'Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'

"Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı", Hürriyet gazetesinin 2003 yılında aile içi şiddeti önleme amacıyla kurduğu kuruluştur. Aile İçi Şiddete Son Kampanyası çerçevesinde kurulan hat, interaktif bir şekilde kadınlara, eğitimli psikolog ve hukukçular tarafından gerekli bilgiler verilmektedir. Hat, 2008 yılının son ayına kadar 10 binden fazla kadına yardımcı oldu.

Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da gerçekleşen "Güldünya Şarkıları" konserinde, aralarında Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Aynur, Aylin Aslım, Şebnem Ferah, Şevval Sam, Rojin ve Funda Arar'ın bulunduğu sanatçılar, şarkılarını Behzat Gerçeker yönetimindeki ENBE Orkestrası eşliğinde Türkiye'de kadına yönelik şiddete son demek için söyledi.

Türkiye'nin ünlü kadın sanatçıları, "Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı"nı kullanma bilincinin arttırılması için "Güldünya Konseri"nde bir araya geldi. Dört saat süren müzik şölenine Ajda Pekkan'ın sahnede kürtçe parça seslendirmesi damgasını vurdu.

Hürriyet

Kumalık sorunu festivalde

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı düzenlediği 28’inci Uluslararası İstanbul Film Festivali, 4-19 Nisan arasında İstanbul’da yedi salonda başlıyor.

Hürriyet / Gündem

Bu yıl festivalde 200’ün üzerinde film gösteriliyor. Festivalin programında, yerli belgeseller dikkat çekiyor. Bunlardan birisi de, gazeteci Müjde Arslan tarafından hazırlanan Ölüm Elbisesi: Kumalık isimli iki dilli belgesel. Kürtçe adıyla Kiras? Mirin?: Hewiti. Belgesel, aile içi şiddetin hem bir parçası, hem de önemli sebeplerinden biri ’kumalık’ denilen geleneği anlatıyor. Türkiye’nin birçok yerinde hálá devam eden, kadınların bedenini ve ruhunu erkeğin hizmetine sokan, küçük kızların alınıp satılmasına yol açan ’kumalık’ düzenine ’içeriden’ bakan bir belgeselle karşı karşıyayız Ölüm Elbisesi: Kumalık’ta.

1981 Mardin doğumlu gazeteci Müjde Arslan, bu ilk belgeselinde, on altı yaşında amcasının oğluna kuma giden ve kocasından gördüğü şiddet sonucu aklını yitiren, felç geçiren, konuşma yetisini kaybeden halası Emine’nin hikáyesinden yola çıkarak, sadece doğduğu yörede değil, Türkiye’nin pek çok yerinde yaygın olan kumalık sorununu anlatıyor.

Emine birçok kadın gibi kocasından şiddet gördükçe, baba evine sığınıyor. Fakat her seferinde ailesi tarafından geri gönderiliyor. İki eve de ait olmayan, hem ruhu, hem de bedeni örselenen Emine ise sessizce ölümü bekliyor.

Aile içi şiddetin bir parçası olan ’kumalık’ geleneğinin kurbanı oluyor bir başka ifade ile. Belgesel de Emine’nin hikayesine başka kadınların ifadeleriyle ses veriyor.

Festivalin, Türk Sineması: Belgeseller Bölümü’nde yer alan Müjde Arslan’ın 52 dakikalık filmi ’Ölüm Elbisesi: Kumalık’ı, 15 Nisan’da Pera Müzesi’nde izleyebilirsiniz.

Altı kadın altı hikaye

Arslan’ın belgeselinde kuma giden Gurbet (sağda) ve Avr?ş’in de hikayelerini izliyoruz.

Sinemaya bunun için başladım

Filmin yönetmeni Müjde Arslan, amca oğluna kuma giden Emine halasının ilk oğluyla aynı yaşta. Bir gün bu yaşadıklarını anlatabilmek için sinemaya başlayan Arslan, "Çocukken de her şeyin farkındaydım. Halamın yaralar içinde babasının yani dedemin evine geldiğinde yaşananlara çok öfkeleniyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu. Emine’nin yaşadığı şeylerin başka insanlara bir şey söyleyebileceğini düşünerek bu belgeseli çektim" diyor. "Kadınların söylediklerinin söylemediklerinden daha fazla" olduğunu belirten Arslan, yaşananların gösterilenden daha acıklı ve derin olduğunu anlatıyor aslında.

ALO 183 HATTI

Ensest mağdurlarının ve yakınlarının ensesti açığa çıkarmak için güvenebilecekleri ve kolay ulaşabilecekleri yollara ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapılan raporda, ALO 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı'nın çok iyi tanıtılması gerektiği belirtiliyor. Aile içi şiddet ve cinsel istismarla mücadele konusunda çalışmaları olan STK'ların tanınması, tanıtılması ve desteklenmesi isteniyor.

Devamı: www.ntvmsnbc.com

25 Kasım BM tarafından ‘Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü’ olarak anılırken Hürriyet Gazetesi’nin Aile İçi Şiddete Son Kampanyası çerçevesinde kurulan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nı arayan her iki mağdurdan biri, fiziksel şiddetten şikâyet ediyor.

İSTANBUL Barosu’nun ‘Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla düzenlediği panele katılan Hürriyet ‘Aile İçi Şiddete Son’ kampanyası Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu, kampanya kapsamında yapılan çalışmaları anlattı.

Hacısalihoğlu, Hürriyet İnsan Hakları Treni’nin, geçen yıl halka farkındalık, bu yıl şiddet mağdurlarıyla çalışan kurumların yetkililerine işbirliği eğitimi verdiğini söyledi. Hakim, savcı ve avukatlar dahil şiddet mağdurlarıyla temas kuran herkesin farkındalık eğitimi alması gerektiğini belirten Neşe Hacısalihoğlu, uzun yargılama sürecinin Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un yaptırım gücünü azalttığını söyledi. Hacısalihoğlu, eski eşinden şiddet görenlerin bu yasadan yararlanamadığına dikkat çekerek, uygulamanın hakime göre değişebildiğini ifade etti.

Cezaların ertelenmesi ve para cezasına çevrilmesinin, şiddeti artıran bir etken olduğunu vurgulayan Neşe Hacısalihoğlu, Hürriyet’in kampanyasıyla ilgili şu bilgileri verdi: Hürriyet Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nı kurulduğu 15 Ekim 2007’den bu yana 77 ilden ve dokuz farklı ülkeden 4 bin 815 kişi aradı. Arayanların yüzde ikisi erkek. Görüştüğümüz her iki mağdurdan biri fiziksel şiddetten şikâyet ediyor. Bunların yarıya yakını, diğer şiddet türlerinin bir ya da birkaçına maruz kalmış.

Sadece cinsel, ekonomik ya da sosyal şiddet şikâyetinde bulunanların oranı yüzde 6. Mağdurların yüzde 79’u eşlerinden, kalanlar ise babalarından, annelerinden ya da kardeşlerinden şiddet görüyor. Hattı arayan saldırganların sayısı ise 76. Bunlardan 11’i şiddet uyguladıklarını ama yapmak istemediklerini söyleyerek yardım istedi. Arayanlara psikolojik destek verildi ve acil vakalara polis ekipleri gönderildi.

Daha ilk yılda şiddet

Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız da İstanbul ve Uludağ üniversiteleriyle 2006’da “Aile İçi Şiddet” konulu bir alan araştırması yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: “Şiddet aile içinde en fazla erkekler tarafından uygulanıyor. Belirli bölgelerde değil her yerde var. En çok terbiye amaçlı ve öfke anında şiddet uygulanıyor. Lise ve üniversite mezunlarına da şiddet uygulanıyor. Ailenin geliri arttıkça şiddete uğrama oranı düşüyor.”

Hürriyet

Diyanet: Kadına karşı şiddete son!

Diyanet İşleri Başkanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla "Kadına Karşı Şiddete Son" broşürü hazırladı.

ANKARA - "Diyanet Aylık Dergi"nin Mart sayısıyla okuyuculara dağıtılacak broşürlerde, "kadına yönelik şiddet suçtur" temasına yer veriliyor.

Aile içi şiddet kavramının tanımı, kadına yönelik şiddet biçimlerine ilişkin bilgiler, Ailenin Korunmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nun konuya ilişkin hükümleri de yer alan broşürde, şiddete uğrayan kadınların başvurabilecekleri kurum ve kuruluşlar hakkında bilgiler bulunuyor.

Hz. Muhammed’in "sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olandır" hadisine yer verilen broşürde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun görüşleri de bulunuyor.

Broşürde, hiçbir töre, inanç, gelenek ve anlayışın, kadına karşı şiddet uygulanmasının mazereti ve gerekçesi olamayacağını vurgulayan Bardakoğlu, "İnsan hakları ve bunun önemli bir parçasını teşkil eden kadın hakları, sadece insanlık tecrübesinin günümüzde ulaştığı ortak bir söylem değil, aynı zamanda yüce dinimizin insanlığa getirdiği mesajın özünde yer alan temel değerlerden biridir" değerlendirmesinde bulundu.

İslam dininin saygın, değerli ve şerefli bir varlık olarak yaratılan insanın yaşama hakkını ve diğer temel haklarını dokunulmaz ve mukaddes ilan ettiğine dikkati çeken Bardakoğlu, "Bu konuda cinsiyet ayrımına asla yer vermemiştir" dedi.
Bardakoğlu, İslam’ın kadın ve erkeği yaratıcı karşısında eşit bireyler olarak tanıttığını, her dönemde kadınlara karşı insanlar arasında az veya çok varlığını sürdüren haksız uygulamaları açıkça kınadığını kaydetti.

Diyanet Aylık Dergisi ile dağıtılmak üzere 90 bin adet basılan "kadına karşı şiddete son" broşürü, kapsamı genişletilerek Türkiye genelindeki Kur’an Kursu öğrencilerine de verilecek.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77

Kadına şiddette 4320 bilinmiyor

Aile içi şiddete maruz kalan kadınların büyük bir bölümünün 1998 yılında çıkarılan ve şiddet uygulayan kişiyi evden uzaklaştıran yasadan haberlerinin olmadığı ortaya çıktı.

Şiddet gördüğü için Mor Çatı`ya başvuran kadınlarla yapılan görüşmelerde kadınlara 4320 sayılı yasa hakkında bilgi verilmediği de görüldü

SADECE ÜÇ KİŞİYE BİLGİ • Şiddet gördüğü için son iki yılda Mor Çatı`ya sığınan 39 kadından polise ya da adli kurumlara başvurmuş olmalarına karşın sadece üçüne yasa ile ilgili gerekli bilgi verildiği öğrenildi. Mağdur bir kadın için zabıt bile tutulmazken, bir başkası şiddet uygulayanla barıştırılmaya çalışıldı. Kadınların büyük bir çoğunluğu (yüzde 95) bu yasayı Mor Çatı ya da avukatları aracılığıyla öğrendi. Yasa ile ilgili bilgi sahibi olan kadınların yüzde 76`sı kendisi ile ilgili koruma kararı çıkarılmasını talep etti. Koruma kararı talep etmeyen kadınların ikisi resmi nikahı olmadığı için başvuru yapamadı. Diğer iki kadın, babaları ile kalan çocuklarının sağlığından endişe ettiği için yasanın uygulanmasını istemedi.

Kadınların uğradığı şiddetle ilgili olarak rapor hazırlayan sosyologlar Banu Kavaklı Birdal ve Ulaş Sunata, 4320 sayılı yasanın uygulanmasındaki sorunlarla ilgili çarpıcı sonuçlar elde etti. `Ev içi Şiddete Karşı Kadınların Dayanışma Merkezleri Aracılığıyla Güçlendirilmesi` kapsamında hazırlanan rapora göre, aile içi şiddete maruz kalan kadınların polis tarafından barıştırmaya çalışıldığını da ortaya koydu .

`DOKTOR RAPORU GETİR` • Mahkemeye koruma kararı için başvuru yapan 29 kadının bir tanesinden tanık, bir diğerinden ise doktor raporu getirmesi istendi. Koruma kararı çıkarılan durumların tamamında karar altı aylık bir süre için çıkarıldı. Koruma kararının uygulanmasıyla ilgili olarak karar dahilindeki sadece üç kadın (% 13) polis ya da savcılıktan destek gördüğünü belirtti. 4320 sayılı kanun ile korunan kadınlardan iki tanesi (% 9) koruma tedbir kararının süresini iki kereden fazla uzattırdı. Ayrıca şiddet gören üç kadına da imam nikahı olduğu için koruma kararı çıkarılmadı.

http://www.tumgazeteler.com/?a=4156715

Kadına şiddette yargıya eğitim

Adalet Bakanlığı, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yargı çalışanlarını eğitimden geçiriyor. 2009'da imzalanan "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yargı Mensuplarının Rolü Projesi Protokolü" kapsamında gruplar halinde eğitim veriliyor.

Eğitim Dairesi Başkanlığı, Şubat ayı boyunca Ankara Hâkimevi'nde "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yargı Mensuplarının Rolü" semineri gerçekleştirecek.

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2010/0...yargiya_egitim

Benim bi sorunum var yardimci olabilirseniz sevinirim. Esimle sorunlarimiuz var ve bosanmak istiyorum bunun tartismasi olurken beni bir bahaneyle bodruma götürdü orda tartaklandim ve beni zorla istegim disinda hapsetti ve bir süre orda birakti. Çok mücadele etmeme ragmen buna engel olamadim her yanimda cürükler mevcut, polis cagirdim ifade verdim sikayetci oldum buraya kadar´ her sey dogru ama polise ifade verirken ona kizginligimdan yalan beyanda bulundum. Halbuki yapmadi. Şimdiyse cok huzursuzum zira yalan söyledim . Bu adam 14 gün eve yaklasmama cezasi aldi göz altinda su an ama ben cok korkuyorum. Çiktiginda bana yapacaklarindan ve yalan söyledigim anlasilinca alacagim cezadan ne ceza alirim hakliyken haksiz durumami düstüm. Benden bu adami uzak tutabilirler mi, o istemesede beni bosayabilirler mi , bu durumda yalan beyanda bulundum ama bu adam pusu kurdu kandirdi planlayarak beni bodrumda tartaklayip hava gecirmeyen karanlik bir yere beni hapsetti. Şimdiden teşekkür ederim cevap verirseniz cok mutlu olacagim.

Yalan söylediğiniz kısım hangisi?
Eşinizden korktuğunuzdan dolayı ifade değiştirmeyiniz bir kaç küçük detay eklediyseniz de boş verin.
Siz kararlı oldukça o insan size yaklaşamaz bir zarar veremez kolayca da boşanabilirsiniz.
Bulunduğunuz yerin barosuna giderek bu konuda bilgi ve destek almanız mümkündür.

Eşinden şiddet gören adam belediyeye sığındı

Eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle yardım talebinde bulunan adam belediyeye sığındı
Güncelleme:16 Ekim 2010 15:23
Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'a başvuran belediye çalışanı M.A. (42), eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle yardım talebinde bulundu.

Sur Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde çalışan ve karısından şiddet gördüğünü iddia eden Akış, Belediye Başkanı Demirbaş'a başvurdu. Demirbaş ile görüşen M.A, 19 yıllık evli olduğunu, evliliklerinden 2'si kız 3 çocuğu bulunduğunu anlatarak, son bir yıla kadar evliliğinin çok iyi gittiğini söyledi.

Karısının kendisine fiziksel ve sözlü şiddet uygulayarak evden kovduğunu savunan M.A, eşinin evden kovması nedeniyle 3-4 defa belediyeye ait şantiyede yatmak zorunda kaldığını belirtti. Karısının, maaşına da el koyduğunu ifade eden M.A, şöyle konuştu: ''Bana 'Parasız kalacaksın. Evden git, başının çaresine bak' diyor. İçki içmiyorum, kumar oynamayorum, evimi ihmal etmiyorum. Karımın bir dediğini iki etmiyorum. Her istediğini yerine getiriyorum, yine de şiddet uyguluyor. Yemek parası istiyorum, bana 'zıkkım ye' diyor. Çalışan, kazanan ben. Yine de bana şiddet uyguluyor. Bana yardım edin. Bu sorunumun giderilmesini istiyorum. Evde her gün kavga var. Evden kovduğu zaman bir şey diyemiyorum. Bana karşı kötü kelimeler kullanıyor. Çalıştığım işi aşağılıyor. Bana 'kötü kokuyorsun' diyor. Beni kendisine yaklaştırmıyor. Karım çok asabi ve sinirli. Benim ona karşı hiçbir şiddetim olmadı.''

Sur Belediye Başkanı Demirbaş ise her türlü şiddete karşı olduklarını belirterek, bir erkeğin kadına şiddet uygulaması yanlışsa, bir kadının erkeğe şiddet uygulamasının da yanlış olduğunu vurguladı.

"BÖYLE BİR DURUMLA İLK DEFA KARŞILAŞIYORUZ"
Aile içi şiddete karşı olduklarını, M.A'nın eşini çağırarak konuşacaklarını kaydeden Demirbaş, ailenin mutluluğu ve saadetini sağlamaya çalışacaklarını söyledi. M.A'ya destek olacaklarını dile getiren Demirbaş, şöyle konuştu:

''Bir kadının erkeğe şiddet uygulamasına karşı çıkacağız. Olmazsa hukuki yolları da deneyeceğiz. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyoruz. Bu insani değil. Personelimiz Akış, bize eşinin kendisine şiddet uyguladığı iddiasıyla başvurdu. Bu konuda iki tarafı dinleyeceğiz. Çalışanlarımızın birçok sorunuyla ilgileniyoruz. Bunu toplu sözleşmeye de koyduk. Aile içi şiddeti reddediyoruz. Aile içinde kimden gelirse gelsin şiddeti reddediyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz.''

KOCALARINDAN ŞİDDET GÖREN 6 KADINA MAAŞIN YARISI
Demirbaş, daha önce altı erkek personelin karılarının, eşlerinin kendilerine şiddet uyguladığı gerekçesiyle belediyeye şikayette bulunduğunu, bu nedenle toplu sözleşmeye koydukları madde gereği maaşlarının yarısını kadınlara verdiklerini vurguladı.

Evli olan kadın ve erkeği yan yana getirerek eğitim sürecinden de geçirdiklerini belirten Demirbaş, ''Bu ailelerde çok pozitif gelişmeler oldu. M.A'nın durumu bunun tam tersi. Kadın erkeğe şiddet uyguluyor. Bunu da çözmeye çalışacağız. Ailenin birliği için gerekenleri yapacağız'' diye konuştu.

M.A'nın karısı Y.A. ise eşinin çok sorumsuz olduğunu ve ailesiyle ilgilenmediğini iddia ederek, ''Evin bütün sorumluğu benim boynuma. Artık kaldıramıyorum bu yükü. Ona şiddet uyguladığım doğru değil. Sadece kredi için bir arkadaşına kefil olmuştu. Arkadaşı ödemeyince borç eşime kaldı. Bunun için evimize huzursuzluk girdi'' diye konuştu.

http://haber.mynet.com/detay/yasam/e...sigindi/537249