 2 yil sonra, -actiginiz itiraz davasini kazansaniz bile- bir hic aliyorsunuz anlasilan.

Eger ben avukatimizin soylediklerini dogru anladiysam boyle bir sonuc cikiyor ortaya. Buradaki degerli hukukcu arkadaslarimizdan konu ile ilgili yorum yapabilecek veya bizi yonlendirebilecek birileri olursa cok sevinirim.

Acikcasi icinde bulundugum psikolojiyi anlatmak bile istemiyorum. Sadece bos bos etrafa bakinip kendi kendime guldugumu, yani bir seylerimi yitirmeye basladigimi hissediyorum.

Herkese Saygilar...