Yedek Subaylık Hakkı

Ben şu anda dört aylık askerim. 4 yıllık işletme mezunuyum (AÖF). Askere gelirken 'Yedek Subay Sevk İşlemleri' esnasında, yaklaşık 13 yıl önceki sicil kaydım ortaya çıktı ve ikinci bir emre kadar askerliğimin askıya alındığını ve 'Konu ile ilgili bizden haber bekleyin' diyerek beni gönderdiler.
Yaklaşık beş ay sonra ilgili şubeye uğradım. Acemi birliğimin adresi ve askerlik statüm belli olmuştu. 15 ay er olarak yapacağım yazılıydı.
Ben hatırladığım kadarıyle 1997 yılında 169. maddeden (Terör bağlantılı bir olayda 'Yardım ve Yataklık') hüküm giydim. Temyiz hakkımı da kullandım ancak suçum sabit kılındı ve bana da infaz emrini beklemek kaldı. Bu arada hüküm infaz olmadan (Hapis yatmadan) af çıktı. Bu madde de son anda af kapsamına alındı ve ben de bu kanundan yararlandım.
Şu anda 15 ay normal er olarak askerlik yapmaktayım ve aslerliğimin dördüncü ayındayım. Aldığım bazı duyumlar 'Kazanılmış hakkın sonradan gasp edilemeyeceği'nden hareketle dava açabileceğim yönünde oldu. Özel kanunlar (Askerlik Kanunu) bu kapsama girmese de yine dava açarak 'İç Hukuk'u tüketmek, daha sonra da AHİM'e başvurarak dava açmak istiyorum. Bu sürecin uzun sürmesi muhtemeldir. Bu nedenle davayı kazansam bile erken terhis olmam sanırım söz konusu değil. İç hukuk ile ilgili olarak davanın neticesi ne olabilir? Fazladan yapacağım 9 ay için AHİM'e 'Tazminat Davası' açabilir miyim? Açabilirsem davanın sonucu ne olabilir? Bu konuda kapsamlı bir bilgi ve yönlendirilmeye ihtiyacım var. Konuya vakıf ve hakim olan arkadaşlarımın yardımını rica ediyorum. Benim için çok önemli. Şu anda 43 yaşındayım.(1966 doğumlu.) Biri 11 yaşında, diğeri iki aylık (Henüz tanışamadık.) olmak üzere iki çocuğum var. Ekonomik anlamda hiç bir birikimim yok. Ben askerdeyim ve aileme akrablarım yardımcı oluyorlar.
Bu konu ile ilgilir yardımlarınızı bekliyor, şimdiden çok teşekkür ediyorum.

Şükrü Tarhan

Ş.Urfa

Yaşınız ekonomik durumunuz ve sosyal durumunuz gerçekten üzücü ve düşündürücü. İnsanın üzülmekten başka yapabilecek bir şey de gözükmüyor.

Aldığınız duyum yanlış daha doğrusu sizin için yanlış ''kazanılmış hak'' demek bir konudaki tüm hukuki ve idari donanımın tamamlanması demektir. Siz üniversiteyi bitirerek ''yedek subay'' olma şartlarından birisini yerine getirmişsiniz ki bu gözükmekte. Ancak bundan sonra iki aşamanız daha var. Bunlardan birisi TSK nın yedek subay ihtiyacı diğeri ise Askerlik kanunu (Bütün olarak Askeri ceza yedek subay v.s ) Sizin durumunuz TSK ihtiyaçları açısından da bir sorun çıkarmıyor. Ancak siz askerlik kanununa takılıyorsunuz. Askerlik kanunu (Af kapsamına dahi girse sonradan) kesinleşmiş cezalar karşısında son derece açık ve net hükümlere sahip,teröre yardım ve yataklık etme suçundan ceza alan bir subay TSK dan ihraç edilir (Aldığı cezaya bakılmaksızın) dolayısı ile subay olma vasfını yitirmiş olur. Yedek Subaylık adı üstünde ''subaylığın kısa dönemi'' olduğundan bu suçu işlediği sabit olan birisinin yedek subay olma hakkı bulunmamaktadır. Dolayısı ile ortada kazanılmış bir hakkın kaybı söz konusu değildir.

Bu yukarıda açıkladığım nedenlerden dolayı durumunuzda herhangi bir kanunsuzluk yada hukuk ihlali bulunmama ihtimali çok yüksektir. Ben AİHM dahil hiç bir hukuki platformda olay anlattığınız gibiyse kazanacağınızı sanmıyorum.

Sayın commodore1tr duyarlılığınızdan dolayı çok ama çok teşekkür ederim. Bu konuda tam bir bilgi sahibi değilim. Ama benzer durum için içtihat olduğunu, bizzat olaya şahit olan birisinden duydum; Yani askerin biri 'Yedek Subay' statüsüne tabiyken ('Yedek Subay' yada 'Kısa Dönem' aynı şeyin farklı şekilleri sanırım.) sicil kaydından dolayı normal 15 ay er olarak askerlik yaptırılken tazminat davası açarak davayı kazanmış ve tazminat almış.(Hem de iyi bir tazminat.) Bunu anlatan kişi doğal olarak olayın tam tarihini (1995-96 yılları sanırım.) ve sicil kaydının içeriğini bilemiyor. Ben de bunu şöyle yorumluyorum; sözkonusu olan bu hakkı engelleyici bir durum varsa, sicil kaydının içeriğinin çok fazla önemi yok.
Bir de olayı şu yönü ile irdelemek istiyorum; bu yedek subaylık hakkın otradan kaldıran gerkçe, ilgili personele yetki ve aynı zamanda sorumluluk vermemekse (Askerliği bana 'Er' olarak yaptırdıklarına ama yedek subay olarak yaptırmadıklarına göre bu yorum ortaya çıkıyor.) 'Kısa Dönem' askerlik de yetki ve sorumluluk gerektirmeyen er olarak yapılabilmekte. Bu nedenledir ki ortaya; " 'Yedek Subay' olamayan asker adayının 'Kısa Dönem' olarak askerlik yapması gerekmekte?..." gibi bir yorum çıkıyor. Zaten 'Yedek Subaylık Sınavı'nı kaybedenler -Yada o anki ihtiyaca göre- de aynı sürece tabi olup askerliklerini er yada erbaş olarak yapıyorlar.)
Ama asıl hak 'Yedek Subaylık' ve 'Kısa Dönem Askerlik' bu hakkın bir diğer seçeneği ise olay en baştan kopuyor. Yani özel ve açık olan TSK yasalarına göre 'Yedek Subaylık' hakkını kaybediyorsan, bunun bir alt seçeneği olan 'Kısa Dönem Askerlik' seçeneği için bir hak idda edemezsin.(Mi?)
Benim buradaki çıkış noktam 'Yedek Subay' olamamak değil, 6 ay yerine 15 askerlik yapmak. Yani açmayı düşündüğüm davanın asıl amacı 9 ay fazladan askerlik yapmak ve bu zaman dilimini kapsayan maddi kayıp, manevi yıpranma, hürriyet bağlayıcılık... gibi kayıpların telafisi.
Aslında ilk bakışta aleyhimde ve kesin olan konu irdeledikçe farklı noktalara gidiyor. Yada ben öyle düşünmek istediğim için sürüklüyorum. Dediğim gibi bir hukukcu yaklaşımı ve yorumuna ihtiyaç var.
Ben bu konuda araştırmalarıma devam edeceğim. Yine de konu ile ilgili herkesin fikrine saygı duyarak yardımlarınızı bekliyorum. Şu anda ancak 'kısıtlı olan çarşı izinlerinde konu ile ilgilenebiliyorum.
Tekrar TEŞEKKÜRLER!

haksızlığa uğradığını düşünüyorum ancak bu konuda yetkinliğimin olduğunu söyleyemem

hmmm......bunu öğrendiğimiz ii olduuuuu.............