Devletler arası ilişkilerde almadan vermek, bağımsız ülkelerin işi olamaz!
devletler arası ilişkiler de almadan vermek bağımsız ülkelerin işi olamaz.!
en azından ermenileri tarihin çöplüğünden topladıkları sahte ve yalan hikayelerini isbat için tarihçilerin önüne getirmeden hiçbir ilişkiyi ben bir türk vatandaşı olarak asla kabul etmem.
bazı insanlara ne teklif ederseniz ediniz asla satın alamayacağınız değerleri vardır.
bu namustur.
ermeni meselesi artık bizim namusumuz olmuştur.
hayırlı ilişkilere sünturlu bir hayır .............!
gelecekler; toplayıp tekmili tarihçilerini ve belgelerini........
dökecekler dünyanın gözü önüne ...........
bizde savunmamızı yapacağız kendi belgelerimizle;
göreceğiz hep birlikte kimin atası hain ve katil;
kimin atası soykırımcı............
yanlış bizdeyse ben gidip dedemin mezarındaki gülleri sökeceğim. dönüp kendi ailem adına tüm ermenilerden özür dileyeceğim..
CESARETİN VARMI EYYY ERMENİ DİASPORASI
hadi erivan ordaysa
gerçek belgelerde burda.......
yeter artık dünyayı hikayelerle dolayıp: mağdur efsanelerinizle kandırdığınız......
insanları bi defa kandırabilirsiniz.
ama dünyayı daima kandıramassınız.
ermenistan kapısını açmak şöyle dursun bence çelik duvarlar örelim daha
eyer türkiye bu yüzden bi şeyler kaybedecekse varsın kaybetsin
ben ceremesine hazırım
namuslu türk vadandaşlarınında hazır olduğundan asla kuşku duymuyorum..
saygılarımla
ayazoglum.........
Re: Türkiye'den Kısa Kısa
NATO Genel Sekreteri seçilen Anders Fogh Rasmussen İstanbul'da otelinin merdivenlerinden düştü ve omzu çıktı.
Ritzau ajansı, Medeniyetler İttifakının 2. Forumuna katılmak üzere İstanbul'da bulunan Rasmussen'in, dün gece otelinin merdivenlerinden düştüğünü ve Taksim hastanesine kaldırıldığını duyurdu. Rasmussen, omzunun yerine oturtulmasının ardından birkaç saat sonra oteline döndü.
Karikütür krizi nedeniyle hedefteki isim Rasmussen'den beklenen özür gelmedi. İfade özgürlüğünü savundu ama dini hassasiyetlere de saygı duyacağını söyledi.
Devamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=186828
Sayın ayazoglum'un ahı tutmuş galiba!
Sevgili DENİZ kardeş
benim dağarcığımdaki DENİZ li satırların öyküsü epeyi kabarıktır.
deniz deyince enikonu bir tuhaf olurum .
birde o sözcük ete kemiğe bürünürse vay! halime;
gözlerime önce güneş açar;
sonra hızla bulutlar çoğalır.
en sonunda bir yağmur yağarki sorma sımsıcak........
sanki bir filika yalpalaya yalpalaya göğüs kemiğime vurur.
ve burnumun ucu sizlar......
dilek taşımın üstünde biri bizi gözetliyorsa eyer
eyer ahımı tutturacaksa menzilimin içinde birilerine ..
Rasmussen denilen ''hıyar-a'' benim ahım birkaç gömlek büyük gelir.
saygılarımla
ayazoglum
Re: Türkiye'den Kısa Kısa
Alıntı:
Karikütür krizi nedeniyle hedefteki isim Rasmussen'den beklenen özür gelmedi. İfade özgürlüğünü savundu ama dini hassasiyetlere de saygı duyacağını söyledi.
Sayın ayazoglum'un ahı tutmuş galiba!
SEVGİLİ MEHTAP DENİZ KARDEŞİM.
benim ahım rasmussen denilen o hıyara bikaç gömlek büyük gelir.
bu benim ahımdansa ilahlara gücenirim doğrusu.
sanırım bu onun sakarlığındandır.
ahla heseplaşmaya girilirse 3 kez çoğaltılmış uyuz semptomu ancak keser beni ...
yani!
ayazoglum
Re: Devletler arası ilişkilerde, almadan vermek bağımsız ülkelerin işi olamaz!
Rasmusmen, Türkiye'de yaptığı konuşmada biraz ileri gittiği ve taviz verdiği konusundaki eleştirilere de “Konuşmamı çok dikkatle hazırladım. Yaptığım konuşmada taşı gediğine koydum. 2006 karikatür krizi sırasında hangi açıklamaları yaptıysam aynı doğrultuda bir konuşma yaptım. Konuşmamı beğenenler daha çok oldu. Anladım ki, Türkiye'de insanlar ve Müslüman dünyası söylediklerimi benim ağzımdan duymak istedi. Söylediklerimi değişik şekillerde anlamak mümkün. Aşağı yukarı söylediğim şekilde anlaşıldı. Bu nedenle Türkiye'de çok olumlu karşılandı ve ben aynı zamanda daha önce söylediklerimin arkasında durmuş oldum. Şunu saklamıyorum. NATO genel sekreteri olmayı isteyen biri olarak sorunu diplomatik bir şekilde çözdüm" dedi.
Alıntı Haberin Devamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=187208
Sayın ayazoğlum,
sizleri üzmek istemem fakat gerçekleri görmemezlikten de gelemeyiz. Basına göre karikatür olayı yine gündemde, şimdilik değişen bir şey olmadı yani...
"Deniz..." Evet, sanırım siz de denizcisiniz. İfadelerinizden öyle anlaşılıyor, yanılmıyorsam! Bu nedenle denizi sizin kadar bilemem ama deniz, denizdir... :) bilebildiğim kadarıyla çok derindir! Duruma göre fazla da açılmamak lazım... :rolleyes:
Saygılarımla,
Re: Devletler arası ilişkilerde, almadan vermek bağımsız ülkelerin işi olamaz!
Güzel başlık. Obama'nın söylediklerini daha doğrusu taleplerini ve vereceklerini daha doğrusu vermeyi taahhüt ettiklerini terazinin kefesine koyun. Unuttuklarım varsa ne olur ekleyin.
Kefe 1: Ermeni soykırımını hallet + Ruhban okulu aç ... (birşeyler daha vardı unuttum)
Kefe 2: Ben AB'ye katılma yönünde strongly yani güçlü bir şekilde seni destekliyorum. (Avrupanın cevabı ise... Obama sen de kimsin?)
Re: Devletler arası ilişkilerde, almadan vermek bağımsız ülkelerin işi olamaz!
Ah yazmayı unuttum
Kefe 2: PKK terör örgütüdür!... Pişşt Obama sen tabi bilmezsin. Bir ASALA Ermeni terör örgütü vardı. Yapmadığı kanlı eylem kalmamıştı. Sonra sanki bir kişiden oluşmuş gibi ortadan hem de birden bire yok oldu. Ve ne tesadüftür ki hemen ardından PKK terör örgütü türedi. Çöz bakalım denklemi... Sakın PKK = Modifiye ASALA olmasın?
Re: Türkiye'den Kısa Kısa
Korkma!
Hani çocuklukta sabundan balonlar yapardık yuvarlak bir tel çubuğa;
Üfleyip şeffaf baloncuklar üretirdik neşeyle.
Sonra onların havada süzülüşünü seyredip koşardık arkalarından.
Elimizle değdiğimizde patlayıverirdi hani.
İşte korkunun kendisi…..
Dön ve koş o balona.
Ve değmeye çalış ne olacak .
Eminim birden sessizce
Patlayıp yok olacak.
Korkunun kaynağındaki her ne ise
Oda başka korkulardan beslenir.
Her korku varlığına yönelmiş tehlikelere karşı savunma refleksinden oluşur.
Mesela örneğin diyelim
Ergenokon denilen şeyde
İşte böyle bir şeyin şeyidir………………………………..!
ayazoglum
Re: Türkiye'den Kısa Kısa
sen açılmayacaksın ben açılmayacağım o açılmayacakta.
nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa...
nasıl varacağız özgürlük limanlarına.
bak! kardeşim...
Bir kaptan vardır haddini bilir ;
Rotasını dalgaların geliş yönüne yanlamasına ayarlar…….
Dünyayı dollaşssa umrunda değildir.
Ve gemisini en uygun limana çıkarır……
Bir kaptan vardır
Dalgalarla güreş yapar.
Dikine bodaslama alesta; rotasından zerre taviz vermez.
Sanırsın denizler tanrısıdır.
Her Limanda hep bekleşenleri vardır.
Bir kaptan vardır .
Kavgadan önce aklını koyar masaya…
Görünüşte kararlıdır .
aslında iki rotası vardır kaleminin ucunda.
Biri iç bükey bir dışbükey.
Bir elinde zeytin dalı diğerinde kronametre.
Dalgalar ne kadar öfkeli olursa olsun o hep en yüksek dalganın tepesindedir.
Orda başlar orda bitirir.
Derinlik mi?
Vız gelir! efendim vız gelir!
Vardığı yerde hep eller havadadır.
Seç beğen.
ayazoglum