Avukata Saldırı - Avukatın Can Güvenliği

Merhaba, size Konya'da yaşanan üzücü bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Olay benim stajyer olarak çalıştığım büroda 4.9.2003 tarihinde meydana geldi.
Bir bankanın kredi kartı borçlusu olan Yusuf isimli borçlunun, yeni çıkan yasa ile borcunu taksitlendirmesine rağmen taksitlerini 4 aydır ödememesi nedeni ile önceden de haberdar edilerek evine hacze gidildi ve muhafaza yapıldı. Buna sinirlenen borçlu da yanına aldığı 15 cm ağız uzunluğu olan ekmek bıçağı ile büromuza gelerek önce haczi yapan katip arkadaşımızı üç yerinden bıçaklayarak öldürdü ve araya girmek isteyen avukatımızı da hayati tehlike geçirecek şekile yaraladı. Olayın kısaca özeti bu, fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. (Ben o gün büroda yoktum)

Hacizde yada büroda her meslektaşımızın başına gelebilecek (ki başka yerlerde de oluyordur mutlaka) bu tür üzücü olayları önlemek adına neler yapılabileceği konusundaki görüşlerinizi bekliyor ve herkese güvenli bir meslek yaşamı diliyorum.



mserhat

Büyük geçmiş olsun. İnanın ilk defa duyuyorum ve esef ile yazıyorum. Yaralanan meslekdaşımıza acil şifalar, vefat eden yardımcınıza rahmet dilemekten başka yapacağımız şeyler olduğunu ben de düşünüyorum.
ŞAHSİ fikirlerime önce hacizlerden başlayayım.
- Hacize giderken muhakkak Polis memuru alınmasını öneriyorum. Hoş burada Polis memurunun avukatı korumadığı, icra memurunu koruduğunun altını çizeyim, bu konu ayrıca tartışılması gerekli bir konu...
- Haciz esnasında avukatlık mesleğine yakışır davranılmalı, taraf veya şahsi alacaklı gibi davranılmamalı. Borçlu tahrik edilmemeli. Özellikle Türk toplumunda kadının yanındaki erkek bu gibi durumlarda kendisinden beklenilmeyecek cesaret gösterisinde bulunur.
- Avukatların silah taşıma ruhsatı alması mümkün ve çok kolay. Ancak ben dahil bir çok avukat, silahı mesleğine tezat oluşturması nedeniyle taşımaz. Aslen taşınmasını da önermiyorum, ama mecbur kalan meslekdaşlarımız bu hakkını bilmesi için bildirmek istedim.
- Haciz anında ortamın uygun olmadığını anladığınız anda haciz işlemini bırakın, kolluk kuvvetlerinden yardım isteyerek biraz sonra da hacze devam edebilirsiniz.
Büro güvenliği:
- Bir çok meslekdaşın bürosu işhanlarında bulunur ve çoğunun kapısı sonuna kadar açıktır. Tabiri caizse dolandırıcısından, dilencisine kadar dileyen herkes kendini avukatın masasının önünde bulur. Hele ofis tek oda ise gelen kişi ile her an birebir karşı karşıyasınızdır. Bu konularda ne önlem alınması gerktiğini anlatmama gerek yok. Burada güvenlik kameraları, kapıda güvenlik görevlisi, alarm, dedektör bulundurun, 3 odadan sonra size ulaşılsın demeyi çok isterdim...

Tüm bu yazdıklarım, sadece geçici ve tahmini tedbirler. TC. kanunlarının uygulama yetersizliğini, icra memurlarının, avukatların kaçırıldığını, öldürüldüğünü, tehdit edildiğini... izliyoruz. Ve bu konuda inanın ilk ve son çözümün EĞİTİM olduğunu söylemekle yetiniyor, gerisini bu forumu okuyan hukukçulara ve üyelerimize bırakıyorum.

Tekrar büyük geçmiş olsun... Suçuluları şiddetle kınıyoruz.
Not: İlgili Haber 1 ve Haber 2 https://www.hukuki.net/images/icon_Smile_dissapprove.gif

https://www.hukuki.net

Sayın adminin söylediklerine yerden göğe katılırken sadece bir hususta biraz eksik yazdığı kanısını taşıyorum.
İlk ve son çözümün EĞİTİM olduğunu yazmış, çok doğrudur ama eğitimin yanında çok ciddi ceza ve yaptırımlar olsa insan 'saçmalamadan' önce bir kere daha düşünür.
Çölün ortasına kurulan Las Vegas a arabayla gitmek istediğiniz de yaklaşık 2-3 saat çok düzgün ama etrafınız çöl olan bir yolda gidiyorsunuz. Arabanızın sigara tablasını 'çölün ortası' diye kenarda döktüğünüz an $1000 para cezası eğer başka ca bu konuda suçunuz var ise tecilsiz 1 ay hapis veya hakimin taktir edeceği bir yerde 1 ay kamu yararına çalışıyorsunuz. Bu çok ürkütücü bir ceza olduğundan (eğitimde destekliyor ama eğitimsiz göçmenlerde cezadan dolayı mum gibiler) yollar pırıl pırıl. Bir de güzel yurdumun yollarına bakınız Tem etrafından toplayamayacağınız pislik yok.
Başka formlarada yazmıştım polis jandarma hakim savcı basın ve halkın olduğu bir ortamda hem de adliye önünde ' Lan avukat 3 milyonluk canın var adam ol sus' diyene polis ve yetkililer sadece 'hadi hadi yüürü' diyorsa buişin çivisi çıkmış demektir. Oysa hukukun hukuk gibi işlediği ülkelerde bunu diyen kişi anında tutuklanacağını ve çok ciddi bir ceza alacağını bilir. EĞİTİMİN YETMEDİĞİ YERDE CEZA ÇOK ETKİN BİR YÖNTEMDİR.
Bence barolar avukatlarında en az savcılar kadar korunması gerektiğini çok sesli ve tek yürek seslendirmeliler Kanunlarda savcılara yönelik koruma maddeleri daha ağır yaptırımlarla avukatlara uygulanmalıdır. Örneğin Hakim ve savcılara görevinden dolayı sövmeye 3 ay hapis veriyorsan görevini yapmaya çalışan avukata sövmeye enaz 6 ay hapis vereceksin. Çünkü savcı ve hakimler devletin kolluk kuvvetlerincede korunurken Avukatımız ortada kalmakta başına bir şey gelince 'adli olay ' olmaktadır.
Tabii bir de olayın diğer yönü var avukatlarda karşısındakinin psikolojik durumunu gerçekten çok iyi test etmeli 'ben avukatım yaparım' zihniyetinden çok kendilerinin sadece görevli oldukları fikrini açıkça karşı tarafa verecek söz ve tavır içinde olmalı diye düşünüyorum. Özellikle icra gibi bire bir muhatap olunan olaylarda avukatların 'sadece temsilci' gibi bulunduklarını kesinlikle hissettirmeliler sanıyorum. Mefkur saldırıda ki Yusuf Tankut diye isimlendirilen insanlıktan nasibini alamamış saldırganın ruh halinin ' Bana bunu bu yaptı bu olmasa olmazdı ' olduğu çok açık ama sevgili avukat arkadaşlarım taktir edersiniz ki avukat sadece işlemlerin hukuki boyutunu yapmıştır icraya veren avukat değil o kişinin iş ilişkisi olduğu kişidir. İşte burada bence avukatlar bu hususu çok iyi vurgulamalı olayların içine birinci kişi olarak girmemelidir. Tabi girmesi vurulmasını haklı göstermez ama lütfen dikkat bu ülkede kanunsuz kişi çok... avukatlar değerlidir.
Ölen arkadaşımıza tanrıdan rahmet dilerken diğer arkadaşımızada geçmiş olsun dileklerimi sunarım..
saygıyla

bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum