Tutarsız tazminat ve nafaka miktarları

Çekişmeli bir dava sürecinde Tazminat miktarı olarak 750.000 tl , 15 aylık bir bebek için 4.500 tl , davacı için 5.500 tl , konutun yarısı , %50 hissesine sahip olduğu şirket araçlarının yarısını , mücevher ve değerli takıları , konutun eşyalarını talep ettikleri bir dava ile karşı karşıyayım.Bildiğim üzere boşanma ile ilgili olarak mal paylaşımında şirket mallarının da paylaşılması mümkün değil. Elmalar ile armutlar aynı kefede değerlendirilemez diye düşünüyorum.İstenilen bu kadar tutarsız talepler karşısında hakimin tavrı ne olur , nasıl bir yol izlemek gerekir. Konu hakkında bilgisi olan varsa , paylaşırsa sevinirim.

Allah yardım etsın...
Ne imiş bu boyle...
Sebepsiz zenginleşme mevcut..

Çekişmeli boşanma davalarında kusur kavramı vardır. Taraflar iddialarını ispat ederek ya da etmeyerek tazminat ve nafaka ile ilgili kararlara etkili olurlar. Eğer siz çekişmeli boşanma davanızda gerek şahitlerle gerekse diğer sunduğunuz delillerle iddialarınızı ispat ederseniz hakim sizin lehinize kararlar verir.
Siz sadece iddialarınızı ispat edin,karşı tarafın iddialarına göre şahitlerinizi çıkartın. Hukuk mahkemelerinde ispat şarttır.

Sadece kusur değil mali durum araştırmasının sonuçları da durumu etkileyecektir. 2001 yılından sonra evlilik birliği içinde edinilmiş mallar ortak paylaştırılır. Takılar kadınındır. Ancak tazminat ve nafaka miktarlarının astronomik olduğunu düşünüyorum.

Kusur halinde bile 750 bin liralık bir tazminat bağlanır mı??? Ben pek görmedim.
Ama adettendir, boşanmayla birlikte istenen tazminat ve nafaka miktarı, nisbi harca tabi olduğu için hep böyle yüksek istenir.

Tek başına tazminat ya da nafaka davası açılsaydı böyle rakamlar istenmezdi.
Veya boşanmada istenecek nafaka ve tazminat nisbi harca tabi olsaydı...

Karşı tarafa uzlaşma teklif edin. Sizce eşinizin ve çocuğunuzun evlilik birliği içindeki yaşam standartlarını sürdürmesi için ne kadar bir gelir gerekir?

Türkiye gibi yarım ülkelerde insanlar parayla ve onun gücü ile tanıştığından itibaren motivasyonunun büyük kısmını maddi değerlere yöneltiyor.Asıl sorun aslında parada değil.Para şemsiyesi altında alınabilecekler ve hayali kurulan zoraki gözümüze sokulan balon hayatlar (İmrenti yani kişilik zayıflığı ).Paraya yönelik motivasyonlar çok küçük yaşlarda başlıyor.Biliyorum ki 7 yaşındaki çocuğa hastalığı için enjeksiyon yapılması gerektiğinde eline bir 10 luk sıkıştırılıyor.Bu motivasyonu dizginleyecek ahlaki donanımda verilmiyor.Büyüyüp evlendiğinde kocası bu kez enjeksiyon yapmaya kalktığında bunun bir bedeli olduğunu düşünüyor.Evlilik kurumunda bile bu motivasyon kırılmıyor .Çünkü iletişim çok fazla ve alternatifler gerçekci olmasada sürekli göz önünde.Televizyon internet cep telefonu siteler uydu kentler işyerinde patronlar müşteriler ve heran başka cazip birisi.Ve insan hayalde olsa kendini kandırmak istiyor. Her ne kadar burası bir hukuk sitesiysede ahlak terbiye olmadan hukuk olmaz .

Evlilikler ilişkiler ayağa düşmüş artık pazarda satılıyor.Kim yağlı müşteri bulursa ona satıyor evliliğini .

Şu anda iddia ederim ki 50 bin YTL ye Türkiye deki evliliklerin % 80 nini satın alabilirsiniz. %20 sini 10-15 bin liraya çok rahat alabilirsiniz.

Allah ın emri peygamberin kavli ile başlayan karı kocalık merkez bankası döviz kurları ile finali buluyor.Türkiyede insanlar ahlaki ve vicdani değerlerini yitirmişler (aslında yitik değil kendince daha değerli olduğunu düşündüğü şeyler için satılmış demek daha doğru )

Bazı insanların zoruna gidebilir itiraz edebilirler belki ama nasıl ki bir dönem çöken rusyanın kadınları doğu karadenizi işgal ettiler para için kavrukluğuna pisliğine bakmadan paraiçin erkeklerle birlikte oldular .Bu coğrafyanında kadınları çok yakında para kazanmak adına dubai ye gitmeye başlarlar.Aslında şu anda gidenler var da aleni hal almadı henuz.Yakındır aleni olması

Çünkü amaç para ise bu yolda herşey mubah.En basitinden (basitlik kalıcılıktır ) evliliğini bile artık pazara satılığa çıkartmışlar .
Bunu açıklamak için başka bir örnek yazacağım .Bana 20 yıl önce su satılacak demiş olsalardı bir yerlerimle gülerdim.Şimdi satılmayan suyu alıp içmiyoruz bile .Hayatımızdaki en basit kavram olan su bile pazara düşmüş.( kalıcı olan şeyler genelde 2 hece dört harf olur ve kalıcı olmalıdır -baba -anne- dede- hava-su koca-karı ) Suyun satılması bana dünyanın ne kadar kirlendiğini yaşanmaz hale geldiğini göstermesi için yeterli.Ve hayatımızda yaşadığımız ekolojide kalıcı kavramların olmadığını da gösterir. Dolayısıylada değer kalmadığını.

Aslında şu andaki dünyadaki krizde budur.Değerli birşey kalmaması ev araba eşya insan doğa ahlak .Hepsi değerini yitirdi çöpleşti

Bir evliliğinde isterse trilyonlar isterse 5 kuruşa bile satılması toplumun ne kadar çürüdüğünün göstergesi aslında.Evliliğin değeri yok.Artık insanlar gayri ihtiyari evlenmiyor sebebide değersiz olması.Aslında hakimler böyle yüksek tazminatlar veriyorlar ama büyük ihtimalle yüksek tazminatların sebebini de bilmiyorlar.Evliliği göreceli olarak değerlendirmeye çalışıyorlar ama bu durum zemini olmadığı için can yakıyor.Değerlendirme işleminin karşılığı evliliği mahveden bir kavramla yapılıyor.Para ve maddi kavramlar için evlilikler yıkılırken para ile evliliğin kıymetini arttırmazsınız . Evlilik kurumu çökmüştür arkadaşlar.Evlilik günümüzün gerçeği değil maalesef .Çünkü evliliğe değer katan kavramlar en başta söyleniyor.Allahın emri peygamberin kavli .Hangimizde bu değerler kaldı ki .Yazık

Evliliklerde ahlaki değerlerde toplumsal dayatmalarda çöp oldu.Bu değerleri tazminatla raptla zaptla ayağa kaldıramazsınız.Bunlar spontane oluşan ihtiyaçtan doğan değerlerdir. Allahın emri ve paygamberin kavli ile muhabbetle ancak evlilikler kurtulur.Ama bu zamanda ne siz ne ben ne de o bu kavramlarla ne uğraşacak zamanımız ne de enerjimiz var.Öylesine köleyiz ki paranın motivasyonuna ayaklarımıza alanen pranga taksalar yine umrumuzda olmaz
ve ayrıca
İşin ilginç tarafı MKE’nin mermi fiyatları da tuhaf: pahalı bir mermi olan ithal 357 SIG mermisi, sadece 55 cent; oysa MKE imali 7.65 ve 9mm mermiler 1.16 YTL.

Boşanma durumunda malların paylaşılması rejimi ile, evlendikten sonra edinilen malların yarısı eşinizindir. Takılar ve ziynet eşyaları yine kadına ait kabul ediliyor. Bahsi geçen rakamın tamamı maddi manevi tazminat olarak mı talep edildi, yoksa bu paylaşımda dahil midir?
Bu tip durumlarda karar verilirken; sizin geliriniz, edinilen mallar (şirket malları dahil) ile yaşam standartlarınıza bakıyor hakim. Astronomik görünse de kusurlu taraf siz iseniz ve kusur oranı (karşı tarafa verdiğiniz hasar, kişilik haklarına karşı..vs) hakimin kararını yine etkileyecektir.(özellikle manevi tazminat hususunda)
Eğer kusurlu taraf olduğunuzu düşünüyorsanız; eşinizle uzlaşma yoluna gitmenizde fayda var. Pazarlık yapma şansınızı kullanmanızı tavsiye ederim. Bir yakınımın 2 aylık bebek için bile bu bahsettiğiniz rakamlarda nafaka ödemesine karar verildi.