Kentsel Dönüşüm

Toplumsal yaşamda değişik yaşam tarzları vardır. Bu durumda toplumun zenginliğidir. Başka başka konutlarda yaşayanların yaşam tarzlarını yansıtır.

Şöyle ki;

Sistem sanayileşmeyi hedef almıştır. Bu hedefe varmak içinde en gerekli koşul ucuz iş gücüdür. Şehirlerde emeğini en ucuza satan kesimin yaşam tarzı da mesken olarak gecekonduyu yaratmıştır. İlk önceleri şehirlerin kenar mahallesinde kurulan gecekondular alınan göçler ve şehirlerin büyümesi neticesi yerleşim merkezlerinin rant getiren yerleri haline dönüşmüştür.

Devlet politikası bu durumun oluşumunu çıkardığı imar afları ile desteklemiştir.

Yasal duruma bakacak olursak Ankara girişi kentsel dönüşüm projesi yasasının genel gerekçesi ülkemizdeki uygulamanın geneline ait temel anlayışı sergilemektedir.

Şöyle ki;

“…. Bu tasarı ile Ankara’nın kent omurgasını, ulusal ve uluslararası giriş kapısını oluşturan ve tarihsel kimliğini yansıtan bu bölgeyi başkentimizin simgesi ve modern bir yerleşim yeri haline getirecek proje için gerekli hukuki düzenlemenin yapılması amaçlanmaktadır.” Yasanın bu gerekçesinde model kavramı eskiyi tamamen yok etmek olarak yorumlanmaktadır. Dolaysıyla uygulamada tarihsel kimliğin yansıması bile sağlanmadan yerlebir edilerek hayata geçirilmektedir.

Gecekondular sanki başka yerlerde suçlular barınmıyor gibi onların barındığı mekanlar olarak gösterilmeye başlanmıştır. Sosyal olarak tehlikeli görülen şehrin çirkinlik abideleri gecekonduları burjuvazi hem istemekte hem de ucuz iş gücü olarak ihtiyacı olduğunu bildiğinden soruna kentsel dönüşüm projesi ile güya çözüm buldu. Projenin en önemli hedefi sosyal olgu olarak ucuz iş gücünün varlığını koruyarak sorunu çözmekti.

Projeler dönüştürülecek semtle yaşayanların, sivil toplum örgütlerinin yani toplumun değişik kesimlerinin katılımı ile olsaydı çarpıklık ortadan kalkar mıydı.

Toplumsal olarak bozulmanın sebebi dönüştürülecek mekanlarda yaşayanlara yükleneceğine asıl temel ortaya konsa bozulmanın toplumun genelinde görüleceği açıkça anlaşılacaktır.

Dönüşüm insanı ön plana çıkararak olur.

Googleden rusyaya tepeden bir izleyiniz işte kent planlanması denen şey o mükemmel çemberler adamlar burda buldukları boş araziye gecekondu diker gibi site apartman filan dikiyolar yada rekrasyon alanı diye boş bir arzinin etrafına set çekip içeri bir iki dükkan atıp bide yalancıktan bi havuz yapıp bırakıyolar hatta bununla yetinmeyip atatürk orman çiftliğini kesip biçip kentsel dönüşüm için yeni parlak fikirler üretmenin peşindeler hatta bu parlak fikirlere bi örnek odtünün bahçelerini yıkmak :)