Hukuki değil, etik sorun...

Diyanet İşleri Başkanlığı binasının girişi;
"Siz isterseniz Hilafeti bile geri getirirsiniz."
Adnan Menderes

***

Selimiye Kışlası'nın girişi;
"Ben orduyu yedeksubaylarla da yönetirim."
Adnan Menderes

***

Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı binası girişi;
"Benzin vardı da biz mi içtik?"
Süleyman Demirel

***

TÜBİTAK binası girişi;
"Hak geldi, batıl zail oldu."
Necmettin Erbakan

***

Makine Kimya Endüstrisi Kurumu girişi;
"Bu vatan için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir."
Tansu Çiller

***

Gümüşhane Gazipaşa İlköğretim Okulu'nun girişi;
"Vatan millet, bayrak konusundaki hassasiyetinizi bilen bir kardeşinizim. Bundan dolayı da diyorum ki, Gümüşhanemizi çok daha farklı bir şekilde imar edeceğiz."
Recep Tayyip Erdoğan


Bu köşe yazısının çıkışı;
"Bunu yazan müteahhit tosun, yalakalık olacaksa böyle olsun..."
Tosun

Dürüst müteahhitleri ve hayat kadınlarını tenzih ederek;

Karne ile çalışan iki meslekten birinin yaptığı bu iş, diğer meslek grubunun en kötü işinden daha kötü olmuş demekten kendimi alamıyorum. En azından birinde bedenini ihtiyaç uğruna satma, diğerinde ise ruhunu satma var ki; ikincisi çok aşağılık kalıyor ilkine göre...

Yerel yönetimler ve Merkezi yönetimler arasındaki son tartışmalı açıklamalarından sonra Adalet Bakanlığı'nı, seçim gezilerine Devletin tahsis ettiği hava ve kara araçları ile (Valiliği ziyaret ve çeşitli açılışlar nedense o İldeki mitingin öncesine getirilerek) katılan Başbakanlığı da karneli meslekler grubuna dahil etmeli mi ne? :rolleyes:

Bence daha önce telaffuz edilmiş bir meslek karne dışına çıkarılmalıdır...

Değişik bir bakış açısı. Fakat Türkiye gibi namusun zarda arandığı bir ülkeye yakıştığı söylenemez. Karneli meslekler grubuna onları da katarsak ayıp etmiş oluruz. Çünkü biri en azından kendine ait olanı satıyor ve o kadar sorumlu. Ötekisi ise halka ait olanı satıyor ki arada dağlar kadar fark var. Haksızlık etmiş oluruz. :o

Alıntı:

---

Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı

Bence daha önce telaffuz edilmiş bir meslek karne dışına çıkarılmalıdır...

---

O; bireysel, hür iradesini kullanıyor ve sadece kendisini (bedenini) taahhüt altına sokuyor, vaad ettiği ile gerçekleştirdiği uyumlu ise, denecek tek şey "O namuslu bir emekçidir."

Ya siyasiler? Kusura bakmasınlar ve parti programlarını, vaadlerini adam gibi iyi ayarlasınlar...

Yiyemeyecekleri zorlukları vaad edip altına yatmasınlar... En basitinden kendi dokunulmazlıklarını kaldırsınlar...

Göbeğini kaşıyan adam, "namussuz emekçiyi" haysiyetime dokundu diye vurur da, diğerine gidip yine de oy atar.

Onun için göbeğini kaşıyan adamdır...

Menderesin neden idam edildiğini anlamaya başladım haketmiş diyesim geldi.

Alıntı:

---

phlio rumuzlu üyeden alıntı

Menderesin neden idam edildiğini anlamaya başladım haketmiş diyesim geldi.

---

Öyle diyesiniz geldi ise bile demeyin. Öz kızına 20 küsür sene boyunca tecavüz edip, ondan 7 çocuk sahibi olan babayı (iğrenç herifi) bugün Dünya asmıyor, müebbete mahkum ediyor. Savaş şartları ve açık bir vatana ihanet olmadıkça insanların asılmasına karşıyım. Bu Menderes için de geçerlidir, Denizler için de, Erdal Eren için de ve bu ülkede asılan veya infaz edilen fikri, zikri ne olursa olsun diğer insanlar için de...

Haklısınız demeyi sevmesemde haklısınız suç ve ceza teorisiyle ilgili bir paradoks işte ama mantıki ve vicdani olan birşey varsa geri dönüşü olmayan bu cezayı hak edecek insanlar olsa bile bunu uygulamaya hiçbir insanoğlunun hakkı yok.Dolayısıyla herhangi birinin bu cezayı hakettiğini de dememek gerekir.

Kişisel olabilir belki ama aklımı kurcalayan sorular var dünden bu güne bu günlerin yararlı iyi devlet adamı olacak kişileri ya bir birine öldürterek yada idam ederek koskoca bir kuşağı yok edenler kimler eğer öyle bir yok ediş olmadıysa bugünkü siyasi boşluk nerden kaynaklanıyor kimlerden nefret etmeliyim.Neden 87 li biri olarak yarınlarım ben doğmadan gasp edilmiş gibi hissediyorum.

Son iletinizde baştan sona haklısınız.

Aradığınız adres "our boys have done it" diyenler olabilir mi? ;)