ayazoglum rumuzlu üyeden alıntı
ben hep şöyle düşünürdüm.
insanlar zaten sağın hikmetiyle doğarlar,
bilgiler biriktikçe sorarlar,
ardından vijdanlar büyümeye başlar,
sonra usulca sola kayarlar,
derdim.
halbuki ben yanlış bilirmişim meğer.
meğer vijdan mijdan falan; soldamı olurmuş lan.!
meğerse biz
ömrümüzü heba etmişiz.
hz. ahmet' i dinledim dün gece gözlerim kapalı.
dinledikçe açıldım açıldıkça saçıldım.
sağın içine demokrasiyi bir inşa edişi vardıki!
heytt! diyesim geldi içimden neye karşı bilmem!
anladım bu kadar salaklık anca bana yakışırmış...
onca yıl baba hangi köşeye biz o köşeye yolculuk yapmışız.
anaa! oda ne ettik düttük derken amerikaya varmışız.
cebimde tırtıllı kuruş içimde çetin altan demokrasisi
cascavlak özgürlük heykelinde kalakalmışız.
vaz geçtik çetinden gelene ahmet sorduk gidene mehmet.
bir tanıyan çıktı en nihayet.
beylerin az ilerde kafası bozulmuş sonra sağa çekip durmuş.
elinde yılandan yapılma bi demokrasi çantası varmış....
içinde sorozun turuncu evrakları,
üzerinde bir yazı varki yüreğimi sızlattı;
''solumu kaybettim hükümsüzdür...............''
ayazoglum
.