Anneye velayet verilmemeli

aldatılmam sebebiyle, boşanma davası açtık. eşimi ve oğlumu babasının evine gönderdim. 2 gün sonra eşim, oğlumuzu babasının evinde bırakarak beni aldattığı adama kaçtı. yaklaşık olarak 6 aydır da adamın evinde kalmakta. bu duruma akrabaları şahittir. akrabaları duruma mahkemede de şahitlik edecekler. kendisi de verdiği dilekçelerde açıkça adamın ismini, kaçarken adamın yardım ettiğini yazmıştır.ayrıca oğlumun bende kalması yönünde de heyet raporu var. mahkemenin yönlendirdiği üniversite hastanesi bu yönde rapor verdi. annenin ruhsal yönden eksikliği var, çocuk psikiyatrik olarak hasta vb...ben de 6 aydır çocuğumun tedavisi ve bakımıyla annem-ben-babam birlikte uğraşıyoruz. annenin hiç bir geliri yok. benim gelirim iyi ve oğlumun her türlü eğitim, tedavi sürecine katkı sağlayacak bilgi birikimim ve ona rahat bir ortam sunabilecek durumum var. çocuk iki celsedir bende. anne kaçtıktan sonra çocuğumu alıp tedaviye başlattım.çocuğum şu anda 3 yaşında.

1-) hastane raporu benim lehime.
2-)şahitler (akrabaları) benim lehime.annenin ahlak dışı birlikteliğini mahkemede belirtecekler.
3-)son 6 aydır anne 6 defa cep telefonu ve adres değiştirmiştir. bu da mahkeme kayıtlarında mevcuttur.
4-) heyet raporunda, çocuğun hastalığının anneden kaynaklandığı yazmaktadır.
5-)hakkımda çeşitli iftiralar attı. ben de rapor aldım.
6-)hiç şahidi yok. tek şahit olarak kaçtığı adamı göstrecekmiş. biz de dilekçemizde dinlenmesi için talepte bulunduk.

bu durumda velayet kimde kalır? annenin bu durumda velayeti alması söz konusu olur mu?

Eğer tüm bu şahit ve delilleri mahkemeye sunarsanız çocuğunuzun velayetini alma şansınız yüksek.

Size yardımcı olması açısından az önce bir araştırma yaptım. Annenin çocuğunu bırakıp kaçması ile sonucu açılan boşanma davası sonucundan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını bozmuş. Size aynen aktarıyorum. Bu bilgiyi çıktı olarak çıkartıp, tüm delillerinizle beraber mahkemeye bu yargıtay kararını da ibraz etmeyi unutmayın. İşinize yarayacağını düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2151

K. 2004/3077

T. 11.3.2004

• VELAYET ( Ananın Başkası İle İlişkiye Girdiğinin Sabit Olduğu - Babanın Velayeti İfa Edebilecek Durumda Olması/Velayetin Verilmemesinin Kanuna Aykırılığı )

• KÜÇÜĞÜN BEDENİ VE FİKRİ GELİŞİMİ ( Velayetin Düzenlenmesi - Ananın Başkası İle İlişkiye Girdiğinin Sabit Olduğu/Babaya Verilmemesinin Kanuna Aykırılığı )

4721/m. 335, 336

ÖZET : Babanın velayeti ifa edemeyecek durumda olduğunun ispat edilemediği ve ananın başkası ile ilişkiye girdiğinin sabit olduğu durumda velayetin babaya verilmemesi kanuna aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Müşterek çocuk D. 1998 doğumludur. Toplanan delillerden davalının R. isimli evli ve beş çocuklu bir kişi ile ilişkiye girdiği, onunla yaşadığı anlaşılmaktadır. Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce küçüğün bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Altı yaşındaki D.'nin bu şartlar altında anne yanında kalması onun gelişimine olumsuz etki yapacağı açıktır. Babanın velayeti ifa edemeyecek durumda olduğu da isbat edilmemiştir. Mahkemece velayetin babaya bırakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 11.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Kazancı yayınlarından alıntıdır)

Alıntı: "Ancak baba, olağanüstü hallerde (Örneğin: Annenin akıl sağlığının çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyecek derecede bozuk olması, annenin hayasız yaşam sürmesi, madde bağımlısı olması… vs.) çocuğun velayetinin kendisine bırakılmasını talep edebilir, bu durumda iddialarını ispat edebilirse çocuğun yaşına bakılmaksızın velayet babaya da bırakılabilmektedir."



Kaynak: http://www.yorumkat.com/hukuk/423228...yanitlari.html

Ayrıca demişsiniz ki, eşinizin 6 defa hem cep telefonu numarasını hemde adresini değiştirdiğini ve bunu mahkeme tutanaklarına geçirdiğinizi yazmışsınız. Eşinizin sabit bir düzeni olmadığı ortada. 3 yaşındaki çocuğunuz öncelikle yerleşik bir düzende büyümesi gerekir ki eşinizin böyle bir düzeni yok. Bu gerekçe de çok önemli diye düşünüyorum. Çocuğun menfaati herşeyden önce gelir. Hakim de bu konuda gerekli tedbirleri muhakkak alacaktır sanırım. Siz gerekli talepleri iletin Avukatınız aracılığı ile. Yine de takdir Hakimindir. Biz kesin bir hüküm vermiş olmayalım. Ama belirttiğiniz delillerle oğlunuzun velayetini almanız hiç de zor olmaz diye düşünüyorum.

bugün ise sabah boşanmak istediğim kadın 15 günde bir görmeye geldiği oğlumu almak için kaçtığı adam ile gelmiş. adam sitenin dışında beklemiş ve kadın oğlumu site dışına çıkarınca birlikte arabaya binip gitmişler. buna da benim arkadaşım şahit olmuş. bu durumda ne yapabiliriz? arkadaşımın şahitliği ne derece etkili olur birlikteliklerini kanıtlamaya...

Eğer şahitlerinizi mahkemeye bildirmemişseniz, bu tanık olan arkadaşınızı mahkemeye tanık olarak bildirebilirsiniz.

Alıntı:

---

denizblk rumuzlu üyeden alıntı

Eğer şahitlerinizi mahkemeye bildirmemişseniz, bu tanık olan arkadaşınızı mahkemeye tanık olarak bildirebilirsiniz.

---

mahkemeye sunduğum şahit listesinde, bugün olaya şahit olan arkadaşımın da adı var. ikimizi de tanıyor.

O zaman bu tanığınız bu olayı anlatsın. Hatta size tavsiyem eğer böyle birşey olma ihtimali varsa, çocuğunuzu yine almaya geldiğinde şunu yapın. Çocuğunuzu verdikten sonra eşinizin arkasından çıkın sizde. Elinizde bir fotograf makinası olsun. Bu durumu fotograflayın. Hangi araca biniyorsa, o aracın plakasına varıncaya kadar iyice net çekin. Çekebiliyorsanız video görüntüsü de çekin. Mahkemeye delil olarak sunarsınız.

yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.inşallah yavrum bu süreçten ve sonrasından daha da fazla etkilenmeden bu boşanma sonuçlanır ve daha da önemlisi velayet konusunda bir pürüz çıkmaz. zaten hasta olan çocuğu, bir de ruh sağlığını düşünmeden bir başka adamla birlikte almaya gelmek...bir kadına, özellikle de bir anneye hiç yakışmıyor. bir büyüğümüz "bazı insanların evlenmesi haramdır" dediğinde anlayamamıştım...şimdi daha iyi anlıyorum.maalesef bazı insanların evlenip çocuk yapmaları haram...

Alıntı:

---

sundermann rumuzlu üyeden alıntı

yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.inşallah yavrum bu süreçten ve sonrasından daha da fazla etkilenmeden bu boşanma sonuçlanır ve daha da önemlisi velayet konusunda bir pürüz çıkmaz. zaten hasta olan çocuğu, bir de ruh sağlığını düşünmeden bir başka adamla birlikte almaya gelmek...bir kadına, özellikle de bir anneye hiç yakışmıyor. bir büyüğümüz "bazı insanların evlenmesi haramdır" dediğinde anlayamamıştım...şimdi daha iyi anlıyorum.maalesef bazı insanların evlenip çocuk yapmaları haram...

---

Cocuğun velayeti senin hic takma kafana,ayrıca eşin ile eşinle birlikte yaşıyanada aynen ayrıca tazminata yönel peşini bırakma sakın.

davanın 3. celsesi bugün (26.05.2009) yapıldı. allaha şükür bu celse de çocuk bende kaldı. mahkeme benim şahitlerimi dinledi. ardından da, annenin birlikte olduğu adamla çocuğu almaya gelmesi sebebiyle, çocukla görüşmelerinin düzenlenmesi talebimiz hakça yerini bulup, annenin, bundan böyle ancak bir sosyal hizmet uzmanı ile çocuğu alabileceğine mahkeme karar verdi. benim tek korkum, çapa'dan bir türlü gelmek bilmeyen rapor. halen anne ile psikolog-padagog görüşmeleri sürüyor. ön raporda, annenin çocuğuna karşı görevlerini ağır biçimde savsakladığı, bu sebeple çocuğun psikiyatrik hastalığının sebebinin anne olduğu yazıyordu. bu sebeple çocuğun babada kalması gerekliliği tarafımızca düşünülmektedir...ibaresi var. asıl raporda durumun değişmesi ihtimali beni korkutuyor. aslında belki korkum yersiz...ama insanız işte... böyle bir durum (ön raporla asıl rapor arasında anlayış ve icra farkı isteği) ortaya çıkar mı? eğer çıkar ise ne yapmalıyım. bir sonraki celse 21.10.2009 da olacak. o tarihe kadar da çocuğumun geçici velayetinin bende kalması süresi toplamda 1 yıl olacak.