GSM şirketine dava

Öncelikle herkeze iyi günler diliyorum.
Aile mahkemesinde görülen bir boşanma davasında davalı ve davacı olmayan 3. kişinin cep telefonu dökümleri mahkemeye detaylı olarak gelmiş. Bu durumda bu kişinin ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğuyor mu? Bildiğim kadarıyla tib kanunlarında kişilerin iletişim özgürlükleri kanunlarla koruma altına alınmıştır ve ancak ceza mahkemelerinden yada savcılık tan gelen taleplere cevap verilmesi gerekmektedir. Bana göre ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğar sizlerinde görüşlerinizi almak istiyorum

Alıntı:

---

KELESS rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle herkeze iyi günler diliyorum.
Aile mahkemesinde görülen bir boşanma davasında davalı ve davacı olmayan 3. kişinin cep telefonu dökümleri mahkemeye detaylı olarak gelmiş. Bu durumda bu kişinin ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğuyor mu? Bildiğim kadarıyla tib kanunlarında kişilerin iletişim özgürlükleri kanunlarla koruma altına alınmıştır ve ancak ceza mahkemelerinden yada savcılık tan gelen taleplere cevap verilmesi gerekmektedir. Bana göre ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğar sizlerinde görüşlerinizi almak istiyorum

---

Kanunlara göre tek yetkili TİB iken GSM şirketleri bunu nasıl verebiliyor ve yaptırımı nasıl olmuyor bende merak ettim...

Acaba Kanunlar sadece okunmak içinmi çıkıyor?

GSM şirketlerinden den bu belgeleri isteyen hakimler bu kanunu bilmiyorlarmı?

En ilginci buna karşı çıkan avukatlar olmuyormu?

İsteyenler TİB nin kuruluş amacına ve yetkilerine, kurumun web sayfasından bakabilir...



1)5397 sayılı kanun kapsamında:

a) 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesi, 2803 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi ve 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik iş ve işlemleri tek bir merkezden yürütmek,

b) 5271 sayılı Kanunun 135 inci maddesi kapsamında yapılacak iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine yönelik iş ve işlemleri tek bir merkezden yürütmek,
c) İletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik taleplerin ilgili mevzuata uygun olup olmadığını incelemek ve gerektiğinde yetkili mercilere başvuruda bulunmak,

d) İletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemler sonucunda elde edilen verileri ve bilgileri ilgisine göre Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Jandarma Genel Komutanlığına, talep etmeleri halinde mahkemeye ve Cumhuriyet başsavcılıklarına iletmek,

e) İlgili Mevzuat çerçevesinde yapılacak tespit, dinleme, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması faaliyetlerini olanaklı kılacak her türlü teknik alt yapının, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşlar ve işletmeciler tarafından kurulmasını sağlamak, sağlatmak, gerekli alt yapıyı kurmayan işletmecilerin cezalandırılması yönünde girişimde bulunmak,

f) Başkanlık faaliyetleriyle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları, kamu hizmeti veren kuruluşlar ile işletmecilerden gelen her türlü bilgi, belge ve kayıtların bilgi güvenliği kriterlerine uygun olarak arşivlenmesini sağlamak,

14) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Haberleşme Hürriyeti Başlıklı 22 nci maddesi ve bu Anayasal düzenleme doğrultusunda 2559, 2803 ve 2937 sayılı Kanunlarda değişiklik yapan 5397 sayılı Kanun ile önleyici ve istihbari amaçlı iletişimin tespitine yönelik talepler ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesi kapsamında adli amaçlı iletişimin tespitine yönelik talepler için gerekli şartlar belirtilmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin birinci fıkrası; “(Değişik birinci cümle: 25.5.2005-5353/m.17) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.” hükmünü amirdir. Bu nedenle mevzuat gereği Cumhuriyet savcısı veya ceza mahkemeleri dışındaki merciler (Hukuk mahkemeleri, aile mahkemeleri ve ticaret mahkemeleri gibi) tarafından yapılan iletişimin tespiti talepleri Başkanlığımızca yerine getirilememektedir.

Diğer taraftan hukuk mahkemeleri, aile mahkemeleri, ticaret mahkemeleri gibi iletişimin tespiti talepleri karşılanamayan merciler, şayet iletişimin tespiti yerine sadece;

-Abone ismi, abone adresi, kimlik bilgisi (Abone sözleşmesi ve buna dair bilgiler),

-Telefon numarası, IP numarası, e-mail bilgisi, sim kart bilgisi ve eşleştirmesi, pin-puk numarası,

-İmei/numara sorgusu ve eşleştirmesi (imei –telefon numarasından kullanıcıların numarası, kullanım tarihi, kimlik ve adres bilgisi araştırması),

-İmsi bilgisi, kontör kartları bilgisi ve eşleştirilmesi, roaming bilgisi, telefonun açık olup olmadığı bilgisi, fatura bilgisi, ithal vb olup olmadığı bilgisi,

almak isterlerse, bu taleplerinin de Başkanlığımız yerine ilgili işletmecilere gönderilmesi gerekmektedir.

Alıntı:

---

KELESS rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle herkeze iyi günler diliyorum.
Aile mahkemesinde görülen bir boşanma davasında davalı ve davacı olmayan 3. kişinin cep telefonu dökümleri mahkemeye detaylı olarak gelmiş. Bu durumda bu kişinin ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğuyor mu? Bildiğim kadarıyla tib kanunlarında kişilerin iletişim özgürlükleri kanunlarla koruma altına alınmıştır ve ancak ceza mahkemelerinden yada savcılık tan gelen taleplere cevap verilmesi gerekmektedir. Bana göre ilgili gsm şirketine dava açma hakkı doğar sizlerinde görüşlerinizi almak istiyorum

---

Sayın üye..
Belirttiğiniz telefon trafiği bilgileri istenirken üçüncü kişi özellikle zikredilmiş olabilir. Muhtemelen davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı olarak bu 3 ncü kişi ile yapılan telefon görüşmeleri gösterilmiş. Bu durumda uyuşmazlığın ispatı için davalı / davacı kişiye telefon trafiği bilgilerinin getirtilmesinden başkaca bir yol kalmamış ise bu bilgiler ilgili GSM şirketinden istenmiş olabilir.
Eğer 3 ncü kişi bu görüşmeler ile davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı ise bu durumda hak iddia etmek yada dava açmak bir işe yaramayacaktır. İlgili mahkeme bu kez de Aile Mahkemesindeki dosyayı inceleyecektir. Eğer davalı ve davacının uyuşmazlığında kusur payına sahipse üçüncü kişi hukukun genel ilkelerinden sayılan "Kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez" gereği girişimi sonuçsuz kalacaktır.
Konuyu birde iddia sahibi açısından incelemekte fayda var. Yeni medeni yasa zaten mağdur olanı iyice mağdur edecek maddelerle dolu. Diğer yandan özel hayatı ilgilendiren bu özel durumu (yani boşanmaya neden olan olaylar açısından söylüyorum) ancak özel hayatın içinden çekip alabileceğiniz delillerle ispat edebilecek durumda iken, ilgili yasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince, o delil olmaz, bundan bilgi gelmez, bunu isteyemez, bunu belgeleyemezsin gibi kişilerin iddialarını ispatlayabileceği delil ve ispat kapılarını kapatırsanız adalet yerine gelmez. Yerine gelmeyen adalet tatmin etmez, tatmin etmeyen adalet can yakar, canı yanan başkasının canını yakar..
İyi günler...

Alıntı:

---

dardayım rumuzlu üyeden alıntı

Sayın üye..
Belirttiğiniz telefon trafiği bilgileri istenirken üçüncü kişi özellikle zikredilmiş olabilir. Muhtemelen davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı olarak bu 3 ncü kişi ile yapılan telefon görüşmeleri gösterilmiş. Bu durumda uyuşmazlığın ispatı için davalı / davacı kişiye telefon trafiği bilgilerinin getirtilmesinden başkaca bir yol kalmamış ise bu bilgiler ilgili GSM şirketinden istenmiş olabilir.
Eğer 3 ncü kişi bu görüşmeler ile davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı ise bu durumda hak iddia etmek yada dava açmak bir işe yaramayacaktır. İlgili mahkeme bu kez de Aile Mahkemesindeki dosyayı inceleyecektir. Eğer davalı ve davacının uyuşmazlığında kusur payına sahipse üçüncü kişi hukukun genel ilkelerinden sayılan "Kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez" gereği girişimi sonuçsuz kalacaktır.
Konuyu birde iddia sahibi açısından incelemekte fayda var. Yeni medeni yasa zaten mağdur olanı iyice mağdur edecek maddelerle dolu. Diğer yandan özel hayatı ilgilendiren bu özel durumu (yani boşanmaya neden olan olaylar açısından söylüyorum) ancak özel hayatın içinden çekip alabileceğiniz delillerle ispat edebilecek durumda iken, ilgili yasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince, o delil olmaz, bundan bilgi gelmez, bunu isteyemez, bunu belgeleyemezsin gibi kişilerin iddialarını ispatlayabileceği delil ve ispat kapılarını kapatırsanız adalet yerine gelmez. Yerine gelmeyen adalet tatmin etmez, tatmin etmeyen adalet can yakar, canı yanan başkasının canını yakar..
İyi günler...

---

Sn. dardayım kullanıcımızın sorduğu soru gayet açık, yukarıda da benimde verdiğim bilgiler ışığında, GSM şirketlerinin telefon dökümlerini vermeye yetkisi varmı?

Yukarıda verdiğim yönetmeliğe göre yok...

Soruyu bende soruyorum, GSM şirketine tazminat davası açma hakkı doğarmı doğmazmı?

Sizin verdiğiniz cevap bu tip belgeler kullanılırsa, kişilik haklarına aykırımı değilmi?

GSM şirketi, mahkemenin hangi gerekçe ile dökümü istediğini inceleyip, bazılarına yanıt verme bazılarına yanıt vermeme hakkına sahip midir? O zaman ilgili şirketin ilgili karar vericisi hukuktan üstün olmaz mı?

Alıntı:

---

k.m.g rumuzlu üyeden alıntı

Kanunlara göre tek yetkili TİB iken GSM şirketleri bunu nasıl verebiliyor ve yaptırımı nasıl olmuyor bende merak ettim...

Acaba Kanunlar sadece okunmak içinmi çıkıyor?
GSM şirketlerinden den bu belgeleri isteyen hakimler bu kanunu bilmiyorlarmı?

En ilginci buna karşı çıkan avukatlar olmuyormu?

İsteyenler TİB nin kuruluş amacına ve yetkilerine, kurumun web sayfasından bakabilir...



d) İletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemler sonucunda elde edilen verileri ve bilgileri ilgisine göre Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Jandarma Genel Komutanlığına, talep etmeleri halinde mahkemeye ve Cumhuriyet başsavcılıklarına iletmek,

Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin birinci fıkrası; “(Değişik birinci cümle: 25.5.2005-5353/m.17) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.” hükmünü amirdir. Bu nedenle mevzuat gereği Cumhuriyet savcısı veya ceza mahkemeleri dışındaki merciler (Hukuk mahkemeleri, aile mahkemeleri ve ticaret mahkemeleri gibi) tarafından yapılan iletişimin tespiti talepleri Başkanlığımızca yerine getirilememektedir.
Diğer taraftan hukuk mahkemeleri, aile mahkemeleri, ticaret mahkemeleri gibi iletişimin tespiti talepleri karşılanamayan merciler, şayet iletişimin tespiti yerine sadece;

-Abone ismi, abone adresi, kimlik bilgisi (Abone sözleşmesi ve buna dair bilgiler),

-Telefon numarası, IP numarası, e-mail bilgisi, sim kart bilgisi ve eşleştirmesi, pin-puk numarası,

-İmei/numara sorgusu ve eşleştirmesi (imei –telefon numarasından kullanıcıların numarası, kullanım tarihi, kimlik ve adres bilgisi araştırması),

-İmsi bilgisi, kontör kartları bilgisi ve eşleştirilmesi, roaming bilgisi, telefonun açık olup olmadığı bilgisi, fatura bilgisi, ithal vb olup olmadığı bilgisi,

almak isterlerse, bu taleplerinin de Başkanlığımız yerine ilgili işletmecilere gönderilmesi gerekmektedir.

---

Sn. k.m.g.,
Sorularınızın yanıtını eklediğiniz yazı ile zaten cevaplamışsınız.
Kanunlar sadece okunmak için değil, okuyup-anlayıp-yorumlayıp uygulamak içindir.
T.İ.B.'in vermediği bilgileri GSM şirketleri mahkemelerin talebi olduğunda tabiki vermek zorundadır. GSM şirketleri hukuktan daha üstün olmadığına göre..?

Saygılarımla.

Alıntı:

---

swan rumuzlu üyeden alıntı

[/SIZE][/B]

Sn. k.m.g.,
Sorularınızın yanıtını eklediğiniz yazı ile zaten cevaplamışsınız.
Kanunlar sadece okunmak için değil, okuyup-anlayıp-yorumlayıp uygulamak içindir.
T.İ.B.'in vermediği bilgileri GSM şirketleri mahkemelerin talebi olduğunda tabiki vermek zorundadır. GSM şirketleri hukuktan daha üstün olmadığına göre..?

Saygılarımla.

---

Sn swan, benmi okuduğumu anlamıyorum, yoksa anlatamıyormuyum.

Yukarıda verdiğim ilgili yönetmeliktede yazdığı gibi, bu tip talepler için tek merci TİB, tekrar yazıyorum TİB.
Yine yukarıda verdiğim yönetmelikte yazdığı gibi aile mahkemeleri, iletişim kayıtlarını alamazlar.

Forumdan okuduğum kadarıyla TİB aile mahkemelerine zaten cevap vermiyor. Buda benim haklı olduğumu gösteriyor.

Yukarıdaki yönetmeliklere dayanarak tezim şudur, GSM şirketleri iletişim kayıtlarını veremez, mahkemenin istekleri mevzuata aykırıdır..

Eğer varsa bunun tersini gösteren yönetmelik yada bir kanun, yanlış düşündüğümü kabul ederim.

Hatasız kul olmaz :)

Saygılarımla...

Alıntı:

---

gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı

GSM şirketi, mahkemenin hangi gerekçe ile dökümü istediğini inceleyip, bazılarına yanıt verme bazılarına yanıt vermeme hakkına sahip midir? O zaman ilgili şirketin ilgili karar vericisi hukuktan üstün olmaz mı?

---

Gsm şirketi sadece;


-Abone ismi, abone adresi, kimlik bilgisi (Abone sözleşmesi ve buna dair bilgiler),

-Telefon numarası, IP numarası, e-mail bilgisi, sim kart bilgisi ve eşleştirmesi, pin-puk numarası,

-İmei/numara sorgusu ve eşleştirmesi (imei –telefon numarasından kullanıcıların numarası, kullanım tarihi, kimlik ve adres bilgisi araştırması),

-İmsi bilgisi, kontör kartları bilgisi ve eşleştirilmesi, roaming bilgisi, telefonun açık olup olmadığı bilgisi, fatura bilgisi, ithal vb olup olmadığı bilgisi, verebilir.

Buna göre bir terslik olduğu aşikar.

Sn. k.m.g.,

Benim görülmekte olan davamda tanık gösterdiğim şahsın GSM kayıtları ilgili operatörden istendi. Gelecek dökümlerin arayan numara / aranan numara / arama tarih ve saati / arama süresi, SMS gönderen numara / SMS gönderilen numara / SMS gönderme tarih ve saati olacağını tahmin ediyorum. Başka bir forumda Sn. Dardayım bu yönde bilgilendirmişti. GSM şirketi Aile Mahkemelerine zaten mesaj içeriklerini, yada konuşma ses kayıtlarını vermiyorki. Ceza Mahkemesi yada Savcılık isterse durum değişir diye biliyorum. Yani yukarıda yazdığınız TİB uygulamasına göre GSM şirketinin kanun dışı bir işlem yaptığını sanmıyorum. Kaldıki Aile Mahkemelerinde taraflar iddialarını her türlü delil ile ispat etmek zorunda ve mahkemede uygun gördü ise GSM şirketine bir kusur yüklenemez diye düşünüyorum.

İyi akşamlar.

Sayın üye..
Belirttiğiniz telefon trafiği bilgileri istenirken üçüncü kişi özellikle zikredilmiş olabilir. Muhtemelen davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı olarak bu 3 ncü kişi ile yapılan telefon görüşmeleri gösterilmiş. Bu durumda uyuşmazlığın ispatı için davalı / davacı kişiye telefon trafiği bilgilerinin getirtilmesinden başkaca bir yol kalmamış ise bu bilgiler ilgili GSM şirketinden istenmiş olabilir.

Eğer 3 ncü kişi bu görüşmeler ile davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın kaynağı ise bu durumda hak iddia etmek yada dava açmak bir işe yaramayacaktır. İlgili mahkeme bu kez de Aile Mahkemesindeki dosyayı inceleyecektir. Eğer davalı ve davacının uyuşmazlığında kusur payına sahipse üçüncü kişi hukukun genel ilkelerinden sayılan "Kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez" gereği girişimi sonuçsuz kalacaktır.

Konuyu birde iddia sahibi açısından incelemekte fayda var. Yeni medeni yasa zaten mağdur olanı iyice mağdur edecek maddelerle dolu. Diğer yandan özel hayatı ilgilendiren bu özel durumu (yani boşanmaya neden olan olaylar açısından söylüyorum) ancak özel hayatın içinden çekip alabileceğiniz delillerle ispat edebilecek durumda iken, ilgili yasanın bilmem kaçıncı maddesi gereğince, o delil olmaz, bundan bilgi gelmez, bunu isteyemez, bunu belgeleyemezsin gibi kişilerin iddialarını ispatlayabileceği delil ve ispat kapılarını kapatırsanız adalet yerine gelmez. Yerine gelmeyen adalet tatmin etmez, tatmin etmeyen adalet can yakar, canı yanan başkasının canını yakar..
İyi günler...

sayın dardayım
istenen dökümler mahkeme açısından davanın gidişi açısından ispat olarak kullanılması açısından önemli olabilir ama bu gelen detaylarda 3. şahsın hayatı özeli herşey var bunlara müdahale ediliyorsa ve mahkede delil olarak değilde başka türlü kullanılıyorsa detaylarda bulunan numaralar adreslere gidilip dava ile alakası olmayan kişilerin hayatı tehlikeye sokuluyorsa davacı taraf davalıdan intikam almak için davacının ve 3. hatta 4. kişilerin hayatlarını tehlikeye sokacak şekilde görüşmeler yapıp başka insanları azmettiriyorsa bunun sorumlusu kim olacak ben bunu merak ediyorum mahkemeye delil ispat olacak şekilde elbetteki gsm den telefon kayıtları istenecek ama bunun belli yasalarla koruma altına alınmış olan özel hayatın gizliliğini ortadan kaldırması bir çok insanın (davayla gerçekten ilgisi olmayan) hayatını tehlike altına sokmasındaki sorumlu kim mahkemede bu kararı onayan hakimmi? gsm şirketimi? tib mi?